KUR’AN’DA TEDEBBÜR NEDİR? - 7 -
KUR’AN’DA TEDEBBÜR. ÖZELLİKLE TOPLUM SATHINDA ÇOK AZDI
Welayet News - Kur’an’a gelince, itiraf etmeliyiz ki halkımız uzun yıllar boyu gitgide Kur’an’dan uzaklaşmıştı. Biz İslam Cumhuriyeti sayesinde bu fasılayı azaltıyor, geri kalmışlığı telafi ediyoruz fakat bu geri kalmışlık çok fazlaymış. Tağutun hâkimiyeti döneminde, Kur’an resmi olarak toplum içerisinde bir varlık gösteremiyordu. Köşe-bucaklarda birilerinin Kur’an’la aşina olanları vardı, dindar insanlar evlerinde Kur’an okuyorlardı ama bu, sadece Kur’an tilavetinden ibaretti; Kur’an’da tedebbür, özellikle de toplum sathında ve umumi ortamlarda çok azdı, çok çok azdı. Bunun neticesinde aydın zümreler ve üniversite çevreleri Kur’an’dan büsbütün uzaklaşmıştı. Yani o dönemin tahsilli sınıfları arasında, gerçekten de Kur’an’la bir ünsiyet bağı bir aşinalığı; hatta çok derinlikli ve engin bir aşinalıkta değil, belki çok yüzeysel bir düzeyde aşinalığı olanlara dahi rastlanmıyordu. Medrese geçmişi olan ve talebelik yıllarından kalma birkaç ayet ezberi olanlar dışında. Diğer İslam ülkeleri; bahusus Arap ülkelerinde bazı şartlardan dolayı, durum böyle değildi ve halende öyledir.
ÇOK AZ BİR KESİM KUR’AN’I TİLAVET EDERKEN DAHA AZ BİR KESİM TEDEBBÜR EDİYOR
Kur’an’ın insanların fikir ve eylemlerini hidayet etmesi güç ve üstünlüğü göstermesi için bugün istisnai bir fırsattır. Fakat bu, bizim bizzat Kur’an’ın her daim kaynayıp coşan marifet ve hidayet pınarına ulaşmamız, Kur’an’ı anlamamız, onun üzerinde tedebbür etmemiz, onu araştırma ve incelemelerimizin merkezine almamız ve derinliklerinde gark olmamızla mümkündür. Acı gerçek şu ki Kur’an halen toplumumuzda, yaygınlık kazanmış değildir. Herkes Kur’an’a aşkla bağlıdır ve saygı gösterir ama çok az kesim sürekli onu tilavet ederken daha da az bir kesim onun üzerinde tedebbür ediyorlar.
Bu eksikliğin giderilmesi gayet mümkün ve kolaydır. Bunun için ilk adımda gençler ve ergenlik çağındaki çocukları Kur’an’ın metni ve mealiyle tanıştırmak ve Kur’an’ın şirin ve hayat kaynağı olan şerbetini damak tatlarına uygun bir gerekir. İşte bu, sizlerin şu anda başlatıcısı olduğunuz işin ta kendisidir.
MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN MUTSUZLUĞUNUN NEDENİ KUR’AN’DA TEDEBBÜR ETMEMEKTİR
Müslüman toplumların mutsuzluğunun nedeni Kur’an’dan ve onun içerdiği hakikat ve marifetten uzaklaşmış olmasıdır. Kur’an’ın anlamını anlamayan ve onunla ünsiyet bağı olmayan Müslümanların vaziyeti ortadadır. Hatta anadilleri Kur’an diliyle aynı olanlar dahi onu anlamıyorlar. Kur’an ayetleri üzerinde tedebbür etmedikleri için Kur’ani hakikatlerle tanışamıyor ve bir ünsiyet bağı kuramıyorlar. ‘Allah kâfirlere, müminler üzerinde üstünlük kurmak için asla bir yol vermez’ ayetini görmelerine ve buna göre Allah’ın, müminleri kâfirlerin egemenliği altında kalmaları ve alçalmalarını asla istemediğini bilmelerine ve ülkelerinde Arapça konuşan halk tarafından bu ayet okunuyor olmasına rağmen, gereğiyle amel edilmemektedir. Çünkü Kur’an ayetleri üzerinde dikkat ve tedebbür edilmemektedir. İşte bu yüzden İslam ülkeleri geri kalmıştır.
HALKLARIN UYANMASININ YOLU: KUR’AN’DA TEDEBBÜR
Kur’an bize şunu öğretir: Eğer sabırlı olur, dik durur, konumunuzu değiştirmez ve yönünüzü değiştirmezseniz zafer sizindir. Bu, Kur’an’ın verdiği derstir. Kur’an bize diyor ki: Eğer bu yol ve gayeye iman edecek olur ve bu yolda yürürseniz hiç kuşkusuz zafere erişen sizler olursunuz. Müslüman halkların buna inanması gerekir. Eğer iman edecek olurlarsa, düşmanın en karmaşık askeri ve istihbarat güçlerine galip gelirler. Yok, eğer gevşeklik eder, eğer zaaf duygusuna kapılır, eğer Allah Teâlâ’ya tevekkülleri zayıflar, eğer düşmanın bir gülücüğüne, düşmanın hilesine bel bağlayacak olurlarsa katiyetle yenilgiye uğrarlar.
Bugün İslam dünyası bu derslere muhtaçtır. Bu derslerin yaygınlaşması için en elverişli araç, en güzel kitap, Kur’an’ı Kerimin kendisidir. Bu itibarla bizler, elimizden geldiğince halklar arasında, kendi halkımız arasında, Müslüman milletler arasında tedebbürle birlikte olabilecek şekilde Kur’an’la ünsiyeti, ilahi vaatleri kabul ve imanla birlikte yaygınlaştırmamız, yaymamız gerekir ki böylece halkların uyanışına bir destek vermiş oluruz. Bu, bir ödevdir.
Çeviri:İsmail Avci
Welayet News
Yeni yorum ekle