"Macron CIA’nın alt kademeli bir istihbarat unsuru tarafından yönetiliyor"
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatip. "Biz defalarca fitne, kargaşa ve isyancılığı planlayan ve destekleyenlerin kendi ülkelerinde bu durumla karşı karşıya geleceklerini söyledik ve bu ilahi takdirdir." dedi.
Welayet News - İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatip İRNA’ya verdiği özel röportajda bazı batılı yetkililerin tutumlarına dair “Bazen attıkları adımlar ve sergiledikleri tutumlar şaşırtıcı düzeyde ciddiyetten yoksun. Öyle ki bu tarz davranışlara karşılık vermeyi kendinize yakıştıramazsınız. Tıpkı kimseden utanmadan kötülük yapan bir uyuşturucu bağımlısının yolda size hakaret etmesine benzer; Siz böyle bir şahsı muhatap alır mısınız?” dedi.
Seyyid İsmail Hatip açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz günlerde eskiden Avrupa’nın ilk düzey ülkelerinden olan bir ülkenin rezil Cumhurbaşkanı, biraz önce örneğini verdiğim sokakta karşınıza çıkan bir uyuşturucu bağımlısı türünden olan bir kadın ile görüştü ve söz konusu politik rezil kadının ona öğrettiği sözleri tekrarladı. Söz konusu kadının kişiliği ve geçmişini gözden geçirin; Resmi veya ortaya çıkan gizli belgelerin gösterdiğinde göre ABD’nin İstihbarat servisinin paralı askeri olan bu şahıs, bir ülkenin en yüksek resmi yetkilisiyle görüşüyor ve her türlü nitelikten yoksun olan sözlerini o yetkiliye söyletiyor. Veya yine bir Avrupalı ülkenin Şansölyesinin ülkemizin gerçekliğinden tamamen uzak ve yüzeysel sözler söyleyip başkalarının aşıladığını tekrarlıyor. Veya Kanada’nın olgunlaşmamış Başbakanı’nın, İslam İnkılabı karşıtı grupların temelsiz iddiasının aynısı Twitter hesabında paylaşıyor ve İran’da yaşanan son olaylarda 15 bin kişinin idama mahkum edildiğini iddia ediyor! 15 bin kişi!! Başka bir ülke Başbakanı’nın İran’da idam cezası alan kişi sayısını dakik olarak bilmesine gerek yok; böyle komik bir iddiada bulunmamak için birazcık akıl yeterli olsa gerek. Bu iddiayı öne sürdükten 12 saat sonra aklı yerinde olan bir şahıs Başbakan’ı uyarıyor. Başbakan da bu iddianın ne kadar temelsiz ve gülünç olduğunu anlayınca geriye kalan itibarını korumak için söz konusu tweet’i siliyor. Böylesi bir davranış bir ülkenin önderine yakışabilir mi?”
“Avrupalı ülkelerdeki bazı liderler ülkelerinin ABD’ye karşı bağımsızlığı konusunda hassasiyet gösterirdi ve hatta Avrupa’nın ABD’den bağımsızlığı konusunda teori üretirdi. Bu durumu şimdi örneğin Fransa’nın mevcut Cumhurbaşkanı’yla kıyaslayın. Artık ABD Başkanı’nın gelip ona ne yapması gerektiğini söylemesine bile gerek yok, aksine CIA’nın alt kademeli bilgi kaynağının ona gidip ne söylemesi gerektiğini ve nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini dikte etmesi yeterli oluyor. Bunlar artık Avrupa’nın önemli ülkelerinin bağımsız ve iktidar sahibi liderleri değildir”
“Tabii Macron’un son zamanlarda ülkemize karşı tutumlarının başka bir nedeni de var. O da İki Fransız istihbarat görevlisinin İstihbarat Bakanlığımız tarafından tespit edilip tutuklanmasıdır. Biz geçtiğimiz günlerde söz konusu ajanların görevlerinin sadece bazı bölümlerini ifşa ettik. En önemli ve en etkili konuyu henüz açıklamış değiliz. Her halükarda Macron o kadar olgunlaşmamış ki kolaylıkla onu kandırabiliyorlar. Tıpkı söz konusu rezil kadın ile görüşmesi konusunda onu kandırıp itibarını yok ettikleri gibi”
“ABD’liler pratikte Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’yı esir almıştır. Bu sözüm sadece gördüklerimizi analiz etmek değildir, aksine sahip olduğumuz gizli bilgiler de Avrupa’nın bir nevi ABD’nin esiri olduğunu gösteriyor. Biz ABD’nin Fransa ve Almanya’ya karşı tutumuna dair ve öte yandan bazı Fars körfezi ülkelerinin Avrupa ile ilişki biçiminin ABD tarafından yönetilme tarzı hakkında bazı belgelere sahibiz”
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanı açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Biz defalarca fitne, kargaşa ve isyancılığı planlayan ve destekleyenlerin kendi ülkelerinde bu durumla karşı karşıya geleceklerini söyledik ve bu ilahi takdirdir. İstihbarat Bakanlığı ve Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı’nın yayınladığı ortak bildirgede ABD’lilerin Kuzey Irak’taki bölücü terör örgütlerinin üslerinde bulunduklarını ifşa ettik. Son günlerde Alman yetkililer de kuzey Irak’a yaptıkları ziyaretlerde söz konusu silahlı bölücü teröristler ile görüştü ve bazı vaatlerde bulunup birtakım konularda anlaştılar; Bu adım asla yanıtsız kalmayacak. Dolayısıyla yaptıklarının sonucunu görmeleri yerinde ve son derece doğal karşılanmalı”
İrna
Yeni yorum ekle