Borrell, Lüksemburg'da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı girişinde konuştu.

Welayet News  - Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, mevcut durumda İran ile nükleer müzakerelerde ilerleme beklemediğini, AB dışişleri bakanlarının toplantısında bu ülkenin protestolara yönelik tavrı ile Ukrayna'daki savaşa dahlinin ele alınacağını vurguladı.

Borrell, Lüksemburg'da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı girişinde konuştu.

Toplantının ana gündem maddelerinden birinin İran olduğunu belirten Borrell, bakanların "protestocuları ve cesur kadınları desteklemek için" yaptırım kararı almalarını beklediğini ifade etti.

Borrell, toplantıda, İran yapımı insansız hava araçlarının Ukrayna'daki savaşta kullanımı meselesinin de tartışılacağını dile getirdi.

"İran'ın Ukrayna savaşına katılımı konusunda somut deliller arayacağız." diyen Borrell, İran'ın muhtemelen bunu inkar edeceğini savundu.

Bu konuda yaptırım kararı çıkmasından ziyade bugün bakanların görüşlerini ifade etmesi bekleniyor.

Borrell, bir soru üzerine, İran nükleer anlaşmasının yeniden uygulanması için yürütülen müzakerelerin son haftalarda durduğuna değinerek "Hareketlenme beklemiyorum. Bu çok yazık çünkü (anlaşmaya) çok çok çok yakındık. Beklemek zorundayız." diye konuştu.

İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci

Borrell'in koordinatörlüğünde, nükleer anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021'den beri Viyana'da yapılan müzakereler, 8 Ağustos'ta sona ermişti.

AB'nin sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar, nihai anlaşmaya varma konusunda önceki aylara nazaran daha olumlu işaretler vermişti.

ABD yönetimi ise İran'ın sunduğu metnin "yapıcı" olmadığını açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 9 Eylül'de yaptığı bir açıklamada, anlaşma metnine İran'ın cevabının "kendilerini gerilettiğini" söylemişti.

İran'ın yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin tekrar anlaşmadan çekilmeyeceğine dair istediği güvencelerin anlaşma ihtimalini zayıflattığı belirtiliyor.