Bir insan hakları örgütü, 13 binden fazla Yemenli kadın ve çocuğun, Yemen'e karşı işgalci Suudi koalisyonunun savaşının kurbanı olduğunu açıkladı.

Welayet News  - Çocuk ve kadın hakları alanında faaliyet gösteren İntisaf Hukuk Teşkilatı Perşembe günü yaptığı açıklamada, işgalci Suudi koalisyonunun Yemen'e yönelik saldırıları sonucunda 13 bin 384 çocuk ve kadının yaralandığını ve şehit olduğunu açıkladı.

İntisaf Hukuk Teşkilatı, Yemen'deki savaşta şehit olan kadın ve çocuk sayısının 2433'ü kadın, 3856'sı çocuk olmak üzere 6289'u aştığını, ayrıca işgalci Suudi koalisyonunun saldırıları sonucu 2858 kadın ve 4237 çocuğun da yaralandığını vurguladı.

Bu insan hakları örgütü açıklamalarının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Suudi koalisyonunun saldırılarının başlangıcından bu yana 6 binden fazla sivil yaralandı ve 1.4 milyon Yemenli çocuk en basit haklarından mahrum bırakıldı.

2 Nisan'da ateşkesin uygulanmasından bu yana, 4 bin çocuk ve kadın işgalci Suudi koalisyonunun saldırılarının kurbanı oldu.

Bu istatistik, yaklaşık 10 milyon 600 bin okul çağındaki (6-17 yaş arası) çocuktan en az 2 milyon 400 bin çocuğun okula gidemediğini ve 1 milyon 400 bin çocuğun da en temel haklarından mahrum bırakıldığını gösteriyor.

2 milyon 300 binden fazla 5 yaşındaki Yemenli çocuk ve 1,5 milyondan fazla hamile ve emziren anne yetersiz beslenmektedir. Ayrıca Yemen'de petrol türevleri taşıyan gemilerin ablukaya alınması ve bu gemilere el konulması nedeniyle kamu ve özel hastaneler kapatılıyor.’

Bu insan hakları örgütü, dünyanın tüm özgür insanlarını sivilleri desteklemeye, işgalci Suudi koalisyonunun sivillere yönelik saldırılarını durdurmaya ve bu işgalci koalisyonun Yemen halkına karşı işlediği suçları araştırmak için bağımsız bir uluslararası komite kurmaya çağırdı.

Öte yandan Yemen Petrol Şirketi de Salı günü şu açıklamalarda bulundu: ‘Suudi koalisyonu Yemen'e ait benzin taşıyan iki gemiye, bu gemilerin Hudeyde limanına giriş izni olmasına rağmen el koydu. Suudi koalisyonunun el koyduğu gemi sayısı 12'ye ulaştı. Bu eylem sonucunda Yemen'in hastaneleri de dâhil olmak üzere kritik tesisleri vatandaşlara hizmet veremez hale geldi.’

Yemen Ulaştırma Bakanı Abdül Vahap Dorre, Çarşamba sabahı yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘2015 yılı Mart ayı ile 2022 yılı Haziran ayı arasında ABD, Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemen'e yönelik saldırıları ve ablukası nedeniyle kara, deniz ve hava taşımacılığı sektörlerinde toplam kayıp ve ilk zararlar 12 milyar 318 milyon 628 bin dolara ulaştı.

San'a, Taiz, el-Hudeyde ve Sa'da şehirlerinin havaalanlarının, binaları, pistleri, navigasyon ekipmanlarını, radarları, iletişim cihazları vb. olmak üzere sistematik ve kasıtlı yıkıma maruz kaldı. Bu da Taiz, el-Hudeyde ve Sa’da şehirlerinin havaalanlarının tamamen hizmet dışı kalmasına neden oldu.’

Yemen Ulaştırma Bakanı aynı zamanda, Yemenli personel ve uzmanların çabalarıyla San’a Uluslararası Havalimanı'nın kurulduğuna da değindi.

Öte yandan Cenevre merkezli " SAM Haklar ve Özgürlükler Örgütü” geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir raporda şu ifadelerde bulundu: ‘Yemen'de zoraki yaşanan kaybolmalar, yasal gerekçe olmaksızın özgürlüğün kısıtlanmasından, gözaltı yerlerinin, gözaltı nedenlerinin ve hapishanelerin açıklanmamasına ve gizli yargılamaya kadar yıllardır kabul edilemez ihlallerle karşı karşıyadır.’

Yemen Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde şu açıklamalarda bulundu: ‘162 sağlık merkezi tamamen, 373 sağlık merkezi ise kısmen yıkıldı. İşgalci koalisyonun doğrudan bombardımanı sırasında 66 sağlık personeli şehit oldu ve 79 ambulans imha edildi. Aynı zamanda işgalci koalisyon, sağlık personeli ve kamu sektörü çalışanlarının maaşlarını ödemeyi reddetmeye devam ediyor.’

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bazı Arap ülkeleri ile birlikte ABD, Batılı ülkeler ve Siyonist rejimin desteğiyle 26 Mart 2015'ten itibaren en fakir Arap ülkesi olan Yemen halkına karşı kapsamlı bir savaş başlattı.

Suudilerin beklentilerinin aksine onların saldırıları Yemen halkının güçlü direniş kalkanıyla karşı karşıya kaldı ve sekiz yıllık istikrar ve Yemenlilerin Suudi topraklarının derinliklerine, özellikle Aramco tesislerine vurduğu acı darbelerden sonra Riyad, Yemen'deki savaş bataklığından çıkma umuduyla ateşkese boyun eğmek zorunda kaldı.