Türkmenistan'da yapılan Hazar'a kıyısı olan devletlerin Altıncı Zirvesi, yayınlanan kapanış bildirisiyle sona erdi. Zirvenin sonunda ortak bildiri imzalandı.

Welayet News  - Hazar'a kıyısı olan devletlerin çalışmalarının temel ilkelerinin özetlendiği bildiride, Hazar Denizi'nin barışçıl kullanımı, Hazar ile ilgili tüm sorunların barışçıl şekilde çözülmesi, Hazar bölgesinde güvenlik ve istikrarın sağlanması, uluslararası hukuk ilke ve normlarına göre kıyı devletlerin transit geçiş hakkı yer aldı.

Bildiride,  Hazar Denizi kıyısı ülkelerin liderlerdi, Hazar Denizi'nde yabancı askeri güçlerin varlığının olmaması gereğinin altını çizdiler.

İRNA'ya göre, Çarşamba gecesi yayınlanan bildiride, İran, Türkmenistan, Rusya, Azerbaycan Cumhuriyeti  ve Kazakistan liderlerinin dostane ve güvene dayalı bir atmosferde, Hazar Denizi'ndeki beş yönlü işbirliğinin en önemli konularının yanı sıra acil bölgesel olduğu belirtildi.

Daha önceki zirve toplantılarında alınan kararların da ivedilikle yürürlüğe geçirilmesini isteyen Cumhurbaşkanları, 12 Ağustos 2018 tarihli Hazar Denizi'nin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme'nin imzalanmasının önemini vurguladılar.

Bildiride,  Hazar bölgesinin dünyadaki artan rolü göz önüne alındığında, bölgesel güvenlik ve istikrarı korumak, karşılıklı yarar sağlayan ekonomik işbirliğini güçlendirmek, çevre güvenliğini sağlamak ve kültürel kalkınmayı geliştirmek için BM ve uluslararası hukuk ilkelerine ve standartlarına olan bağlılık yeniden teyit edildi.  

Bildiriye göre,  Hazar müzakere sürecinin öncelikli görevi, Hazar Denizi'ndeki doğrudan jaynak hatlarının beş yönlü olarak belirlenmesi yöntemine ilişkin bir anlaşma taslağı üzerinde bir an önce anlaşmaya varmaktır. 

Cumhurbaşkanları, Hazar'a kıyısı olan devletler arasındaki işbirliğinin yasal zeminini oluşturma sürecinden duydukları memnuniyeti dile getirerek bu yönde çalışmaya devam edilmesi gerektiğini vurguladılar.

Üyeler, Hazar Zirvesi'nin düzenli olarak yapılmasının Hazar Denizi'nde işbirliği, bölgesel kalkınma ve istenen hedeflere ulaşmak için ortak yaklaşımlar geliştirme için önceliklerin belirlenmesine imkan sağladığına dikkat çektiler.