İran Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin sonucu İran halkı ve bölge ülkelerini kötü yönde etkileyen baraj inşaatlarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Welayet News  - Türkiye hükümeti, Dicle ve Fırat nehirlerinin sularını kontrol altına alıp Suriye ve Irak'ta bu hayati nehirlerin akışını engelleyerek bu ülkelerde, İran'da ve hatta Kuveyt ve Suudi Arabistan'da bir su krizine neden olmuş bulunuyor.

Türkiye'nin bu eylemi bölgedeki su krizini derinleştirirken bölge halkının gündelik hayatına zarar vermektedir.

İmar planları ve baraj yapımı, Türkiye'deki Kürt şehirlerinin bin yıllık medeniyet mirasının ve bu milletin kadim tarihinin kalıntılarının sular altında kalmasına ve Irak halkının sudan mahrum kalmasına neden olmuştur. 

Irak'a su akışını azaltmanın en olası etkisi, yan etkileri İran'ı eskisinden çok daha fazla etkileyecek olan Irak'ta tarımın yok olması ve çölleşmenin artmasıdır.

IRNA'nın bildirdiğine göre, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahian Salı günü İslami Şura meclisinde yaptığı açıklamada Türkiye'de yasadışı baraj inşaatı hakkında şunları söyledi: Türkiye hükümetinden komşuluk ilişkilerini dikkate alarak Aras nehri üzerinde baraj yapımı konusunda ciddi hassasiyetleri özen göstermesi gerektiği istenmiştir ve bu konu Türkiye dışişleri bakanı ile yapılan 3 görüşmede hatırlatılmıştır.

İran Dışişleri Bakanı, baraj inşaatı alanında İran ve Türkiye arasında iki yönlü bir anlaşma olmadığını belirterek, Türk hükümet yetkililerinin barajların dağlık alanlarda olduğunu ve sadece hidroelektrik amaçlı olduğunu söylediklerini belirtti.

Emir Abdullahian açıklamasının devamında şöyle dedi: Tarihte ilk kez, Türk hükümeti ile su konularında ortak bir sınır komitesi üzerinde anlaşmaya varıldı ve Dışişleri Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı'ndan uzmanların görüşmeleri planlanıyor. Yakında Tahran'da bir Türk heyetiyle görüşeceğiz.