Ukrayna Savaşı Rusya-İsrail jeopolitik çıkar uçurumunu derinleştiriyor
Jeopolitik çıkar farklılıklarını ortaya çıkaran Rusya Ukrayna savaşına doğrudan veya dolaylı olarak dahil olan birçok ülke ile ilgili olarak uluslararası güç dinamiklerini analiz etmek için bahse konu çatışma önemli ve verimli bir araçtır.
Welayet News - Rusya-Ukrayna savaşı, Doğu Avrupa'daki jeopolitik çıkar farklılıklarını açıkça ortaya koydu. Aynı zamanda, bu çatışmaya doğrudan veya dolaylı olarak dahil olan birçok ülke ile ilgili olarak uluslararası güç dinamiklerini analiz etmek için önemli ve verimli bir araçtır. En iyi örneklerden biri Batı Asya siyasi denklemleri ve Tel Aviv ile Moskova arasındaki ilişkilerdir.
Savaşın başlangıcında ve Batı'nın Rusya'ya karşı birleşik bir uluslararası cephe oluşturma girişiminde, Batı'nın bölgedeki en önemli müttefiki olarak tanınan İsrail rejimi, Batı'nın Rus karşıtı ittifaka katılma talebine başlangıçta yeşil ışık yakmadı.
2021'de Kiev, savaşın yaklaştığını hissettiğinde Amerikan hükümeti aylarca Tel Aviv'i savunmasını güçlendirmek noktasında Ukraynalılara sağlamaya ikna etmeye çalıştığı İsrail yapımı Demir Kubbe hava savunması tedarik etmeye ilgi duyduğunu belirtmiş, Başbakan Neftali Bennett'in hükümeti, Tel Aviv-Moskova ilişkilerine zarar verme korkusuyla bunları tedarik etmeyi reddetmişti.
Aynı zamanda İsrail hükümeti, ülkenin doğusundaki Harkov'da sözde Holokost anıtına yönelik bir Rus saldırısını kınamayı reddetmişti. Oysaki Bennett kendisi ortodoks bir Yahudi ve aşırı sağa mensup bir siyasetçi.
ABD'nin Batı Asya'daki rolünün azaltması, İran'ın Suriye'de elde ettiği kazanımlar, Filistin ve Lübnan'daki direniş gruplarının güç kazanmasıyla ağırlaşan mevcut karmaşık bölgesel koşullarda İsrail güvenlik endişeleri, İsrail'in muhafazakar duruşunda en büyük etkiye sahip oldu. İsrail, Batı'nın Rusya üzerindeki baskıları konusunda, özellikle de savaş sırasında Suriye'ye güçlerini konuşlandırarak Moskova'nın fiilen Tel Aviv'in kuzey komşusu haline gelmesi ve İsrailliler, Suriye'deki gelişmelerin İsrail'e yönelik güvenlik tehditleri konusunda Rusya'nın garantilerine özellikle güvendiler.
Ayrıca, başlangıçta bu tür muhafazakar duruşun, işgal altındaki Filistin topraklarında Rusça konuşan Yahudi topluluklarının güçlü varlığından kaynaklanabileceği düşünülmüştü, çünkü İsrail'in yaklaşık 8 milyonluk nüfusunun 1,3 milyonu Rusça konuşuyordu.
2015 yılında CBS ağı, Filistin topraklarına gelen göçmenlerin yüzde 53'ünün eski Sovyetler Birliği'nden, özellikle Rusya ve Ukrayna'dan geldiğini tahmin ediyor. Raporlar, yalnızca 1990'larda eski Sovyetler Birliği'nden işgal altındaki topraklara 900.000 kişinin göç ettiğini gösteriyor.
Ancak Rusya'nın Ukrayna'daki kampanyasına yönelik bu muhafazakar yaklaşım, İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in sert bir tonda yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının uluslararası düzenin ciddi bir ihlali olduğunu belirtemesi ve "İsrail bunu kınıyor" demesiyle zaman içinde değişti.
İsrailliler ayrıca Ukraynalı mültecileri kabul ettiklerini duyurdular ve 2 ve 24 Mart'ta Rus operasyonunu kınayan BM Genel Kurulu kararları lehinde oy kullandılar.
Bu tavır değişikliğinin sonucu, Rusların sert tepkisi ve son günlerde ve haftalarda ikili ilişkilerde tansiyonun tırmanması söz konusu oldu.
Rusya'nın Tel Aviv büyükelçisi Cuma günü, Tel Aviv'in BM İnsan Hakları Konseyi'nde Moskova'nın askıya alınması lehine oy kullanmasının ardından Rusya karşıtı açıklamaları nedeniyle onu kınadı.
Rusya dışişleri bakanlığı, Lapid'in açıklamasını "üzücü" olarak nitelendirdi ve misilleme olarak İsrail'i, Ukrayna ihtilafını küresel dikkati Filistin gelişmelerinden başka yöne çekmekte bir faktör olarak kullanmakla suçladı.
Moskova ayrıca İsrail'in Batı Şeria'yı işgalini ve Gazze Şeridi'ndeki kuşatmayı son derece sert ve benzeri görülmemiş bir tavırla kınadı.
Rusya'dan yapılan açıklamada, "Savaş sonrası dünya tarihindeki en uzun işgalin, önde gelen Batılı ülkelerin zımnen göz yumması ve ABD'nin fiili desteğiyle gerçekleştirilmesi de dikkate değer" denildi.
Açıklama, 23 Şubat'ta Rusya'nın İsrail büyükelçisini çağırdığı ve İsrail'in Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni ilhakını şiddetle kınadığı sırada geldi.
Bu genişleyen çatışma, Tel Aviv'i ABD'nin Ukrayna yanlısı çabalarını tam olarak desteklemekten vazgeçirmeye yönelik sözde yararlı ikili anlaşmaların hiçbir yere varmadığı gerçeğine tanıklık ediyor. Örneğin, Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana Rusya, İsrail rejimiyle yapılan Suriye'deki anlaşmaları iptal etmesi ve Arap ülkesinin semalarını İsrail savaş uçaklarına kapatması için defalarca uyardı.
Ukrayna savaşının devam ettiği bir ortamda ortaya çıkan Rusya-Batı çatışması ile Putin'in Batı Asya vakaları konusundaki politikasını, özellikle Suriye krizinde Tel Aviv ile işbirliğini gözden geçirmesi bekleniyor.
Al Waght
Yeni yorum ekle