Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, katıldığı bir televizyon programında Suriye konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Welayet News  - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Habertürk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'deki iç savaş hakkında konuşan Karamollaoğlu, durumun sorumlusunun Türkiye olduğunu savundu.

Karamollaoğlu’nun konuya ilişkin sözleri şöyle:

“Türkiye'ye sığınan Suriyeliler veya başka ülkelerden gelenler, Orta Asya'dan ciddi manada göç var. Çobanlık onların mesleği. Şu anda kimsenin çıkıp da dağ başında sürülerin başında olmayı düşünmüyor. Ama onlar rahatlıkla bunu yerine getiriyor.

Suriyelilerden bir kısmı yerleşik hale gelmişler, iş kurmuşlar. İstihdam sağlıyor, ihracat yapıyorlar. Bir kısmı da tamamen gariban, yardıma muhtaç kimseler. Biz elbette Türkiye olarak bunların kendi memleketlerine dönmelerini arzu ederiz. Onlar da arzu ederler. Ama kendi memleketlerinde o ortam oluşturulmadan zorla 'hadi bakalım kendi memleketlerinize' dersek, doğru bulmam.

“Suriye kan gölüne döndü”

"Maalesef Suriye'yi karıştıran ilk adımları Türkiye attı. AK Parti hükümeti attı." ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, "Bunu hiçbir zaman tasvip etmedik. Suriye kan gölüne döndü." şeklinde konuştu.

 Elbette bu problemlerin çözülmesi icap eder. Türkiye doğru karar verip, 'Biz Suriye sorununu çözeceğiz, gerekli adımları atacağız' derse, adımlar atılabilir.

Büyük kısmı kendi memleketlerine dönmek ister. İktidarın hakim olduğu bölgede buraya göç eden Suriyeli varsa aynı yere dönmesini beklemek büyük risk barındırır. İhtiyatlı hareket etmenin faydası vardır diye düşünüyorum.”

“Üçüncü bir ittifak bu ittifakın içinde olabilir”

'Üçüncü ittifak' sözlerine de açıklık getiren Karamollaoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ben onu bir farklılık olsun diye söylemedim. Bazı benzer yaklaşımlar, iddialar var dendiği için ben de elbette üçüncü bir ittifak bu ittifakın içinde olabilir.

Yoksa bu ittifak bozulacak, farklı bir yapıya kavuşacak, öyle bir lafım olmadı.

6'lı masa aslında Türkiye'de muhalefetin ciddi bir adımı sayılmalıdır.”