Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı, ABD'nin Lübnan halkı üzerindeki baskısına karşı koymanın tek yolunun ülkeyi ve geleceğini inşa etmek için kendine güvenme seçeneğini kullanmak olduğunu belirtti.

Welayet News  - Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyüddin, Güney Lübnan'daki eğitim komitelerinin bir toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: ‘Direniş istikrarlı kalmayı başardı ve Allah'ın izniyle geleceği ve yeni bir Lübnan’ı hazırlıyor. Çünkü bu, halkçı, siyasi, cihadi, kültürel ve sosyal bir direniştir ve her alanda önemli ve gelişmiş modeller sağlamıştır.

Tüm Lübnanlılar şunu bilmelidir ve aynı zamanda Amerikalılar da bilmeli ve er ya da geç bilecekler ki bu baskılar devam ederse ve Amerikalıların halka, yaşamlarına ve geçim kaynaklarına karşı bu kin ve düşmanlığı devam ederse, önümüzdeki tek yol, kendimize dayanmak ve ülkeyi kendimizin inşa etmesidir. Allah'ın izniyle yeni, güçlü ve bağımsız bir ülke inşa etme, deniz ve kara egemenliğimizi, petrol ve su kaynaklarımızı koruma yeteneğini verecek akıllara, olanaklara, yeteneklere ve güce sahibiz.

Amerikalılar bize maksimum baskı politikasını dayatmak istiyorlarsa, bence son seçeneğe, yani ülkemizi inşa etmek için kendimize güvenme ve ABD'yi ve paralı askerlerini sınır dışı etme seçeneğine başvurmak zorundayız.

Bu baskılarla, 70 ve 80 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten liderlerden, zalimlerden ve feodal beylerden uzak tüm bileşenler, mezhepler ve bölgeler için kapsayıcı bir kültüre dayalı yeni önceliklere sahip yeni bir Lübnan mucizesi yaratacağız.

Bizim gündemimizde direniş var ve direniş tüm bu gücü ve yeteneği destekliyor ve direniş olmadan yeni bir gelecek ve ekonomi inşa etme fırsatı yok. Lübnanlıların ülkelerini ve gerçek bir ekonomiyi inşa etmelerini engelleyen taraf, İsrail'e hizmet etmek için siyasi kazanımlar elde etme doğrultusunda, Lübnan için hiçbir çözüm yolu kalmasını istemeyen Amerika’dır.’

Lübnan Parlamentosundan Direnişe Vefa Partisi Lideri Muhammed Raad da şunları söyledi: ‘Direniş, Siyonistlerin ve tekfircilerin vahşi saldırılarına karşı koymakta ve bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmekte ve ülkeyi, hükümeti ve halkı korumak için her türlü çabayı göstermektedir. Direnişin yarattığı caydırıcı denklemler, düşmanın ülkenin güvenliğini ve egemenliğini ele geçirmesini engellemektedir.

Hassan İHA’sı, direnişin caydırıcılık denklemi sağlamak için sağladığı yöntem ve araçlardan sadece bir tanesidir ve düşmanı işgalden ve Lübnan halkının güvenliğine yönelik herhangi bir saldırıdan menetmektedir.

Ülkenin egemenliğini sürdürmeyi, Lübnan'ın işgalini engellemeyi ve bağımsızlığını önemsediğimiz kadar, halkın acısını dindirmeyi de önemsiyoruz. Özellikle de direniş toplumunu kuşatma ve yenilgiye uğratmayı amaçlayan bu sistematik ve hayali krizden sonra. Bu alandaki tüm komplolar, İsrail'in güvenliğini korumak ve insanlığa değer vermeyen bu düşmanla normalleşmenin önünü açmak içindir.’