ABD Suudi Koalisyona Silah Satışını Genişletiyor
Amerika Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Cuma günü Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ile görüşmesinde askeri olarak Fars Körfezi bölgesindeki müttefiklerini donatmaya devam edecekleri vaadinde bulundu.
Welayet News - Amerika Dışişleri Bakanı Blinken'in Suudi mevkidaşı ile görüşmesinde Yemen'ın son zamanda BAE'ye yaptığı saldırıyı kınayarak Amerika'nın desteklerinin devam edeceğini vurguladı.
Blinken, Suudi koalisyonun son günlerde özellikle Yemen'in başkenti Sana ve Saade vilayetinde sivil tesislere ve Yemen'in mazlum halkına karşı büyük çaplı hava saldırıları devam ederken Fars Körfezi'nde ABD’nin Arap ortaklarını askeri ve silah teçhizatını artırma sözünü verdi.
Sana, el-Hudeyde limanı ve Saade'nin aralıksız bombardımanı, Yemen ordusu ve halk komitelerinin BAE'nin müdahalelerine tepki olarak Abu Dabi’de tesisleri hedef almasının ardından Salı günü başladı. Suudi savaş uçakları Yemen'in başkentini ve diğer noktalarını bombaladı.
Bu insanlık dışı saldırılar, Birleşmiş Milletlerden pek de kesin olmayan bir yanıtla karşılaştı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cuma akşamı yaptığı açıklamada, Suudi koalisyonunun Yemen'in Saade eyaletinde bir hapishaneye düzenlediği son saldırıyı kınayan bir bildiri yayınlarken, “Yemen’in bir başka bölgesinde de başka bir hava saldırısı yapılmış ve aralarında çocukların da olduğu bazı siviller yaralandı ve öldü.” demekle yetindi.
Cuma sabahı Saade eyaletindeki bir hapishanenin bombalanması, Suudi koalisyonunun Yemen'deki en kanlı saldırılarından biri olarak tanımlandı ve en az 177 ölü ve yaralı geride bıraktı.
Bu arada, Suudi koalisyonu Yemen'e kara, hava ve deniz kuşatması uygulamakla bu ülkeyi insani bir felaketle karşı karşıya bıraktı. Dünya Bankası geçtiğimiz günlerde bir raporda, gıda güvenliği açısından dünyanın en savunmasız ülkesi olan Yemen'deki 30 milyon insanın yaklaşık yüzde 70'inin açlık riski altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Bu feci duruma rağmen, başından beri insan hakları iddiasında bulunan Biden hükümeti, Yemen kuşatmasını sona erdirmek ve yardım sağlamayı mümkün kılmak için, Suudiler ve BAE hükümetlerine baskı yapmak bağlamında fiilen etkin bir girişimde bulunmazken hatta iki ülkeye silah satışlarına yeniden başladı.
ABD Başkanı Joe Biden, seçim kampanyasında Suudi Arabistan aleyhinde sloganlar atarak Yemen savaşını "stratejik bir felaket" nitelendirdi ve ABD'nin Suudi koalisyonunun silah satışı da dahil olmak üzere Yemen'deki saldırısına verdiği desteği sonlandıracağını iddia etti. Ancak Beyaz Saray'a yerleştikten sonra bir kez daha Suudi Arabistan'ı ABD'nin yakın müttefiki olarak nitelendirdi ve desteklerini sürdürdü.
Washington şimdi de Suudi Arabistan ve BAE'ye silah satışlarına yeniden başladı. Bu bağlamda Kasım 2021'de ABD Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'a 650 milyon dolar değerinde teçhizatı satmayı onayladı.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Batı Asya ve Kuzey Afrika koordinatörü Brett McGurk, Washington'un Suudi Arabistan'a silah satışını savunarak, "Riyad'ın kendini savunmak için bu silahlara ihtiyacı var" dedi.
Fakat Suudi Arabistan'a yeni ABD silahlarının satışı, Biden'ın Yemen'deki savaşı sona erdirme ve Suudilere saldırı ve taarruz silahlarının teslim edilmesini önleme sözüne aykırı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne en büyük silah ihracatı kaynağıdır. Amerikan silahlarının Yemen'deki sivil hedefleri vurması da insan hakları gruplarından eleştirilerin gelmesine yol açtı. Şimdi de ABD Dışişleri Bakanı'nın Fars Körfezi'ndeki Arap müttefiklerini mümkün olduğu kadar donatma sözüyle, savunmasız Yemenlilerin öldürülmesi ve bu yoksul ve savaşın enkaza çevirdiği bu ülkenin Suudi koalisyonu tarafından yıkımının yoğunlaşacağı söylenmelidir.
ParsToday
Yeni yorum ekle