Siyonistler çatışmanın kurallarını değiştiremezler / Arabistan'ın dış politikası başarısız oldu
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı, direnişin bir kez daha çatışmanın kurallarını belirlediğini ve Siyonistlerin bunu değiştiremeyeceğini vurguladı.
Welayet News - Temmuz 2006'da Siyonist düşmana karşı yapılan savaşta direnişin zaferinin yıldönümü dolayısıyla ve 28 Ağustos'taki ikinci kurtuluşun yıldönümünün arifesinde, Lübnan Hizbullah'ı Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safyuddin, , Al-Ahd haber sitesine konuştu.
Direniş, çatışma kurallarını yeniden belirledi
Seyyid Haşim Safyuddin bu söyleşide, Siyonist düşmana karşı direniş denkleminin kurulduğunu ve son zamanlarda işgal altındaki topraklara yapılan füze saldırısının bunu gösterdiğini vurgulayarak, “Siyonist rejim çatışmanın kurallarını değiştirebileceğini düşünüyorsa, büyük bir yanılgı içindedir” dedi.
Direnişin hazırlığının daimi olup herhangi bir saldırı durumunda iç ve bölgesel siyasi gelişmelerden bağımsız olarak her an düşmanı hedef almak için hazır olduğunu belirten Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı, ordu, millet ve direnişten oluşan altın denklemin de Lübnan'da hala istikrarlı ve başarılı bir şekilde varlığını sürdürdüğü sözlerine ekledi.
Seyyid Haşim Safyuddin, 4 Ağustos'ta Beyrut limanında meydana gelen korkunç patlamanın yıldönümü ile ilgili olarak, şöyle dedi: “Patlamayla ilgili gerçeğin aydınlatılamaması ve şeffaf raporların sunulmaması, bu olayla ilgili her türlü spekülasyon, suçlama, müdahale ve suistimal kapısının açık bırakılması anlamına geliyor. Ayrıca, bu doğrultuda pek çok yönlendirmenin olduğu görülüyor ki halkı bilinçlendirmek için bunların araştırılması gerekiyor ve bu konuda bazı şeylerin yanlış olduğunu görüyoruz”.
Arabistan'ın dış politikası başarısız oldu
Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan'ın Hizbullah'a yönelik son dönemde yaptığı asılsız açıklamalarla ilgili olarak ise Safyuddin, şu ifadelere yer verdi: “Suudi Arabistan ulusların çıkarlarına aykırı olarak ABD’nin politikalarını izledi ve Yemen, Suriye, Irak, Filistin ve Lübnan'da ve tüm yanlış seçimlerinde başarısız oldu.
Lübnan'daki ve bölgedeki tüm politikacılara ve bilirkişilere Suudi Arabistan'ın dış politikasında başarılı olup olmadığını soracak olursak, cevapları olumsuz olacaktır. Suudi Arabistan her zaman yenilgisini başkalarına yıkmak istedi ve bugün Hizbullah'ı bir numaralı düşmanı olarak görüyor. Suudi prensleri Lübnanlı ve Lübnanlı olmayan bazı insanlarla konuşurken milyarlarca dolar harcadığımızı ve düşmanlıktan başka bir şey kazanmadığımızı söylüyorlar. Suudi Arabistan, Lübnan'da yanlış seçenekleri tercih etmesi nedeniyle başarısız olduğunu çok iyi biliyor”.
Sözlerinin devamında Suudilere seslenen Hizbullah yetkilisi, şöyle dedi: “Sizin sorununuz, başarısız olmanız ve başarısızlığınızdan bizi sorumlu tutmak istemenizdir. Yanlış zamanda, yanlış yerde ve yanlış konuda on milyarlarca dolar harcadınız ve bunlar sizin hatalarınız ve politikalarınıza hizmet ettiklerini sandığınız ama gerçekte ise güçsüz olan kişilerle ittifak kurdunuz”.
Halk için Hizbullah'ın geçim programı
Seyyid Haşim Safyuddin, Lübnan halkının geçim durumuyla ilgili olarak şunları vurguladı: “Bugün Hizbullah'ta bizler tam bir teyakkuz halindeyiz ve tüm teşkilatlarımız halkın hizmetinde. Ayrıca Hizbullah'ın 24 saat çalışan gençlerinin hizmet verdiği ‘İmam Asr (a.f) Fonu’ adlı bir fon da 4 ay öncesinden oluşturuldu. Bugüne kadar Allah'a şükür çok para toplandı ve yakında bunu duyuracağız”.
Seyyid Haşim Safyuddin, sözlerinin devamında, güney sınırlarındaki son olaylara ve İsrail saldırganlığına geri dönerek ve Hizbullah, Siyonist düşmanın bu hava saldırılarından sonra çatışmanın kurallarının yeniden belirleneceğine inanıyor mu ve İsrail'in yanıt vermemesi savaşa girmek istemediği anlamına mı geliyor yoksa daha büyük bir gelişmeye mi hazırlanıyor şeklinde bir soru üzerine şöyle dedi: “ İsrail'in bu dosyaları ele alma biçimine alışkınız. Siyonistler sürekli gelecek vaatlerinden söz ediyorlar ve nihayet biliyoruz ki Siyonistlerle birkaç gün veya saat çatışmaya gireceğiz.
Siyonistler Hizbullah ile savaşmaktan korkuyor
Şu an bizim için önemli olan, düşmana karşı caydırıcılık denklemini ve çatışma kurallarını stabilize etmektir ki bu, işgal altındaki topraklara yaptığımız son füze saldırısının ardından gerçekleşmiş oldu. Siyonistler çatışmanın kurallarını değiştiremezler ve bu konuda verdikleri sözler, Siyonist rejimin yeni kabinesinin siyasi meydan okumaları ile ilgilidir”.
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı şunları söyledi: “Siyonist düşmanla karşılaştığımızda İsrail'in siyasi ve askeri düzeyi arasında büyük bir fark olduğunu anladık.Siyonist ordunun çatışmayı tırmandırmaya isteksiz olduğu ve savaşa gitmeye hazır olmadığı açıktı, ancak rejimin siyasi yetkilileri yeni kabinenin sayesinde bu konuda tereddütlü davrandılar ve uzun bir tartışmadan sonra çatışmanın tırmanmaması gerektiği sonucuna vardılar. Bu, İsrail'deki siyasi liderliğin deneyimsiz olduğunu ve planlanmamış herhangi bir siyasi maceradan korktuğunu gösteriyor”.
Hizbullah'ın şimdi İsrail düşmanıyla askeri bir çatışmaya hazır olup olmadığı ve Siyonistlerle gelecekteki çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşmeyeceğine dair herhangi bir garanti olup olmadığı sorusu üzerine Seyyid Safyuddin şunları söyledi: “Geçen yıllar içinde İslami Direniş, iç ve bölgesel siyasi değişikliklerden bağımsız olarak, herhangi bir saldırı durumunda düşmana yanıt vermek için sürekli hazır ve sürekli direniş halinde olmaktan ibaret olan bir yasa çıkardı.
Ordu, millet ve direnişin altın denklemi hala yerinde duruyor
Bazıları her zaman iç siyasi durumu ve bölgedeki siyasi durumu direnişin eylemleriyle ilişkilendirmeye çalışıyor ve biz bu ilişkilendirmenin doğru olmadığını söylüyoruz. Tabii bu başka bir dünyada yaşadığımız anlamına gelmiyor; biz de Lübnan'da ve bölgedeyiz, ancak direnişin caydırıcılık denklemindeki performansı ve tehdit ve saldırganlıkla yüzleşmeye hazır olması farklı bir konudur ve siyasi ve bölgesel durumdan etkilenmez”.
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı ayrıca şunları vurguladı: “İslami Direniş'in ikinci yasası şu; hiçbir zaman savaş peşinde olmadık ve peşinde değiliz. Direnişin savaş istediğini kimse iddia edemez ve hedefimiz savaş değildir; ama bize bir savaş dayatılırsa, her zaman savunmaya hazırız. Elbette ilk günden direnişe karşı çıkan ve direnişe destek vermeyen bazı medya mensupları veya siyasiler Hizbullah düşmanlığını sürdürüyor ve her olayı direnişe karşı kullanmaya çalışmaları doğaldır”.
Hükümetin bir an evvel kurulma zarureti
Son olarak Lübnan'da hükümet kurma konusuna değinen Seyyid Haşim Safyuddin, “Hükümet kurmanın önündeki engelleri kaldırmak için son aylarda çok çaba sarf ettik ve her defasında, özellikle Necib Mikati Başbakan seçildiğinde, amacımızın krizlerden çıkmak için bir an evvel hükümetin kurulması olduğunu söyledik. Ve bugün bu konu tüm Lübnanlılar için bir önceliktir ve halkın kötüleşen yaşam, mali ve ekonomik koşullardan muzdarip olduğu mevcut durumda, en acil mesele hükümetin kurulmasıdır” dedi.
Çeviri : WelayetNews
Yeni yorum ekle