Al-i Suud özgürlük ve demokrasi isteyen çocukların sesini boğuyor, onlara zindanlarda işkence yapıyor ve özgürlükçülerin mezarına dönüşmemesi için başlarını kesip cesetlerini yok ediyor.

Welayet News  - Tarihte hiç kimse alçaklıkta Suudi Hanedanı’nın eline su dökemez. Al-i Suud masum çocukları zindana atıp işkenceden geçiriyor ve başlarını kesip bedenlerini imha ediyor. Bu çocukların tek günahı ise özgürlük yanlısı sloganlar atmak.

Muhammed bin Selman, kendisinin aleyhinde bir şey yazmadığı halde, aksine çoğu makalesinde kendisini desteklemesine rağmen Cemal Kaşıkçı’nın bedenini testere ile doğruyorsa, hergün Al-i Suud’un zırhlı araçlarının ateşi altında inleyen mazlum ve mahrum bir bölge olan Katif’in çocuklarının haline ise kan ağlamak gerek.

Al-i Suud, Katif’teki Tarut adasının ahalisinden olan Şehit Mustafa Al-i Derviş'in başını kesip naaşını yok etti, ailesine taziye merasimini yapmasına bile izin vermedi.

Uluslararası Af Örgütü, Mustafa Al-i Derviş'in 2015 yılında düzmece suçlamalarla tutuklandığını, cezaevinde işkence gördüğünü ve mahkemede haksız yere yargılandığını defalarca belirtti. Uluslararası Af Örgütü, Suudi yargısını Al-i Derviş'in ölüm cezasını bozmaya ve onu adil hukuki kriterler temelinde yeniden yargılamaya çağırmıştı, ancak çağrıya kulak asan olmadı.

Sadece bir çocuk olduğu halde Mustafa Al-i Derviş'in ana suçlaması "isyan" etmekti. Dünya ise Al-Suud'un muhaliflerine, özellikle de petrol zengini Şarkiyye eyaletinin halkına karşı işlediği suçlara karşı üç maymunu oynuyor. Salman bin Abdülaziz ve oğlu Muhammed bin Salman’nın elleri, Suudi Arabistan ve Yemen halkının kanına bulanmış, Suudi ve Yemenli çocukları Amerikan ve Batı silahlarıyla öldürüyorlar ama sonunda diğer zalim krallar gibi ilahi cezalarını bulacaklar.

Al Alam

Welayet News