Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni: İran ve Çin arasındaki 25 yıllık iş birliği anlaşmasına karşı çıkanlar, aptal ya da deli değillerse, kesinlikle ülkelerine ihanet etmek isteyenlerdir, bunun başka bir seçeneği olmaz. 

Welayet News  - Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari Fars Habere verdiği röportajda şu ifadelerde bulundu: ‘Ekonomik ve siyasi ilişkiler ve diğer ülkelerle çok taraflı işbirliği, uluslararası geleneklerde kabul gören bir ilkedir ve hiçbir ülke bu ilişkiyi kurma ihtiyacından bağımsız değildir ve elbette bu ilişkileri kurarken her bir taraf kar ve zararlarını hesaplar. Bu ifade o kadar açık ve gereklidir ki, reddedilmesi herhangi bir mantıkla uyumlu değildir.’ 

Hüseyin Şeriatmedari, Fars haber muhabirinin “Bu stratejik anlaşmaya karşı olan bazı kimseler, bunun İmam Humeyni (ra.) tarafından açıklanan “Ne Doğu Ne Batı” politikasına aykırı olduğunu söylüyorlar”, şeklindeki sorusuna cevaben şu ifadelerde bulundu: ‘Bu konuda birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi, İmam Humeyni'nin ne Doğu ne de Batı politikasının anlamı, siyasi izolasyon değil, Doğu ve Batı'dan bağımsızlıktır. İmam Humeyni şöyle diyor: "Herkesle karşılıklı saygı ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz ve bir şeye ihtiyacımız olursa ve onların bir şeye ihtiyaçları olursa, karşılıklı alışverişlerde bulunuruz. Tabi bize karşı tam tersi davranan hükümetler hariç ve İmam Humeyni (ra.) Amerika'nın büyük şeytan olduğunu ve ilişki kurmaya layık olmadığını vurguluyor. İkincisi, İmam'ın Doğu ve Batıdan kastı coğrafi değil, politiktir ve bu sınıflandırma, Doğu'nun kampı olan eski Sovyetler Birliği'nin, tam da merhum İmam'ın öngördüğü gibi çökmesiyle ortadan kalkmıştır. İmam Humeyni aynı röportajın devamında ne Doğu ne de Batı ifadesini diğer ülkelerle ilişkinin olmaması şeklinde anlamlandıran kişilerin ya cahil ya da kasıtlı ve önyargılı insanlar olduğunu belirtiyor ve şöyle buyuruyor: "Böyle bir mana bazen kasıtlı ve cahil insanlar tarafından çıkarılır. Bu kişiler ya anlamıyorlar ya da bir amaçları var çünkü kişi cahil olmadıkça veya sistemin ilkesine karşı çıkmadıkça, bir sistemin dünyadan izole edilmesi gerektiğini söyleyemez. Hiçbir milletle kötü değiliz. Biz doğası gereği tüm hükümetlerle dost olmak istiyoruz.” 

Tabii ki, İmam Humeyni (ra.) İsrail'i sahte bir rejim olmasından dolayı ve Amerika’yı da hakimiyet kurma peşinde olduğu ve İran’a düşmanlığı nedeniyle bu kuraldan muaf tuttu. Dikkat çekicidir ki, İmam Humeyni döneminde hem eski Sovyetler Birliği ile ilişkilerimiz vardı hem Afganistan'daki Sovyet işgalini şiddetle kınıyorduk ve hem de Sovyetler Birliği ile yakın ilişkisi bulunan ve onun hedeflerini takip eden hain Tudeh Partisi'ni bastırmıştık.’ 

Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Fars Haber muhabirinin İran ile Çin arasındaki 25 yıllık işbirliği anlaşmasına Batı'nın verdiği tepkiye ilişkin sorusuna yanıt olarak şunları söyledi: ‘Gördüğünüz gibi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa bu anlaşmaya çok kızıyor çünkü mevcut yanlış gidişatı ve ülkemizin menfaatine olan zararını bozuyor ki bu da elbette Çin'in çıkarlarını da içeriyor. İki gün önce Joe Biden, kendisine İran-Çin anlaşmasından endişe duyup duymadığını soran bir muhabire yanıt olarak: "Bu anlaşma için bir yıldır endişeliyim!" dedi. Ya da mesela bugün, Jerusalem Post büyük bir manşetle “İran-Çin anlaşmasının haberi İsrail için çok acı bir haberdir" diye yazdı ve haklılar çünkü bu anlaşmayla, maalesef cehaletten ve bazen de bazılarının ihanetinden dolayı İran'a dayatılan çıkmazdan kurtulacağız ve ABD yaptırımlarını da etkisiz hale getirebileceğiz. Amerikalı ve Avrupalı ​​yetkililerin feryatlarına ve çığlıklarına bir göz atın! İran İslam Cumhuriyeti’nin bu tablo düşmanlarının tüm bu öfke ve endişesi niye? İçerideki Batılı akımın çığlıkları ve feryatları da aynı kaynaktan geliyor. Bu sinsi siyasi akım, dünyayı Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa olarak özetliyor ve onların pozisyonlarına ve eylemlerine bir bakış gösteriyor. Batı ile ilişkileri de Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'ya bağımlılık olarak tanımlıyorlar ve tam da bu yüzden İran'ın ABD'ye tokat atmasından korkuyorlar. 

İran ve Çin arasındaki kapsamlı işbirliği, Batı karşısında güçlü bir ekonomik kutup oluşumunun başlangıcıdır ve bunun en asgari sonucu, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın bize karşı bir savaş silahı olarak kullandıkları yaptırımların etkisiz hale getirilmesidir. Bu antlaşma, Amerika Birleşik Devletler'ni bu bakımdan silahsızlandırıyor. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın öfkesi anlaşılabilir ve zaten endişelenmeleri de gerekir, ancak bazı kasıtlı kimselerin bu anlaşmaya muhalefeti, daha önce değindiğimiz İmam Humeyni’nin (ra.) açıklamalarından yararlanarak ya cehalet ya da ihanet olmak üzere iki seçenekle tanımlanabilir. 

Unutulmamalıdır ki, bu antlaşmaya karşı çıkan asıl hareket, ABD'den İran'a felç edici yaptırımlar uygulamasını isteyen taraftır!’