Borrel'den İran'ın Nüleer Anlaşmaya Bağlılığı İtirafı
Avrupa Birliği dış siyaset temsilcisi Josep Borrel Salı günü Atlantik Konseyi oturumunda İran İslam Cumhuriyeti'nin Amerika'nın BERCAM nükleer anlaşmasından çekilmesine dek bu anlaşmadaki taahhütlerine bağlı kaldığını ve bu bağlılığını da uzun süre sürdürdüğünü söyledi.
Welayet News - Avrupa Birliği ve Almanya, Fransa ve Britanya'dan oluşan Avrupa Troykası Amerika'nın BERCAM nükleer anlaşmasından çıkmasının ardından bu anlaşmanın korunmasında ve taahhütlerinin hayata geçirilmesinde tamamen olumsuz bir performans çizmişlerdir. Halbuki İran tüm BERCAM nükleer anlaşması çerçevesindeki taahhütlerine bağlı kalmıştır. Bu husus ise Avrupa Birliği dış siyaset üst düzey makamı tarafından itiraf edilmiştir.
Avrupa Birliği dış siyaset temsilcisi Josep Borrel Salı günü Atlantik Konseyi oturumunda İran İslam Cumhuriyeti'nin Amerika'nın BERCAM nükleer anlaşmasından çekilmesine dek bu anlaşmadaki taahhütlerine bağlı kaldığını ve bu bağlılığını da uzun süre sürdürdüğünü söyledi. Borrel özel mali sistem İNSTEX'in de işlevsiz olduğuna değinerek Avrupa'nın BERCAM nükleer çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmediğini belirtti. Borrel aynı zamanda İran ile sırf BERCAM meselesi hususunda müzakere yapılmasını istedi. Borrel'in söylediğine göre BERCAM anlaşması doğru mecraya geri dönülmesi gereken iki taraflı bir anlaşmadır. Borrel'in söylediğine göre halihazırda Avrupa ve Amerika işbirlikleri çerçevesinde acil ve en önemli önceliğin BERCAM nükleer anlaşması olduğunu belirtti.
Üst düzey Avrupalı makamın İran'ın nükleer anlaşma çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmesi buna karşı Avrupa Birliğinin taahhütlerine karşı yetersiz kalması, bir kez daha İran'ın hakkaniyetini gözler önüne sermektedir. Avrupalılar Donald Trump hükümetinin BERCAM nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından pratikte bu anlaşma çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeleri için hiçbir adım atmadılar. Onlar BERCAM anlaşmasının küresel ve bölgesel barış ve güvenliğin korunmasındaki temel rolüne değinip bu anlaşmanın bekası uğruna ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını öne sürdüler. Ancak hiç de böyle olmadı.
Siyasi anaist Hasan Beheştipur şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:" Avrupalılar gerçekten de BERCAM anlaşmasının yok olmasından kaygı duyuyorlar ve bu anlaşmayı kendi siyasi ve güvenlik çıkarları doğrultusunda görüyorlar. Bu yüzden de korunması onlar için önem arz ediyor. "
Buna rağmen Avrupalılar Amerika'nın baskıları ve gereken iradeye sahip olmamaları yüzünden BERCAM nükleer anlaşması dahilindeki taahhütleri özellikle de İran ile özel mali ve ticari mekanizma İNSTEX'i gerçekleştirmekten çekinmişlerdir. İran da Avrupalıların bu pasifliğine tepki olarak BERCAM anlaşması maddelerine göre beş adım halinde bu anlaşmadaki taahhütlerini azaltmıştır. Buna ilaveten İran son adımı çerçevesinde ek protokolü gönüllü bir şekilde uygulama sürecini de durdurdu.
Şimdi de Avrupa bu süreç boyunca yaptığı kusurlar ve gösterdiği pasif tutumu telafi etmek için BERCAM anlaşmasının tekrar ayağa kaldırılması için gereken adımları atmalıdır. Buna rağmen Avrupa Birliği ve Avrupa Troykası üyeleri pratikte bu alanda da çelişkili bir tutum sergilemişlerdir. Halbuki Borrel son açıklamalarında açık bir dille İran ile sırf BERCAM ve nükleer mesele üzerinde müzakere yapılmasını istedi.
Avrupa Troykası üyeleri ise sınırları aşıp İran ile müzakerelerde BERCAM ötesi konuları da ele alacaklarından söz ediyorlar. Bu bağlamda Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron aşırı talep bir tutum sergileyerek İran'ın füze kabiliyetleri ve bölgesel siyasetlerini de gelecek müzakerelere dahil edilmesini istedi.
Bu tutumlar aslında Avrupa'nın BERCAM anlaşması konusunda bile İran'a karşı ortak ve tek yaklaşıma sahip olmadığını gösteriyor. Bu durum ise Avrupa'nın BERAM anlaşması dahilindeki konumunu ve İran ile 4+1 grubu arasındaki rolünü zedelemektedir.
Yeni yorum ekle