Amerikan Düşünce Kuruluşu: Arabistan Yemen'de Yenilgiyi Kabul Etmek Zorundadır
Amerikalı bir düşünce kuruluşu, Suudilerin hedeflerine ulaşmada başarısız olduklarını ve ağır kayıplar verdiğini ve beş yıl sonra bu gerçeği kabul etmek zorunda olduklarını yazdı.
Welayet News - Stratfor düşünce kuruluşu, Yemen'in beş yıllık savaşıyla ilgili analizinde, Suudi hükümetinin tüm kazanımlarını kaybetmeden bu savaşı terk etme fırsatının hızla sona erdiğini yazdı.
Bu düşünce kuruluşu şu ifadelerde bulundu: ‘İlk hedeflerin hiçbirine ulaşılamadan yaşanan yüksek kayıp hacmi ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Suudi Veliaht Prensi'nin politikalarıyla tutarsız bir hükümetin göreve başlamasıyla bağlantılı olarak hızla artan maliyetler, Riyad hükümetini yenilgiyi kabul etmeye ve Yemen'i terk etmeye zorladı.
Riyad, Husileri Sana'dan atıp Mansur Hadi'yi tekrar iktidara getirmeyi başaramadı ve askeri güç ve teçhizatta ağır kayıplar yaşarken, ABD Kongresi'nde Washington'un Yemen savaşına verdiği desteği defalarca sona erdirmek için oy kullanan Demokratları kızdırdı. Aynı zamanda, Birleşik Arap Emirlikleri de dahil olmak üzere Riyad’ın çok sayıda bölgesel müttefikinin güçlerini Yemen'den çekmesiyle Suudi hükümetine bölgesel destek de azaldı.
Koalisyonun Taiz, Marib ve el-Hudeyde yakınlarındaki çatışma hatları boyunca ilerlemesi sınırlıydı ve Husilerin yakın zamandaki ilerlemesi koalisyonun bölgenin kontrolünü ele geçirmesini zorlaştırdı. Suudi hükümeti, bedelini sivillerin ödediği hava saldırılarına ve Yemen kuşatmasına her şeyden çok odaklanıyor ve fakirlik sıkıntısı çeken bu ülkenin yoksullarına yiyecek ve yakıt yardım hatları da kesilmiş durumdadır.
Joe Biden Beyaz Saray'a girdiğinde Suudi hükümeti ile ABD arasındaki ilişkiler gerilecek ve Riyad, Washington'un baskısı altına girecektir. Bu bağlamda, Joe Biden, özellikle kendisi daha önce Suudi Arabistan'ın Yemen'e askeri müdahalesini kınadığı için, Kongre'nin Suudi hükümetine yardımın kesilmesini onaylamasına engel olacak gibi görünmüyor.
Aslında, Biden 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a girdikten sonra, onun hükümeti, Yemen savaşına katılımını hızla azaltacak ve Suudi hükümetini hava ve kara saldırılarında kullanılan lojistik destek ve istihbarattan mahrum bırakacaktır. Riyad, Trump yönetiminden yıllarca süren sarsılmaz desteğin ardından, bu kararı Yemen savaşından çekilmesine yönelik bir diplomatik baskı kampanyasının başlangıcı olarak görüyor ve bu nedenle dış ilişkilerini çeşitlendirmeye yönelecektir.
Suudiler ayrıca Biden'in İran’a tavrından, Nükleer Anlaşmaya geri dönmesinden ve özellikle Cemal Kaşıkçı suikastından sonra Joe Biden’in Suudi Arabistan'ın izole bir ülke olması gerektiğini söylemesinin ardından onun, Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerine karşı tavrından endişe duyuyor.
Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletleri'nin savunma ve ekonomik bağları köklüdür, ancak düşen küresel yakıt fiyatları ve ABD’nin artan kaya petrolü çıkarımı nedeniyle Suudi petrolüne ihtiyacın azalması, Washington'un Suudi hükümeti karşısında daha fazla seçenek düşünmesine yardımcı oluyor.
Husiler Suudi hükümetinden daha fazla taviz almaya çalışıyor ve bunu herhangi bir müzakereyi etkilemek için daha fazla alana hâkim olarak yapıyorlar. Onlar zayıf bir düşmanla karşı karşıya olduklarına inanıyorlar. Dolayısıyla ABD'nin Suudi hükümetine Yemen'deki savaştan çekilme konusundaki baskısı ile Riyad, Husilere taviz vermeye mecbur kalacak gibi görülüyor. Bu arada Trump yönetimi de Husileri resmi bir şekilde terör örgütü olarak tanımaya çalışıyor. Bu, Riyad'ın onlarla anlaşmaya varmasını zorlaştıracak ve Husiler, ABD'nin terörist listesinden çıkmayı, muhtemelen herhangi bir müzakerenin şartını olarak sunacaklar.’
Yeni yorum ekle