Yemen: İşgalciler Havaalanlarını Siyonistlere Açtı
Yemen Başbakanı “Yemen karşıtı koalisyona üye ülkeler bizim havalimanlarımızı kapatıp, kendi havalimanlarını Siyonist rejime açtılar ve bu rejimle ilişkilerini normalleştirmeye başladılar” dedi.
Welayet News - Yemen Başbakanı Abdülaziz bin Habtur şu açıklamalarda bulundu: ‘Yemen karşıtı koalisyona üye ülkeler bizim havalimanlarımızı kapatıp, kendi havalimanlarını Siyonist rejime açtılar ve bu rejimle ilişkilerini normalleştirmeye başladılar.
Yemen halkının direnişi ve zaferi, Arapların koştuğu bir zillet olan normalleşme sürecinde hâlâ bir engeldir.
Yemen Savaş Enformasyon ve Bilgilendirme Bürosu, dünyanın en büyük medya kuruluşlarına ve Yemen'e karşı Suudi liderliğindeki koalisyonun mali ve medya gücüne gururla meydan okudu.
Doktorların ve sağlık merkezlerinin Yemen ordusunu ve halk komitelerini desteklemede gösterdikleri direniş önemli bir rol oynuyor ve bu belirleyici savaşı kazanmada önemli bir faktördür.
Allah’ın yardımı ile koronayı geride bıraktık. Düşmanın vesveselerine boyun eğmeyen, Yemen halkına karşı insani ve tıbbi görevlerini yerine getiren sağlık personelinin çabalarına teşekkür ediyorum. Hükümet, kuşatma ve savaşın gölgesinde vatandaşlara sağlık hizmeti sunmak için elinden geleni yapmaya devam ediyor.’
Öte yandan Yemen Ensarullah Hareketi Sözcüsü Muhammed Abdüsselam bu konuşmadan bir saat önce şunları söyledi: ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suudi Arabistan ziyareti, Yemen'e karşı savaşın doğasını ve gerçekliğini ve bunun bir Amerikan-Siyonist savaşı olduğunu ortaya koyuyor. Bu ziyaretin amacı, Suudilerin, bölge ülkelerinin Siyonist rejimle normalleşme adımlarını memnuniyetle karşılamasının ardından, iki taraf arasındaki ilişkilerin tam olarak normalleşmesi için ortam hazırlamaktır. Yemen'i işgal eden ve bu ülkenin halkını kuşatan ülkeler, Siyonist planı aleni hale getirme yolunda ilerliyorlar.
Uzlaşmacı ülkeler, Yemen'e karşı savaşın doğasını ve gerçekliğini ve bunun bir Amerikan-Siyonist savaşı olduğunu ortaya çıkarmak için Yemen halkına karşı savaşta maddi ve askeri kaynaklarını ortaya koydular.
Al-i Suud, kendi adımlarını kabul edilebilir kılmak için bazı ülkeleri Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirmeye teşvik etti, ancak bölge halklarını İslam Ümmetinin kutsallarını desteklediklerine ikna etme çabalarını unuttular. Müslüman ümmetinin İslam dünyasının meselelerini savunmadaki ana konumunu ifade eden, Müslümanların kıblesi olan Mekke ve Medine yerine, bu kutsal yerleri yönetenler İslam'a ve Müslümanlara karşı komploların ekseni ve başlangıç noktası haline geldi.’
Yeni yorum ekle