Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkede ekonomik durgunluğu kabul etti.

Welayet News  - En zengin Arap ülkesi olan Suudi Arabistan'ın ekonomisi son senelerde küçülmeye başlamıştır.

Uluslararası Para Fonu'nun raporuna göre, Suudi Arabistan'ın Gayrı Safi Yurt İçi Hasılası- GSYİH, haziran ayı öncesi 3 aylık dilimde yüzde 7 geriledi. Böylede 1985 yılından bu yana Suudi Arabistan ilk kez 3 aylık büyüme oranı, yüzde -7'yi görmüş oldu.

Suudi Arabistan'da işsizlik oranı da yüzde 14.5'e yükseldi. Ülkede 2020'de bütçe açığı yüzde 12 oranında tahmin ediliyor. Suudi Arabistan'ın tahmin edilen petrol gelirlerinin sadece yaklaşık yüzde 60'ının 2020'de gerçekleşeceği düşünülüyor. En zengin Arap ülkesinin ekonomisinin neden bu kadar küçülmesi ve ülkede ekonomik kriz yaşanmasının çeşitli nedenleri var.

En önemli neden, Al-i Suud'un savaşçı tavrıdır. Suudi Arabistan 2015 yılından itibaren Yemen'e karşı savaş başlatmış ve üzerinden 68 ay geçmesine rağmen Suudi yönetim, kendi hedeflerine ulaşabilmiş değil. Bu savaş Suudi Arabistan için milyarlarca dolara mal olmuş ve petrole bağımlı olan ekonomisi ciddi zarar görmüştür.

Suudi Arabistan'ın bölgeyi istikrarsızlaştıran hareketleri de, bu ülkede ekonomik krizin patlak vermesi üzerinde etkili olmuştur. Suudi Arabistan'ın ilişkileri son senelerde, İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye ve Katar ile ciddi biçimde gerilmiştir.

Herhangi bir ülkenin ekonomisinin büyümesi için bölgesel istikrar ve barışçıl dış münasebet, önemli bir şart sayılıyor, ancak Suudi Arabistan, son senelerde böyle bir etkeni kaybetmiştir.

Bu doğrultuda, Suudi Arabistan Kralı Selman geçen perşembe günü bakanlar kurulu toplantısında yaptığı konuşmada bir kez daha İran'ı bölge ülkelerinin iç işlerine karışmak ve terörizmi desteklemekle suçlayarak, uluslararası camiadan Tahran'ın karşısında kararlı tavır sergilemesini istedi.

Son senelerde Suudi yetkililerin ağzından düşmeyen bu tür suçlamalar, ABD dahil yabancı güçlerin İranofobi projesi çerçevesinde Arabistan'a milyarlarca dolar değerinde silah satmasına yol açmıştır.

Böylece ağır silah alımları da Arabistan'da ekonomik krizin patlak vermesinde etkili olmuştur.

Suudi ekonomisini etkileyen başka bir etken de, koronavirüs salgınıdır. Arabistan, koronavirüs salgını ile mücadelede başarısız olmuş ve şimdiye kadar 353 bin Suudi vatandaşı koronaya yakalanırken yaklaşık 6 bin kişi de hayatını kaybetmiştir.

Birçok kısıtlamayı beraberinde getiren koronavirüs, Suudi Arabistan'da işsizlik oranının artmasında etkili olmuştur.

Suudi Arabistan'ın petrolden sonra en önemli gelir kaynağı sayılan inanç turizmi de koronavirüs salgından dolayı ciddi şekilde etkilenmiştir.

Petrol fiyatlarındaki sert düşüş de, Suudi ekonomisinin küçülmesinden büyük etki yaratmıştır.

Suudi Arabistan, ABD ile aynı çizgide hareket ederek, İran'a ekonomik baskı yapmak amacıyla petrol fiyatlarını düşürdü. Ancak Suudiler'in bu girişimi, İran'dan ziyade kendilerine zarar vermiştir. Nitekim bu ülkenin 2020 yılı bütçesinin petrol gelirlerindeki düşüşten dolayı 513 milyar Suudi Riyal açık vereceği tahmin ediliyor.

Böylece Suudi Arabistan, kamu sektöründe çalışanların maaşlarını ödemek için 504 milyar Riyal, mali kaynak bulması gerekiyor.

Petrol gelirinin gerilmesini kapatmak için Suudi yönetimin getirdiği ek vergi, işsizlik oranının artması, maaşların düşmesi ve geçim sıkıntılarının ülkede itirazlara yol açabileceği ve Suudi yönetimin meşruiyet kriziyle karşı karşıya kalabileceği düşünülüyor.