Filistin İslami Cihad Hareketinin üst düzey bir üyesi olan Halid el-Bataş, el-Mesire kanalına verdiği röportajda Filistin'i Müslüman Ümmetinin ana meselesi olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: 'Bazı Arap ülkelerinin Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirme telaşı bu konuyu etkilemiyor.

Welayet News - Biz iki cepheyle karşı karşıyayız, Teslimiyet Cephesi ve Direniş ve Filistin Halkına Yardım Cephesi.

Olanlara şaşırmıyoruz, çünkü Arap barış planı İsrail'i resmi olarak tanıyor, bu yüzden yeni olan konu sadece bazı Arap sistemlerinin İsrail düşmanı ile aynı safta yer almasıdır.

Diğer bazı Arap ülkelerinin de ilişkileri normalleştirme niyetinde olması talihsiz bir durumdur; Suudi Arabistan bunu yapmaya karar verirse, Filistin davasının düşmanlarıyla aynı safta yer alacaktır.

Bahreyn ve BAE gibi Arap ülkeleri, Trump'ın emirleri doğrultusunda veya onların lehine çalışıyor veya anlaşmalar imzalıyorlar.

ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı ve onu düşman rejimin başkenti ilan etti. Düşmanla normalleşme yolunda ilerleyen herkes Kudüs'ü terk etti. Arap barış planını kabul etmiyoruz ve bunu İsrail düşmanı ile "Balfour" Arap paktı olarak görüyoruz.

"Silah sesleri" ilişkilerin normalleşmesini yok edecektir, bugün gerçekler ortaya çıkmıştır ve Filistin ekseni hakim olacaktır; Her savaşta doğru ile yanlış arasında bir ayrım yapılmalıdır.'

El-Bataş, Yemen halkının mevcut savaşa rağmen Filistin'e kapsamlı desteğine dikkat çekti ve Filistin halkının sağlam ilkelerini ve Batı Şeria ve Gazze'de mücadeleye hazır olduklarını vurgulayarak şu ifadelerde bulundu: 'BAE-Bahreyn uzlaşma anlaşmasının imzalanması sırasında direniş roketlerinin ateşlenmesi, savaşın Washington'da değil Filistin'de olduğunu gösterdi. Halkın direnişi seçeneği silahlı direniş seçeneğini ortadan kaldırmaz.

Batı Şeria'da silahlı direniş başlamalıdır, her türlü direnişi istiyoruz. Her şeyi kapsayan direnç seçeneği, savaşın taşla başlayarak patlayıcı balon ve füzeye kadar ulaşmasıdır. Düşman, Batı Şeria sakinlerini yerinden etmek için savaşına başlayacaktır...Filistin halkı 1948'deki gibi değildir, direniş ekseni bugün bizimledir ve biz bu savaşı kazanacağız. Düşman, Batı Şeria'daki kuşatmasını yoğunlaştıracak ve savaşın merkezi Batı Şeria olacaktır.

İsrail düşmanın üsleri Yemen'deki Sokotra'ya ve İran sınırlarına ulaştığında direniş ekseniyle doğrudan bir çatışma başladı demektir.'