Lübnan'daki Olayların Perde Arkası

Pt, 15/06/2020 - 11:58

Lübnan'daki kaotik durum devam ediyor.  Son kaos olaylarında ise şiddetin dozu daha da artmıştır.  Hassan Diyab ve hükümetine destek veren taraflar  ise bu kaosları muhaliflerin yürüttükleri karalama kampanyalarının sonucu ortaya çıkan  komplo olarak değerlendirdiler.  

Welayet News - Diyab hükümeti Lübnan'ın  hükümet karşıtı gösterilerin zirveye ulaştığı sırada işbaşına geldi. Bu gösteriler ise halkın ekonomik ve geçim sıkıntılarından kaynaklı idi.  Bu gösteriler sonucunda ise Saad El Hariri istifa etmek zorunda kalmıştı.   Şimdi de  Lübnan'da kaosların bir kez daha ekonomik sorunlardan dolayı patlak verdiği sırada  Diyab hükümetinin bu ekonomik sorunlarda payı olmadığı  ve bu durumun eski hükümetlerden miras kaldığı  gerçeği göze çarpmaktadır.  Ancak bu durum Diyab hükümeti aleyhinde yürütülen karalama kampanyası ve ona karşı komplonun bir iddia değil gerçek olduğunu gösteriyor. 

Burada sorulması gereken önemi soru ise  yeni kurulan Hassan Diyab hükümeti ve kabinesine karşı bu karalama kampanyası ve tezgahın kuruluşunun nedenlerinin neler olmasıdır. 

Aslında Lübnanlı Batıcılara ve dış güçlere karşı  Diyab hükümetinin çelişkili tutumları ve kimliğinin  onun hükümeti aleyhindeki bu durumu tetiklediği söylenmelidir.  Son otuz yıl içerisinde Lübnan'daki hükümetler hep  Batıcılar ve ortakları ile iyi geçinen onlar ile uzlaşan kesimlerden oluşmuştur.  Ocak 2020'den bugüne dek de  farklı kimliğe sahip  bir hükümetin işbaşına geldiği görülmektedir.  Öyle bir hükümet ki  halk, ordu ve direniş üçgenine vurgu yapıp  direniş koalisyonu koruması altında yer almıştır. Lübnan'daki Batıcı  hareket ve gerici Arap ülkelerden ve Batılı hamilerinden oluşan kesimler direniş karşıtı tutarlı bir hükümetin işbaşına gelmesi doğrultusunda büyük çabalarda bulundular. 

Bu çabaların yenilgiye uğraması ile  yeni hükümete karşı vaatsizlikler ve engellemeler de başlamış oldu.  Hasan Diyab ise bu hususa  vurgu yaptı. 

Lübnan hükümeti aleyhinde karalama kampanyası yürütmek ve komplo ve tezgah kurmanın bir diğer nedeni de  Batıcıların  ve Batı yanlılarının tekrar iktidara geri getirilmesidir. Bu çerçevede yeni hükümetin yenilgiye uğratılması için sokak ve şiddet olayları ve kaosları çıkarılmaktadır.  Gerçekte  mevcut hükümete karşı olanlar  sandıklar ve oylar üzerinden iktidarın belirlenmesini istemiyorlar.  Bu yüzden  iktidar rekabetini  iktidar savaşına dönüştürüp   halkın oyları dışındaki yollar ile  hükümeti ele geçirmeye çalışıyorlar. 

Lübnan hükümetinin iç muhalifleri ise  bu sinsi planları çerçevesinde  yabancı güçlerin de desteklerinden yararlanmaktadırlar.  Bu doğrultuda Almanya içişleri bakanlığı geçen ayda hasmane bir girişimde bulunarak   Hizbullah Hareketini terör örgütü adlandırıp  bu hareketin Almanya topraklarındaki faaliyetlerini yasakladı.  Bu girişim ise her şeyden ziyade Lübnan'da Batıcı kesimlerin desteklenmesi ve direniş ekseni koruması altında bulunan Hasan Diyab hükümetinin zayıflatılması doğrultusunda idi.  Lübnan Merkez Bankası başkanı Riyad Sallame ise  14 Mart hareketi ortaklarından biri olarak son zamanda   Amerika'nın Hizbullah'a karşı talimatları Lübnan içinde uyguladıklarını belirtti.  Başka bir ifade ile  Lübnan merkez bankası başkanı  Lübnan topraklarında Amerika siyasetlerinin uygulayıcısı konuma geldiğini açıkladı. 

Bu koşullarda Hassan Diyab ise  Lübnan'daki kaosları planlı ve onun hükümetine karşı yürütülen karalama kampanyasının bir parçası olarak değerlendiriyor. 

Tags: 


Yeni yorum ekle