İsrail Niçin Suriye’ye Karşı Saldırıları Tırmandırdı?
İsrail'in Suriye'ye saldırıları son günlerde gözle görülür bir şekilde tırmanış yaşamaya başladı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin raporuna göre, geçtiğimiz Perşembe gecesi Suriye'nin Golan tepelerinden İran destekli silahlı gruplara füze fırlatan İsrail uçakları, Cuma günü de Suriye'nin Humus kentindeki orduya ait askeri üssü hedef alan bir füzeli saldırı düzenledi.
Welayet News - İsrail'in Suriye-Lübnan sınırında Hizbullah'a ait 4 saha komutanına suikast düzenleme girişiminde bulunduğu bir dönemde yoğunlaşan saldırılar, Suriyeli askeri hedeflere düzenlenen bir saldırıdan çok daha fazlasıdır. Zamanlama açısından ele alacak olursak bu saldırıların birkaç sebebi vardır:
Birincisi: Bu kışkırtma saldırıları, Suriye, İran ve Hizbullah'ı hem toplu olarak hem de bireysel eylemlerle İsrail'in derinliklerini bombalayarak cevap vermeye itmek için kasıtlı olarak yapılıyor. Bu intikam operasyonları gerçekleştirilse ABD Başkanı Donald Trump ve Benyamin Netanyahu hükumetinin eline bölgesel bir savaşın fitilini ateşlemek için güçlü bir mazeret sunmuş olacaktır.
İkincisi: Netanyahu, yolsuzluk davalarının gölgesinde çıkmaza giren iç pozisyonunu iyileştirmek ve dikkatleri işgal devletinin yaşadığı siyasi krizlerden başka yöne çevirmek için bu saldırıları kullanıyor.
Üçüncüsü: Bu saldırılar, İran'daki korona krizi, Lübnan'daki siyasi tıkanıklık ve Amerika'nın kışkırtmalarıyla iç savaş olasılığının artmasından istifade ederek, Suriye'deki Hizbullah ve İran'ın varlığına yönelik baskıları tırmandırma girişimleridir.
Dördüncüsü: Suriye'ye düzenlenen saldırıları, İdlib ile Fırat'ın doğusundaki gaz ve petrol kuyularını yeniden ele geçirme planlarının engellenmesi girişimcileriyle birlikte, Suriye'nin yeniden imar aşamasını ve sığınmacıların Suriye devletinin ana kucağına geri dönüşünü engelleyen istikrarsızlık halinin devamlılığı mesajı veriyor.
***
Suriye yönetimi ve İran ile Lübnan'daki müttefiklerinin, İsrail'in bu tuzağına düşerek şartlarını kabul etmeye sürüklenmesi ve böylesine bir zamanlamada Tel Aviv ile Washington'un istediği bir savaşa girme olasılığı düşüktür. Zira Direniş Ekseni bu dönemde Irak, Lübnan, Yemen ve Suriye'de hem siyasi hem askeri komplolar ve kışkırtma savaşlarına karşı koyuyor.
İsrail, İranlı olduğunu söylediği hedeflere, silah depolarına ve İran'dan gelen Hizbullah füzelerini taşıyan konvoylara karşı, hem Şam havayolu hem de kara üzerindeki kaçakçılık yolları aracılığıyla 300'ün üzerinde saldırıda bulundu. Ancak tüm bu saldırıların hiç birinin hedefe ulaşmadığı ve aksine sonuç verdiği dikkat çekiyor. Nitekim bu sürecin sonunda İran'ın Suriye'deki askeri varlığı zayıflamadı, arttı. Hizbullah'ın cephanesi, hassas füzeler, insansız uçaklar ve gelişmiş silahlarla devasa bir cephanelik haline geldi.
İsrail'in düştüğü panik ve endişeyi gün yüzüne çıkaran bu saldırılara Direniş Ekseni'nin cevabı kaçınılmaz bir şekilde gelecek ve son derece sarsıcı olacaktır. Ancak Direniş Ekeni için uygun zamanda gerçekleşecektir. Bizler, çeşitli boyut ve niteliklere sahip 150 bin füzeden oluşan cephenden, işgal edilmiş Filistin topraklarının derinliklerine günlük 2 bin füze fırlatılacağını düşünüyoruz. Peki, bu durumda sığınakların içindeki ve dışındaki İsrailli yerleşimcilerin durumu ne olacak?
Yenilmez olduğu iddia eden İsrail ordusu, sınır çitindeki bulduğu 3 delik ile böylesi bir korkuya kapıldı, deliklerden birinin yanındaki poşetten dolayı olağanüstü hal ilan etti, çok sayıda bomba uzmanını poşeti patlatmak için bölgeye çağırdı ve üst düzey askeri toplantılar yaparak bu sıra dışı ihlalin sebeplerini ve amaçlarını araştırdı.
Mesaj açık, Direniş hücrelerinin El-Celile'deki İsrailli yerleşimcileri vurmak için sadece balistik füzelere ya da tünellere ihtiyacı yoktur. Direniş, bu son teknoloji gözlem cihazları ile donatılmış elektrikli sınır tellerini de delerek aynı amaca ulaşabilir. Böylelikle Seyyid Hasan Nasrallah'ın tüm konuşmalarında defalarca vadettiği gibi işgal altındaki kuzey Filistin'i kurtarabilir.
***
Suriye İsrail'in bu artan saldırılarıyla hedefleniyor, çünkü komploları boşa çıktı ve Suriye Arap Ordusu Suriye topraklarının yüzde 80'den fazlasını geri almayı başardı. 9 yıl boyunca verdiği tüm can kayıplarına rağmen kararlılığını sürdürerek direnmeyi başardı.
Bölgeyi yöneten, hem eski hem de modern tarih döneminde düşmanlarına karşı koyan Suriye-Irak-Mısır üçlüsü geri dönüyor ve petrol ile gaz fiyatlarının çöküşüyle sonu yaklaşan petrol hegemonyasının ardından konumunu geri almak için hazırlanıyor. Bu geri dönüşün İsrailliler ve bu gerçeği çok iyi bilen liderleri için büyük bir endişe kaynağı olduğu kuşku götürmez bir gerçektir.
Suriye, işgal devletine karşı dört savaşa girdi ve çok sayıda komplo ile savaştı. Hala güçlü bir şekilde direniyor ve varlığı ile kararlığını şurada ya da buradaki füze saldırıları asla etkilemeyecektir.
Abdulbari Atvan
Raialoum
İntizar.web
Yeni yorum ekle