Haşdi Şabi Teşkilatı gruplarından olan Ketaib Hizbullah Hareketi, yayınladığı bildiride şu açıklamalarda bulundu: ‘Şüpheli eğilimleri olan bir hükümetin dayatılması için yapılan girişimler karşısında açık ve kararlı bir duruş sergileyeceğiz.

Welayet News - Irak'taki siyasi süreç, cumhurbaşkanının anayasayı kasıtlı olarak ihlal etmesinin ve çoğunluğun Irak başbakanını seçme hakkını göz ardı etmesinin sonucu olarak karmaşıklıklarla doludur.’

Ketaib Hizbullah, anayasanın cumhurbaşkanı tarafından ihlal edilmesini, son yıllarda Irak siyasi akımları için iyi bilinen bir konu olarak nitelendirerek şunları söyledi: ‘Bu konu, değerli halkımızın, bu zor koşullarda ülkeyi yönetebilecek kabul edilebilir bir hükümetin oluşumunun hızlandırılmasını gerektiren Corona salgınının yayılma riski altında olduğu bir dönemde, ülkenin siyasi durumunda bir krize yol açtı.

Ketaib Hizbullah, Irak siyasi sürecinin bir ortağı olmasa da köklü cihatçı geçmişi ve Irak'a yönelik tehditlere karşı etkili rolüyle, Irak halkının geniş bir yelpazesini temsil ediyor.

Adil Abdülmehdi’nin istifasının ardından, başbakan adayı için bir dizi özellik ve standartlar sunduk, bu yüzden bu özelliklere uymayan bir kişinin başbakan olmasına izin vermeyeceğiz ve şüpheli eğilimleri olan, Irak halkının emin olmadığı, Irak halkının büyük değerleri ve sorunları için bir tehdit sayılan bir hükümetin dayatılması için yapılan girişimler karşısında açık ve kararlı bir duruş sergileyeceğiz.

Irak'ı ve egemenliğini destekleyen ilkeli ve açık duruşumuzu vurguluyoruz ve gelecekteki hükümetle tutarlı ve ilkeli bir şekilde çalışacağız.’

Tarihi geçmişi ve işgalci ABD ordusuna muhalefeti nedeniyle her zaman ABD’nin tehdit ve saldırılarının ön saflarında yer alan Ketaib Hizbullah bildirinin devamında, bu hareketin silahlarını Irak hükümetine devretme konusunun birkaç konuyla bağlantılı olduğunu vurguladı.

Ketaib Hizbullah şunları söyledi: ‘Direnişin silahlarının Irak hükümetinin kontrolünde olması, ilk olarak hükümetin yabancı askerleri Irak'tan çıkarma çabalarının ciddiyetine bağlıdır, ikincisi de IŞİD veya diğer terörist grupların güvenliğimize karşı doğrudan bir tehdit olmadığından emin olmalıyız ve üçüncüsü de halk, hükümetin eğilimlerine güvenmelidir ve bu şartlarda Ketaib Hizbullah’ın silahlarının hükümetin kontrolünde olması için uygun olanaklar sağlanacaktır ve bu silahların gerekli olmadıkça kullanılmayacağına dair bir anlaşma yapılacaktır.’

Irak’ta Şii siyasi hareketler, Adnan al-Zurufi’nin yerine yeni bir başbakan adayı seçmek için son günlerde ciddi adımlar atmış olsa da Zurufi, yeni bir hükümet kurma görevinde ısrar etmeye devam ediyor ve parlamentoda en kısa sürede güvenoyu sağlanması için çeşitli taraflarla görüşüyor.

Şii siyasi gruplar, al-Zurufi’nin bu görevde kalmasına karşı çıkıyorlar, bazıları onu bu göreve layık görmüyor ve bazıları da başbakanın seçilmesinin mecliste çoğunluğun hakkı olduğunu söyleyerek onun seçilmesini yasadışı olarak nitelendiriyorlar.