Medeniyetin Batışı
Batı medeniyeti esasen gelişmişliği teknik büyüme ve maddi refahın gelişmesi olarak tanımlar. Böyle bir görüşteki aşırılık nedeniyledir ki bu gün tek boyutlu topluma girmiş bulunuyoruz.
Welayet News - Ufûl’ı-Temeddun/Medeniyetin Batışı, İranlı yazar Ramin Cihanbeglu’nun en son çıkan kitabı. Cihanbeglu, bu kitapta günümüz dünyasında modernitenin çöküşünü anlatıyor.
O, kitapta şu açık soruyla sorgulamasını başlatıyor: Medeniyetin anlamsızlaştığı ve “uygarsızlaşma” merhalesinin başladığı bir yüzyılın eşiğinde miyiz? Cihanbeglu, muasır dünyada çürümenin, çöküşün belirtilerini göstererek, insanlığın uyanıp kendine gelmemesi halinde aldatıcı ve şatafatlı bir görüntü verebilse bile bu medeniyetin “anlamsızlık alanı”na doğru ilerleyeceğini ve barbarlıkla, vahşilikle pek farkı olmayan bir yazgıyla sonuçlanacağını öngörerek uyarıda bulunuyor.
Medeniyetin Batışı adlı kitabın yazarı, “Batı uygarlığı”nın hasar tespitini yaparken fikri temeller ve tarihi delillerden hareketle bu uygarlığın karanlık yönüne ışık tutuyor: İnsanlık mirasını zenginleştiren en değerli kültürel kazanımları sunmakla birlikte, bu medeniyet sürekli hegemonya kurmaya, iktidara eğilim göstermiş ve “öteki” ile ilişki kurmada, anlaşmada her açıdan kusurlu davranmıştır.
İktidar temeli üzerinde şekillenmiş bir medeniyet, sulta kurma ve kendi mülkü haline getirme hedefiyle dünyaya yaklaşır. Kendisinden başka her şeyi ve her kesi aşağılar, nesneleştirir, kendi gücünü imal etme objesi olarak görür ve kendini üstün zanneder.
Rönesans ve Batılı insanda başlayan uyanışla birlikte dünyayı ele geçirmeye yönelen o büyük medeniyet, kapitalist ilişkiler, yeni bilim, teknoloji ve modern politika sayesinde her şeyden önce ve her şeyden daha çok ötekiler üzerinde sulta kurma eğiliminde oldu; doğadan tutun ta “doğal” insanlara, renk, cinsiyet ve din gibi çeşitli ayrıştırmalarla dışlayıp ötekileştirdikleri kimselere kadar.
Hegemonyacı yaklaşım özellikle sömürgecilik için uygun bir zemin oluşturur; modern çağın başlamasından itibaren, Batı, medeniyet adına “medeniyetsiz” dünyaya askeri operasyon yapma, ötekileri yok etme, büyük grubları köleleştirme, bütün bu saldırıları “uygarlaştırma” ya da “abadlaştırma” (isti’mar) namına aklayıp üstelik kendini alacaklı konumda görme hakkını kendisinde görmüştür.
Batı medeniyeti esasen gelişmişliği tenik büyüme ve maddi refahın genişlemesi olarak tanımlar. Böyle bir görüşteki aşırılık nedeniyledir ki bu gün tek boyutlu topluma girmiş bulunuyoruz. Ve kendini sarmış olan krizin çözümü için verecek hiçbir yanıtı yoktur, çünkü esasen soru sorma kabiliyetini yetirmiştir.
Bu medeniyetteki yıkıcı süreçler, özentiyi, konforu ve tüketiciliği körüklemekte, insani ve tabii kaynakları mahfetmekte, kitle iletişim araçlarını ve sanal dünyayı yaygınlaştırarak halkları özgür düşünmekten alıkoymakta ve onları yeknesak, yüzeysel düşüncelere ve ham inançlara yönledirmektedir.
Aklani/rasyonel tefekkür ve eleştirel düşüncenin medeniyetin temellerinden biri olduğunu savunan Cihanbeglu, araçsal akıl temelinde şekillemiş günümüz dünyasının medeniyetin bu vechesini yok etmesinden yakınıyor.
Welayet News
Yeni yorum ekle