Batı Asya Uzmanı Seyyid Hadi Efkahi, Türk Ordusu’nun Suriye topraklarında yapacağı muhtemel askeri harekatın, Amerika’nın Ankara için kurduğu bir tuzak olduğunu savundu.

Welayet News - Tasnim Haber Ajansı’na konuşan Seyyid Hadi Efkahi, Türk Ordusu’nun Suriye topraklarında doğu Fırat bölgesine yüksek ihtimalle yapacağı askeri operasyona değinerek, “Türkiye’nin bu adımı kesinlikle Suriye’ye yönelik açık bir saldırıdır ve tüm uluslararası antlaşmalara ve hukuka göre de mahkümdür. Bu saldırı kesinlikle bir tür işgalciliktir, elbette Türkiye’nin kendi ulusal güvenliğini sağlama ve sınırlarını savunma gerekçesiyle Suriye’de askeri operasyon girişiminde bulunması ve böyle bir macerayı başlatması mümkündür fakat bu adım asla kabul edilemez ve çok tehlikeli bir ardımdır” dedi.

Batı Asya Uzmanı, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bana göre, Amerika’nın Yemen’de Suudiler için hazırladığı ve onları orada kapana kıstırdığı bataklağın aynısı ve aynı sanaryo burada da tekrarlanıyor. Amerikalıların Erdoğan için yeşil ışık yakmasıyla ve Rusya’nın da Türk Ordusu’nun Suriye’de askeri operasyonunu üstü kapalı şekilde onaylamasıyla birlikte Türkiye Suriye’ye yönelik saldırıyı başlattı. Türkiye bu girişimden kesinlikle zarar görecektir, çünkü Suriye Ordusu bu hususta müdahele edecektir. Nitekim Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, Türk Ordusu’nun kendi ülkesine yönelik operasyonunu kınayarak, Şam’ın bu saldırı karşısında kesinlikle sessiz kalmayacağını açıklamıştı”.

İran’ın Türk Ordusu’nun Suriye’de operasyon yapmasına karşı çıktığını belirten Efkahi, “İran, Ankara ve Suriye devleti arasında arabuluculuk yapmak için hazır olduğunu ilam etti ve Ankara için bir takım kaygılara neden olan Kürt silahlı örgütlerle Türkiye arasında sorunların çözüme kavuşturulması çağrısında bulunmuştu. Dolaysıyla Türk Ordusu’nun Doğu Fırat bölgesindeki operasyonu özü itibariyle kınanmalıdır, çünkü bu operasyon Türkiye halkının çıkarına değildir ve söz konusu operasyon Türkiye’nin artık içinden pek erken çıkamayacağı bir bataklık haline gelebilir” diye ifade etti.

Efkahi, Türkiye’nin Doğu Fırat’a yönelik askeri operasyonunun Suriye’ye saldırı sayıldığını vurgulayarak, şöyle dedi: “Hiçbir saldırı hedeflerine ulaşamamıştır. Mesela Filistin halkının 70 yıldır ülkeleri Siyonist rejim tarafından işgal edilmiş durumda, fakat onlar hala mücadele ediyorlar ve sürekli bu rejimi ödeme zorunda bıraktıkları maliyetlerin faturasını eline veriyorlar. Filistinliler şehit veriyorlar, yaralanıyorlar ama yerinde oturmuyorlar. Saddam’ın baas rejimi İran’a saldırarak başlattığı savaş da 8 yıl sürmüştü ama İran milleti son karışına kadar kendi topraklarını özgürleştirdi”.

Rusya, İran İslam Cumhuriyeti ve Lübnan Hizbullahı’nın Suriye’nin başlıca müttefikleri arasında yer aldığını belirten Batı Asya Uzmanı, “Şam, Türkiye’ye karşı henüz müttefiklerini kullanmamıştır. Eğer bunlar Ankara’ya karşı koymak isterlerse Türkiye kesin yenilir ve ağır bir hezimete katlanmak zorunda kalacaktır. Gerçekte, bölgenin güvenlik ve stratejik dengesi de bozulacaktır” açıklamasında bulundu.

Efkahi, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik saldırıda belirlediği hedeflere ulaşma imakanıyla ilgili de şöyle dedi: “Ankara’nın bu operasyon için açıkladığı hedefler daha çok evhama benzer şeylerdir. Türkiye, güvenli bölge kurmak istediğini söylüyor. Biliyorsunuz, güvenli bölge kurmak için kesinlikle Güvenlik Konseyi’nin kararnamesi gerekir. Güvenli bölgenin kendine özgü kanun ve kuralları vardır. Bir ülke kalkıp bir bölgeyi işgal ederek burası güvenli bölgedir, diyebilir mi?! Saldırgana yol mu verilecek? Güvenli bölgeyi kimden almak istiyorsunuz? Tecavüz edip sonra güvenli bölge kurma iddiasında mı bulunucaksınız?! Türkiye, ‘bu ülkede Suriyeli mülteciler yaşıyor ve Ankara sonsuz değin onlara evsahipliği yapamaz. Türkiye, bu nedenle, güvenli bir bölge kurmayı düşünüyor ve Suriyeli mültecileri oraya taşıyarak kendileri için orada konut, okul, sağlık merkezileri ve iş yerleri...yapmak istiyor’ diyor. Türkiye’nin ülke fethine çıkmak istediği belli oluyor. O yüzden, bunun uluslararası kanunlar açısından kabulü mümkün değildir. Türkiye kamplarında yaşayanlar hepsi Suriyeli mi? Onların birçoğu Suriyeli değiller. Yani kapından dışarı çıkarılan teröristleri şimdi pençereden Suriye’ye mi sokmak istiyorsunuz? Suriyeli olmayan mültecilerin yüzde 30’unun terörist teşkilatların bir parçası olduğu söyleniyor”.

Efkahi, son olarak şunları söyledi: “Maalesef Türkiye tuzağa düşmüştür ve Amerika, S-400 füzelerini Rusya’dan satın alması nedeniyle Türkiye’den intikam almaktadır. Washington, bu füze savunma sisteminin satın alınmasına karşıydı ve bu nedenle, F-35 uçaklarını Türkiye’ye satma sözleşmesini lağvetti. Amerika’nın Ankara’ya diğer bir uyarısı, Beyaz Saray’ın Ankara için belirlediği kırmızı çizgilerin aşılması halinde Amerika’nın Türkiye ekonomisini yok edecek olmasıdır. Bu kırmızı çizgiler nelerdir? Washington’ın desteklediği Kürt güçlerin bulunduğu merkezler ve karakollardır. Kürtler düne kadar Amerika’nın himayesinde bulunuyorlardı ama bugün Amerika onların arkasından çekilmiştir. Bu da Fars Körfezi’nin güney kıyısındaki ülkelere ibretlik bir ders olsun”.     

Çev: Mehmet Gönül - Welayet News