Hamas'tan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e hitaben gönderilen mektupta, "Filistin halkının haklarının görmezden gelinmesine devam edilmesinin istikrarı baltaladığı" belirtildi.

Welayet News - Filistin topraklarına yönelik işgalin devam etmesinin, uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden en önemli unsur olduğu kaydedilen açık mektupta, bu durumun, Filistin halkının uluslararası örgütlerin yararlılığı ve etkinliğine yönelik inancının azalmasına neden olduğu belirtildi.

Hamas mektupta ayrıca Guterres'ten, Filistin halkının korunmasındaki etik ve yasal rolünü yerine getirmesini, uluslararası barış ve güvenliğin yeniden sağlanması için BM antlaşmasının 7'nci bölümü başta olmak üzere tüm yolları etkinleştirmesini istedi.

İşgal güçlerinin Filistin halkına yönelik en önemli ihlallerinden birinin yerleşim birimleri meselesi olduğuna işaret edilen mektupta, bunun askeri güçlerin topraklara el koymasıyla başlayan, sonra toprakların gerçek sahiplerinin tehcir edilmesi ve mülklerinin yıkılıp zarar verilmesinin ardından yerli halkın yerine işgal rejiminin vatandaşlarının yerleştirilmesiyle son bulan komplike bir ihlal olduğu ifade edildi.

Mektupta, işgal güçlerinin, Kudüs başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının demografik yapısını ve tarihi kimliğini değiştirmeye çalıştığına işaret edilerek, yerleşim birimleri planının ve Kudüs'ün Yahudileştirilmesi faaliyetlerinin durdurulması gerektiği vurgulandı.

Gazze'deki ablukanın sona ermesi çağrısında bulunan Hamas, Korsan İsrail'in uyguladığı abluka nedeniyle 2018'de işsizlik oranının yüzde 52'ye, aşırı yoksulluk oranının ise yüzde 65'e yükseldiğini belirtti.

UNRWA'nın görev süresinin uzatılmasını isteyen Hamas, kasım ayının ortalarında düzenlenmesi planlanan oturumda konunun ele alınması çağrısında bulundu.

Mektupta, UNRWA'nın yaşadığı mali krizi aşabilmesi adına yardım toplanması, mültecilere karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi için yeterli mali kaynağın tedarik edilmesi istendi.

Hamas mektubunda ayrıca İsrail işgaline karşı direniş göstermenin Filistin halkının hakkı ve uluslararası normlara göre meşru olduğunu vurguladı.

Parstodayın verdiği haberde Gazze'nin sınır bölgelerinde Mart 2018'den bu yana düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü faaliyetlerinin de Filistinlilerin, geri dönüş hakkının tartışma meselelerinin dışında bırakıldığını fark ettikten sonra başlatıldığı aktarılan mektupta, bu gösterilerin, barış yanlısı halk direnişi için örnek teşkil ettiği, belgelerin, bu gösterilerin askeri bir eylem ya da faaliyet olmadığını kanıtladığı belirtildi.