Bölgenin Güvenliği ABD Silahlarıyla Değil ABD’nin Çekilmesiyle Sağlanır
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani BM Genel Kurul Toplantısı'nda konuştu.
Welayet News - Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konuşmasında; Yemen, Suriye, işgal altındaki Filistin, Afganistan, Irak ve diğer ülkelerde terör saldırıları ve bombalar sonunu hayatını kaybeden tüm şehitleri rahmetle anıp, Batı Asya'daki çatışmalar, akıtılan kanlar, saldırılar, işgaller ve radikalizm ve mezhepçi politikalara dikkat çekerek, bu koşulların en büyük kurbanının mazlum Filistin halkı olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Yüzyılın Anlaşması gibi Amerikan ve Siyonist projelerine işaretle, Beytül Mukaddes'in işgal rejiminin başkenti olarak tanınması, Golan Tepeleri'nin işgal topraklarına ilhak edilmesi ve Yüzyılın Anlaşması gibi projelerin yenilgiye mahkum olduğunu söyledi.
ABD'nin yıkıcı projelerine İran'ın terörizmle mücadele ve güvenlik konusunda bölgesel ve uluslararası işbirliği ve yardımlarını katkıcı olarak niteleyen Ruhani, İran'ın Yemen ve Suriye krizleri için çözüm çabaları ve yapıcı işbirliğine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konuşmasının devamında ABD'nin İran'a yönelik ekonomik terörizmine ve İran milletinin buna karşı direnişine işaretle, ABD yönetiminin yaptırımlar ve başka milletleri tehdit etmekle uluslararası korsanlık yaptığını kaydetti.
İranlılar'ın özgürlükçü hareketlerde öncü olduğuna ve her daim kendisi ve komşuları için barış ve kalkınma istediklerine dikkat çeken Ruhani, İran milletinin asla saldırılar ve dışarından yapılan dayatmalar karşısında teslim olmadığı ve olayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı ABD'nin İran, Venezüella, Küba, Çin ve Rusya'ya karşı yaptırımlarına işaretle, ABD'nin yaptırım bağımlısı olduğunu, İran milletinin asla bu cinayetleri unutmayacağını ve affetmeyeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı, ABD'nin şimdiki yönetimin nükleer anlaşmaya karşı yaklaşımını eleştirerek, ABD'nin bu yaklaşımının Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararnamesinin ihlali olduğu gibi, tüm dünya ülkelerinin siyasi ve ekonomik bağımsızlığı ve hakimiyetine yönelik tecavüz sayıldığını kaydetti.
ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve Avrupa'nın de nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmemesinin ardından İran'ın nükleer yükümlülüklerini hafifletmeye başladığına dikkat çeken Ruhani, İran'ın hala nükleer anlaşmaya bağlı olduğunu, ancak İran'ın da sabrının bir sınırı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani sözlerinin devamında, ABD'nin yaptırım baskısı altında müzakere çağrısına İran'ın yanıtının "hayır" olduğunu vurgulayarak, İran'ın baskı ve yaptırım altında müzakere yapmayacağını kaydetti. İslam İnkılabı Rehberi'nin ifade ettiği gibi müzakere için tek yolun yükümlülüklerine geri dönmeleri olduğuna dikkat çeken Ruhani, "yaptırımları durdurdun belki böylece müzakere için kapı açılabilir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ruhani ayrıca konuşmasında Hürmüz Barış Planı ve Ümit Koalisyonu önerisini gündeme getirerek, Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nda yaşanan olaylar ve gelişmeden etkilenen tüm ülkeleri, Ümit Koalisyonu'na katılmaya davet etti.
Cumhurbaşkanı Ruhani, bölgede yabancı güçlerin komutası ve öncülüğünde kurulan herhangi bir koalisyonun bölgenin işlerine müdahale anlamına geldiğine işaretle, bölge güvenliğinin Amerikan silahları ve müdahalesi ile değil Amerikan askerlerinin çekilmesiyle sağlanacağını vurguladı.
Ruhani ABD'nin 18 yılın ardından terör eylemleri ve girişimlerini azaltamazken İran İslam Cumhruiyeti'nin komşu ülkeler ve milletlerin yardımıyla IŞİD fitnesine kısa sürede son verdiğini vurguladı.
Yeni yorum ekle