Vazifeler konusundaki ihmalkarlık için hiçbir bahanemiz olamaz
İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı Ayetullah Misbah Yezdi, fesad ve yolaşmaların pek çoğunun temelinde sekülarizmin yattına işaretle, yetkililerin seküler düşüncelerle dini toplumsal hayatın kenarına itmemesi gerektiğini söyledi.
Welayet News - İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı Ayetullah Misbah Yezdi, başkanı olduğu bu eğitim kurumunun ders yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, ilahi akaid ve ilkeleri anlayıp beyan edilmesini insanlık camiasına sunulabilecek en büyük hizmetlerden biri olarak niteleyerek, “insanların ekseriyetinin gaflet üreten fer’i meselerle meşkul oldukları bir ortamda insanlığı yaratılış gayesiyle aşına kılma çabası içinde olmalıyız” dedi.
Ayetullah Misbah, konuşmasının devamında şunları belirtti: “Bugün mevcut hasarlar nedeniyle çok az sayıda kimse tek başına yaratılışın asli gayesini düşünüyor. Bu yüzden talebelerin önce kendilerini tanıyarak Allah’ı tanımaları ve kendilerini inşa etmeleri gerekir ve daha sonra insanın yaratılış gayesine özel ehemmiyet vermelidirler.
Günümüzde insanın mahiyeti ve yaratılış gayesi gibi konuların kavranmasına olan ihtiyaç geçmişe oranla daha da artmışken insanı bu tür konulardan saptıran ve kendisiyle meşkul eden etkenler de oldukça çoğalmıştır. Dolaysıyla gençlerin soru ve şüphelerini yanıtlama konusunda duyarlı olmalıyız. Gençlerin kalbi, hakkı kabul etme ve Hak Teala’ya kul olma yolunu katetmeye daha yatkındır. O yüzden İslam İnkılabı Rehberi’nin gençliğin sorunlarına yönelik özel bir teveccühleri vardır”.
Bugün toplum ve dünya gençliğinin kendi fıtri ihtiyaçları konusunda geçmişten daha çok duyarlı hale geldiğini işaret eden Ayetullah Misbah Yezdi, “Halihazırda gençlerin fıtri sorunlarına yanıt verebilecek ve onları ikna edebilecek ulema ve büyük din alimlerimiz var. Kendi gençlerinin fıtri ihtiyaçlarına yanıt verebiliyor olması toplumumuzun bereketlerinden biridir” ifadesinde bulundu.
Ayetullah Misbah Yezdi, bugün dünyanın genç nesillerinin vicdanlarının derinliklerinde yaratılış amacına matuf fıtri soruların bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: “İslam İnkılabı’nın bereketiyle ilmi medreselerde bu tür soruların cevaplandırılması için bir zemin oluştu. İlmi medreselerin şu anki şartları ve ilmi ortamı geçmişe nisbetle oldukça değişmiş durumda ve bazıları ilmi medreseleri her zaman şu andaki durumdaymış gibi sanmasınlar.
Geşmişte ilmi havzalardaki şeytani hinlikler öyle bir noktaya gelmişti ki İmam Humeyni’nin (r.a) oğlunu kafir biliyorlardı ve bazen bu şeytanlıklarını, İmam’ın ahlak ve felsefe derslerine ara verme zorunda bırakana kadar sürdürüyorlardı” .
İnkılabın ilmi havzalara yaptığı hizmetlere değinen Ayetullah Misbah, “İmam Humeyni’nin hal ve hareketlerinde ilahi niyet ve motivasyon dışında başka bir şey görünmüyordu” diyerek, şunları belirtti: “İmam Humeyni’nin (r.a) halisane niyeti ve şehitlerin kanı sayesinde havza için gayet olumlu şartlar oluşmuş durumda ancak buna rağmen hala zirveye ulaşana kadar önümüzde katetmiz geren büyük bir mesafe var. Dünya gençlerinin bütün şüphelerini yanıtlayacak bir noktaya gelmemiz gerekiriyor. Kendi ülkemizin üniversitelerinde gençlerin sorunlarına yanıt vermeye hazır, donanımlı bir insani gücümüz yoktur ve toplumda şahit olduğumuz bu hacimdeki bir büyüme ve gelişmeye rağmen hala gerideyiz”.
Bazı konulardaki ihmal ve kusurlarımızın küfrün büyümesine zemin oluşturduğunu vurgulayan İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı, “Bugün talebelik vazifeleri konusunda ihmalkarlığın hiçbir gerekçesi yoktur ve olamaz. Bazı talebelerin maddi ve mali kaygılar yüzünden talebelik işini bırakıp kendi vazifelerini yerine getirmemeleri yanlıştır. Bendeniz fıkıh dersine gittiğim dönemde, bir ekmeğin yarısını satın almak için bir bucuk riyale denk gelen 30 şahi bile bende yoktu. Bugün bazı kimseler var ki, onurunu korumak için yüzlerini silleyle kırmızı tutarak durumunu belli etmiyorlar” şeklinde konuştu.
İmtihan ve belaların insanın sınanması ve tepkisinin netleşmesi için olduğunu belirten Ayetullah Misbah, “Geçim sıkıntıları dünyanın iktizaatının bir parçasıdırlar, onun için kendi vazifelerimizin yörüngesinde hareket etmeliyiz. Elbette şunu da belirtmeden geçmeyelim, kimi yetkililer de geçim sıkıntıları dünyanın iktizaatının bir parçasıdır diye beytülmalı yağmalayıp sorun çıkarmamalıdır” diye kaydetti.
Ayetullah Misbah Yezdi, konuşmasının devamında talebelerle mübelliğlerin toplumun güncel ihtiyaçlarını dikkate almalarının zaruretine vurgu yaparak, “Bugün oturup halkın bize gelip şüphelerini dile getirmelerini beklemekle olmaz, kendimiz onlara gitmeliyiz ve hayra davet etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Amerika ve İngiltere’de fakirlik oranı ve intihar istatisklerine de değinen İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı, “Bildiğimiz gibi bu tip sorunların ülkemizde oranı oldukça düşüktür. Bütün geçim sıkıntılarına rağmen aziz İran milletinin Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin’in (a.s) matem merasimleri için ne kadar halisane çalışmalar yaptıklarını gördük. Eğer Aşura maarifini daha fazla beyan edip anlatsaydık kuşkusuz daha büyük işler yaparladı” dedi.
İslam’ın bütününe vakıfmış gibi bir hisse kapılmamızın diğer bir sorunumuzu teşkil ettiğini belirten Ayetullah Misbah Yezdi, “Sorunlarımızı bilmeliyiz ve çözümüne odaklanmalıyız. Bazen medreseliler arasında tasavvufi eğilimler göze çarpıyor ve kimileri, ‘sadece ahlak ve kendimizi inşa etmkle uğraşacağız ve bizim toplumsal meselelerle işimiz yoktur’ diyorlar ama bu bakış doğru mu?” diyerek, devamla şöyle dedi: “Topluma tek yönlü, tek boyutlu görüşler hakim olmamalıdır; örneğin devlet adamları, bizim görevimiz halkın ekmeğini temin etmektir ve onların akaidiyle, dini davranışlarıyla işimiz yoktur gibi bir şeyi dememelidirler, bu düşünceyle dini toplumsal metinin merkezinden haşiyesine iterek din halkın yaşamından ayrıdır, diyemezler”.
Sekülarizmin kökenlerini ve örneklerini tarihte aramak gerektiğine dikkat çeken İmam Humeyni (r.a) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanı, “Bu konunun tarihi temellerini araştırdırğımızda İslam’ın ilk çağındaki yozlaşmaların bu düşünceden kaynaklandığını anlıyoruz” dedi.
Son olarak, talebelik yolunda halisane niyetin gerekliliğinin altını çizerek, bütün sorunlarımızın çözüm anahtarının Ehli Beyt’e (a.s) tevessül etmekte olduğunu söyleyen Ayetullah Misbah Yezdi, “Toplumumuzun islamiyetini tehdit eden ve toplumda sahih İslam’ın anlaşılasını yetmezlikle karşıkarşıya getiren en büyük tehlikenin ne olduğunu yeniden tanımalı ve o tehlikeyi giderme doğrultusunda çaba sarfetmeliyiz” diye sözlerine ekledi.
Welayet News
Yeni yorum ekle