Bu, tırmandırmanın devam ettiği, sükûnetin geçici olduğu ve İsrail’in bu durumdan endişe duyduğu anlamına geliyor. Çatışma, sadece denklemleri değil, İsrail haritasını da değiştirecek olan büyük savaşa kadar devam edecektir.

Welayet News - Evet, ilk raunt bitti… Şimdi sırada ikinci, üçüncü, dördüncü ve diğer turlar var… Direniş var… Direniş güçlü… İnançları ve hedeflerinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Meşru savunma hakkını kullanarak ve düşmana meydan okuyarak topraklarında kalmaya devam ediyor. Bu sayede ülkesini, ümmetin onurunu ve inancını koruyor.

Seyyid Hasan Nasrallah hafta başında yaptığı açıklamada, Lübnan sınırından iki kilometre uzaklıkta bulunan İsrail'in askeri üssünün merkezinin hedeflenmesinin, “iade-i itibar değil, denklemler ve angajman kurallarının sabitleştirilmesi” olduğunu vurguladı. İsrail'in insansız uçaklarının Lübnan hava sahasını ihlal etmesi devrinin kapandığını belirten Nasrallah, bu uçaklara karşı konarak düşürüleceğini söyledi. Bu, tırmandırmanın devam ettiği, sükûnetin geçici olduğu ve İsrail'in bu durumdan endişe duyduğu anlamına geliyor. Çatışma, sadece denklemleri değil, İsrail haritasını da değiştirecek olan büyük savaşa kadar devam edecektir. 

Hizbullah'ın İsrail'in saldırılarına ayrıntılı ve özenli hazırlanmış bir yöntemle cevap verirken, bu kritik aşamada Lübnan'ı savaş ve yıkımdan uzak tutması çok önemlidir. Bu, Lübnan'da farklı düşüncelere sahip olsalar bile ilk önce görüşleri alınması gereken ortakları olduğunu göz önünde tutan bir pozisyondur. Lübnan'da aynı zamanda eşgüdüm içerisinde olunması gereken Direniş Ekseni vardır ki, ikinci bir savaş için hazırlandıkları kesindir.

Hizbullah, 2015 ve 2016 yıllarında İsrail'in benzer saldırılarına cevap vermiş ve işgal altındaki Şeba Çiftlikleri bölgesinde İsrail'e ait zırhlı araçları hedef almıştı. Şimdi ise daha derinden bir cevap vererek, vaadini yerine getirdi.

İsrailliler Lübnan ve Hizbullah'a yönelik yeni bir saldırının jet hızıyla cevaplanacağını anlayacaklar. Zira bu cevap için artık uygun zaman ve mekân beklenmeyecek. Uluslararası sınırlar delindi ve Seyyid Hasan Nasrallah'ın son konuşmasında da işaret ettiği gibi hiçbir kırmızıçizgi kalmadı.

Gelecek savaşta arabulucuların kendilerine herhangi bir yer bulacaklarını zannetmiyoruz. Bu kişiler ne telefonlarına cevap verecek bir müttefik, ne de ajanlarını yerinde bulabilecekler. Çünkü cevap, daha büyük, daha acı ve daha hızlı olacaktır.  

Savaşlar, orada burada düzenlenen saldırılar ve çatışmalarla değil nihai sonuç ile ölçülüyor. Hepimiz, Direniş var olduğu sürece, bu sonucun düşman İsrail'in saldırılarının lehine olmayacağına güveniyoruz. Netanyahu ve halkının, hassas füzelerden dolayı yaşadığı korku hali ve Trump'ın İranlı mevkidaşına, İranlı liderler ile müzakere konusundaki ısrarı söylediklerimizi kanıtlar niteliktedir.

Hizbullah, Arapların normalleştiği bir dönemde, Direnişin adresi olmaya devam ediyor. Pusulası hala vatanı gösteriyor. 2000 ve 2006 yılındaki zaferlerden söz ettiren başarıları, tüm şüphecilere ve normalleşmecilere “Seyyid Nasrallah söylediğini yapar!” demeye devam ediyor.

Medyaşafak