Hz Fatıma Masume İmam Musa Kazım ve Necme hatunun kızı medine de  kardeşi Imam Rıza (a.s)dan sonra doğmuştur. Öncelikle hz Masumenin Annesini tanıyalım. 

Welayet News - Hz Fatıma Masume Imam Musa Kazım ve Necme hatunun kızı medine de  kardeşi İmam Rıza (a.s)dan sonra doğmuştur. Öncelikle hz Masumenin Annesini tanıyalım :

Eski tarihlerde ve o dönemin adetlerine göre erkekler çok eş sahibiydiler ve evlat sayısı da çok oluyordu. Ama dikkat edersek eğer her İmamın bir kaç eşi ve evladı olduğu halde o evlatlar arasından bir tanesi İmam seçiliyor ve bazıları tanılıyorlar. Çünkü İmam olacak bir evladın Annesi de masum bir Baba kadar iman ve ahlak sahibi olması gerekir. Bir İmamın Annesi olmak yani temiz huy ve ahlak sahibi biri olmak demektir. Nesiller Baba dan geçer ama nasıl ki Peygamber efendimizin nesli temiz ve pak olan Hz Fatima-tuz- Zehra'dan devam ettiyse tüm İmamların anneleri de pak ve ahlâklı kadınlardan olmuştur.

Hz Yûsuf ve kardeşi Bünyamin de aynı annenin evlatları oldukları için diğer kardeşlerden farklıydılar ve açıkça anlaşılıyor ki Peygamberler, İmamlar ve Salih insanların nesli Anneye de bağlı ve bir Baba  nekadar önemli ise Anne de o kadar önemlidir.

Hz Masume'nin Annesine verilen isimlerden biri  "Tuktem" dir  arap halkı arasında zemzem suyunun bir ismidir ve bu suyun özelliği duru , şeffaf ve tatlı olmasıdır.  Hz Masumenin Annesine "Tuktem" lakabı verilmiş ise demek ki zemzem suyu gibi duru ve şeffaf  bir insanmış. 

Hz Masumenin Annesi Necme hatun hakkında İmam Kazımın bu sözü yeterli " Onu Allah'ın emri üzerine aldım "

Hz Masumenin annesini tanıyınca Fatımay-ı Masumenin nasıl bir ortamda büyüdüğünü anlamış oluruz. Etrafta her ne kadar zalim ve kötü insanlar olsada  evde merhamet, şefkat ve sevgi dolu bir Annenin oluşu yeterli oluyor, çünkü hz Masumenin babası İmam Kazım uzun yıllar hapislerde ve sürgünlede kaldı ve gurbette şehid edildi. Hz Masume annesi gibi, hz Fatima-tuz zehra gibi iman ve takva sahibi bir kızdı. Eger öyle olmasaydı ona olan sevgi ve saygı bin yıl devam etmezdi. Hatta evlenmesi için onun fazileti ve ahlaki değerlerine yakın bir kimse yoktu. Şimdi ki dönem de olduğu gibi o dönemde de  kötü yöneticiler millete hükm ediyorlardı ve insanların bir çoğu dünya menfaatleri peşinde koşuyorlardı. Babasi İmam Musa Kazımı gurbette kayb eden genc kız,  kardeşi İmam Rıza (a.s)'ın da gurbete gidişine şahit oldu.

Tarihçiler o iki kardeşin birbirinden nasıl ayrıldıklarını yazmamışlar ama biliyoruz ki birbirini seven insanların ayrılığı hep zor olmuştur.  İmam Rıza zamanın  halifesine esir düşmüştü. Hz Masume kardeşini ziyaret etme niyetiyle yolla çıktı Medine'den Meşhed'e binlerce kilometre uzaklara gidecekti.  Uzun bir ayrılıktan sonra aziz kardeşini görecekti ama asıl o ki Kum şehrinin incisi olmak için yol alıyordu. .yolculuğun detayları bilinmiyor fakat develer üzerinde çöllerden geçip gitmek mutlaka zordur. Hz Masume Kum şehrine yakın bir yerde ordaki insanların kötü davranışları nedeniyle hastalanmış Kum'a kavuşunca artık yorgun ve kırgın bedeni tahammül edemeyip bu dünyayı terk etmiş. Genc bir kız garip bir şehirde sevgili kardeşini dünya gözüyle görmeden hasret ve özlemle zulüm ve cefa dolu dünyadan göçüp gitmiş.  Etrafinda bulunanlar hanım Masumenin yüksek maneviyat ve üstün ahlakına şahit oldukları için onu defn ettikten sonra bir türbe yapmışlar ve böylece tanınmayan bilinmeyen bir şehir gelen misafirin bereketleriyle şu ana kadar Ehlibeyt aşıklarının bir araya toplanmasına neden olmuş.  Hz Masumenin yüce bir insan oluşunu anlamak için Kum şehrine verilen önem ve değeri görmek yeterli,   Şehire ve hatta bir ülkeye onur kazandırmış. Genç bir kızın Türbesi binlerce ve milyonlarca insani Kum şehrine davet ediyor herkes  bir umutla bir aşk ve sevgiyle Hz Masumenin ziyaretine gidiyorlar. Kum şehri şimdi Ehlibeyt mektebinin ilim merkezi, dünyanın dört tarafından ilim öğrenmek için Kum'a giden  gençler var.

Hz Masume genç, temiz, takva ve ahlak sahibi bir insan. Kadın erkek ve tüm gençlere örnek ola bilecek bir şahsiyet. Nasıl örnek alalım sorusuna cevap şudur: Onun gibi kötülüklerden uzak iyiliklere doğru koşmaktır . Kötülük insanın içini karartan, katılaştıran ve duyarsızlaştıran davranışlardır. İyilik insana huzur veren, vicdanı sızlatmayan ruhu kirletmeyen güzelliklerdir. Hz Masume ve onun Babasi, Annesi, kardeşi ve Ehlibeytin her bir ferdi Resulullah (s.a.a) gibi ahlak ve takva üzere yaşıyorlardı. Bizlerde bu yüce insanları kendimize örnek seçmişsek eğer onların ahlakına yakın bir ahlaka sahip olmaya çalışmamız gerekir.

Hz Masumenin bir başka özelliği de kendisi gibi gurbette yaşayan insanları haremine misafir etmesidir. Bir kaç ay önce yıllar yıllı gurbette yaşayan Muhammed Avcı hoca ömürünü Ehlibeyt mektebini tanıtmakla geçirdikten sonra Meşhed'te hasta ve yorgun bedenini  terk etti ve Ruhu Allah'ın huzuruna ulaştı. Aziz Muhammed Avcı hoca Hz Masumenin komşusu oldu. Çünkü Hz.Masume Avcı hoca'nın Ehlibeyte olan aşkından haberdardı onu yanına aldı ta ki bizler her hareme gidişimizde değerli Hocamızıda ziyaret edelim.

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmustur: "Kum'da, benim çocuklarımdan adı 'Fatıma binti Musa' olan birisi vefat edecek ve onun şefaati ile tüm şialarımız cennete girecektir". Başka bir  açıklamada onun ziyaret edilmesi cennetin eşdeğeri olarak bilinmiştir.

Hz Masume bizlere de şefaatcı olur inşallah.

Welayet News