Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’nin İran’a karşı askeri saldırıda bulunmasını bekliyorlardı, ancak böyle bir saldırı gerçekleşmediği için çok öfkeliler.

Welayet News - Amerika yapımı casus İHA’nın İran tarafından Fars Körfezi’nde düşürülmesinden beş gün sonra, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Pazar günü yaptığı açıklamada, Riyad ve Abu Dabi'ye ziyarette bulunmayı planladığını söyledi.

El Cezire’nin haberine göre, bu ziyaretle Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın memnuniyeti kazanılmak isteniyor. Washington’a kızgın görünen iki ülke, düşürülen İHA’ları nedeniyle ABD’in İran’a cevap vermesini bekliyorlardı.

El Cezire Araştırma Merkezi araştırmacısı Lika el Mekki de el-Cezire Kanalında düzenlenen bir oturumda şunları söyledi: ‘Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan Trump hükümetine aşırı derecede kızgınlar ve Pompeo durumları düzeltmek için iki ülkeye ziyarette bulunacak.

Quito Düşünce Kuruluşu Araştırmacılarından Douglas Pando da şu ifadelerde bulundu: ‘Riyad ve Abu Dabi ABD’den İran'a karşı daha sert bir duruş sergilemesini ve Washington'un onlar adına İran'la savaşa girmesini istiyorlardı. Bu nedenle Trump tarafından İran’a saldırı emrinin iptal edilmesinden dolayı çok öfkeliler.

Krizin çözümü için olası senaryo

Lika el Mekki konuşmasının devamında, Arabistan’ın üst düzey bir istihbarat yetkilisinin işgal topraklarına ziyarette bulunacağına değinerek, konusu İran olacağını iddia ettiği bu ziyaretin, ABD, Rusya ve İsrail'in üçlü toplantılarını etkileme amaçlı olduğunu söyledi.

Iraklı bu araştırmacı şu ifadelerde bulundu: ‘Bu üçlü toplantı, bölgenin güvenliğinin geleceğini belirleyecek ve olası senaryo şu şekildedir; Siyonist rejim Suriye içinde ve işgal topraklarına nazır güvenli bir alana sahip olacak ve buna karşılık olarak ta İran’a Irak’ta özgürce davranması için izin verilecek ama bununla birlikte Amerika’nın menfaatleri de korunacak ve bütün tarafları memnun edecek, yeni bir Nükleer Anlaşma da imzalanacak.

Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, en fazla zarar görecek olan Amerika’nın müttefikleri olacak ve Washington’a verdikleri onlarca milyar dolar boşa gidecek. Bununla birlikte bu anlaşmanın ardından Washington’un müttefiki olan Arap ülkelerinin mücadele etmesi gereken yeni jeopolitik ilişkiler kurulacak.

Qito Düşünce Kuruluşu araştırmacılarından Douglas Panda da sözlerinin devamında ABD hükümeti içindeki krize ve anlaşmazlıklara değinerek şunları söyledi: ‘Trump, İran’ın nükleer bir silahı olmamasını istediğini söylese de onun etrafındakiler rejimi değiştirmeye çalışıyorlar.

Amerika yetkililerinin sözleri bütünleşmediği sürece, İran’la müzakere olasılığı konusu belirsiz kalacaktır.

Lukha Mekki de Pando’nun sözlerini doğrulayarak şu ifadelerde bulundu: ‘ABD, İran ile girdiği krize güçlü bir stratejisi olmadan başladı ve bununla eş zamanlı olarak ABD hükümeti içinde de anlaşmazlıklar var, aynı zamanda Trump kararlarının yaklaşmakta olan cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerindeki etkisini de düşünüyor.’

Donald Trump, İran mevzilerine saldırı düzenlenmesi emrini son anda iptal ettiğini iddia ederken, bu olay, Amerikalı politikacılar da dahil olmak üzere birçok çevrede şüpheli karşılanıyor. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının İran ile ilgili son kararlarına atıfta bulunan New York Times, “Trump’ın ilginç kararları, müttefiklerini şaşkına çevirdi” diye yazdı.