Netanyahu, Bugünlerde Neden Dilini Yuttu?
Abdulbari Atvan, Yemen, Filistin ve Lübnan'ı Calut'a karşı "Küçük Davud" olarak nitelendirerek, İran için şunları söyledi: "Netanyahu, İran’ın ABD’ye karşı asla beyaz bayrak çekmeyeceğini ve sürpriz bir yanıt vermekte hazır olduğunu çok iyi anladı."
Welayet News - Ray el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdulbari Atvan, Siyonist rejimin başbakanının bugünlerdeki sessizliğine değinerek, birçok soruyu gündeme getirdi; İran'ın yıkımı ve yok olma bayraktarlığı yapan Netanyahu, bu günlerde neden suskun ve dilini yutmuş? Acaba, kuzeyden, güneyden ve doğudan kendisine doğru yönelen füzelerden mi korkuyor? Demir Kubbe'nin akıbeti ne oldu? Patriot efsanesi, Saada dağlarından fırlatılan Yemenli seyir füzeleri nedeniyle nasıl yerle bir oldu?
Ray el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni Abdulbari Atvan'ın kaleme aldığı yazının devamı şöyle:
Fars Körfezi bölgesindeki İran ve ABD arasındaki gerilimin artmasının gölgesinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sessizliği, rejimin içinde olduğu zor durumu işaret ediyor ve bazı Arap ülkelerinin destekçisi olarak bölgesel önemini ve rolünü azaltmıştır. Bu, rejimin korkusunu ve vahşetini yansıtıyor. Çünkü İran'ın veya Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad gibi müttefiklerinin beklenen herhangi bir askeri misilleme cevabının ana hedefi olduğunu biliyor.
Netanyahu'nun son yıllarda İran'ı darbe vurmak için en fanatik ve en kışkırtıcı faktör olduğu belirtilmelidir. Netanyahu'nun görüntü ve araçlarla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünde İran'ın bir atom bombası yapmaya yakın olduğunu ve bunun bölge için tehlikeli olduğunu ve İran'daki tüm nükleer ve askeri tesislerin yok edilmesine yönelik müdahalede, bu tehlikeye en kısa sürede ve nihayetinde bir son vermek için dünyanın İsrail'in arkasında durması gerektiğini ikna etmeye çalışması amacıyla yaptığı konuşma unutulmazdı.
Son dönemdeki parlamento seçimlerinde sağ kanatlı ve güçlü kabinenin kurulmasındaki zayıf zaferinin ardından yenilen Netanyahu, İran'ın asla beyaz bayrak çekmeyeceğini, savaşmaya hazır olduğunu ve düşmanlarına en büyük hasarı verebilecek, kararlı ve ciddi bir cevap verebilme yeteneğine sahip olduğunu çok iyi anladı.
Netanyahu, bir Yemen füzelerinin Suudi toprağının derinliklerine saldırısının ve Abha Uluslararası Havaalanını vurmasının çok önemli bir mesaj olduğunu çok iyi biliyor. Bu mesaj, Tel Aviv havaalanının gelecekteki savaşlarda ister işgal altındaki bölgelerin güneyindeki Filistin füzeleri olsun, ister işgal altındaki bölgenin kuzeyinden gelecek olan Hizbullah füzeleri olsun hedef alınacağını söylüyor. Bu, yetmiş yıl önce Siyonist rejimin kurulmasından bu yana benzeri görülmemiş bir psikolojik şok yaratacak bir konu.
Netanyahu şu anda Siyonist savunma bakanlığını da elinde bulunduruyor. Bugünlerde ağzını açmaya cesaret edemiyor ve tecrübeli olmasına rağmen tehditler savuramıyor. Çünkü karşılığında alacağı cevabını iyi tanıyor.
Kuzeyden Ve Güneyden İsrail'in Başına Yağacak Füzeler
Lübnan’ın tepelerinin derinliklerinde İsrail'e doğru çevrilmiş yüz elli bin füze aşikâr olarak gösterildi. Bunun yanında, İsrail, ABD’den 10 milyar dolardan fazla para harcayarak aldığı demir kubbelerin hiçbir zaman yerleşimcileri koruyamadığını da biliyor. Ayrıca, hedeflerine ulaşmada daha hassas olan ve bazıları 500 kilogram ağırlığında patlayıcı savaş başlıkları taşıyan füzelerin riskiyle karşı karşıyadır. Bu füzeler çok yıkıcı bir güce sahip ve onlardan biri bile Tel Aviv'i zifiri karanlığa gömmek için yeterli.
İsrail ordusunun Lübnan’daki yenilgisinin tarihe kaydedildiği ve Siyonist askeri sanayinin onuru Merkava tankının aşağılandığı 2006 savaşından bu yana, Netanyahu Lübnan'ın güneyine bir mermi bile atamadı. Çünkü onu bekleyen tehlikelerin ne olduğunu biliyor. Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah son konuşmasında; "Eğer büyük savaşın ateşi yakılırsa, İran sınırlarıyla sınırlı kalmayacak ve tüm Ortadoğu'ya yayılacak." diye ifade etmişti. Biz bininci kere söylüyoruz;
bu mert adam yalan söylemiyor.
Değişecek olan İran rejimi değil; yakın gelecekte Amerikan ve İsrail zorbalığı değişecek ve tüm İran yaptırımları ve ıstırabı sona erecektir.
Yeni yorum ekle