Hüsni Mübarek: İran’a karşı Saddam’a yardım ettik
Uzun bir aranın ardından basına verdiği bir mülakatta geçmiş ve şu anki gelişmeler hakkında görüşlerini dile getiren Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Hüsni Mübarek, İran’a karşı savaşında Saddam’a yardım ettiğini itiraf etti.
Welayet News - Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Hüsni Mübarek, Kuveyt’in El Enba gazetesiyle yaptığı uzun bir söyleşide, Irak İran savaşında Saddam’ın Baas rejimine verdiği desteği ve Fars Körfezi’ndeki Arap ülkelerin Saddam’a mali yardımda bulunduğunu itiraf etti.
İran’ı bölge ülkelerinde etkin olma hususunda “tamakar” olmakla ve Körfez ülkeleri için “tehdit olmak”la suçlayan Mübarek, İran’ı bir şekilde Siyonist rejim tehdidiyle kıyaslayarak, ancak İsrail’in tamakarlığının da tastamam ortada olduğunu söyledi.
Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı, Camp David Barış Anlaşması olarak bilinen Kahire-Tel Aviv Barış Sözleşmesini imzalayan ve Siyonist rejime yakınlığı nedeniyle 1981’de suikasta uğrayarak öldürülen Enver Sadat’ı da büyük bir lider diyerek övdü.
İlgili söyleşiden bazı bölümler şöyle:
Hafız Esad, Kudüs’e gitmesin diye Sadat’ı tutuklamak istiyordu.
Söyleşinin Mübarek’in doğum gününde yapıldığını yazan bayan Fecr Said, ilk olarak Hüsni Mübarek’e “Körfez İşbirliği Konseyi’nin kuruluş şartları”nı sordu ancak Mübarek soruyu yanıtlamak için baştan başlaması gerektiğini belirterek, şöyle dedi: İlk olarak Arap ülkelerinin Mısır’la ilişkilerinin yeniden kurulmasından söz etmem gerek. Ben işbaşına geldiğim zaman Mısır’la ilişkiler, Sadat’ın Kudüs’e gidip İsrail’le barışma yönünde adım atmasından itibaren kesilmişti... Sadat 1977’deki parlamento konuşmasında İsrail’e gitmek için hazır olduğunu açıkladığında Yaser Arafat da parlamentoda idi...Kaç gün sonra Amerikalılar İsrail’e gitme davetnamesini Sadat’a verdiler. Ondan sonra Sadat Suriye’ye giderek (dönemin Suriye Devlet Başkanı) Hafız Esad’ı Kudüs’e gitme kararı konusunda bilgilendirdi ama Suriyeliler bunu kesin bir dille reddettiler. Daha sonra, (işgal altındaki) Kudüs’e gitmesin diye Sadat’ı tutuklamak ya da uçağını bozmak istediklerini duyduk. Sadat İsmailiyye şehrine yakın Ebu Suveyr askeri havaalanıdan uçakla Kudüs’e gitti. Gideceği gün sabahleyn kendisini görmeye gittim ve Musa Sabri ile birlikte, (İsrail parlamentosu) Knesset’te yapacağı konuşma metnini gözden geçirdik. Sonra havaalanına giderek kendisini uğurladık. Cumhurbaşkanı Enver Sadat, cesur ve görüş sahibi etkili bir liderdi...
Savaşta Saddam’a yardım ettik
İktidara geldiğimde Arap ülkelerinin çoğuyla olan gayri resmi tamasları sürdürdüm. Kısa bir süre sonra, resmi ilişkilerimiz olmadığı halde kral Halid’in (Suudi Arabistan’ın dördüncü kralı) cenaze törenine gittim... Resmi ilişkilerimiz olmadığı halde Irak’a, İran’a karşı savaşta yardım ettik...1987’de Kuveyt’te İslam liderleri zirvesine gittiğimde Şeyh Zaid (BAE kralı) benle görüştü ve ülkesine geri döneceğini ve benimle görüşmek için bekleyeceğini söyledi. Ben de baş ağrısına neden olmak istemiyorum dedim ama ısrar etti ve resmi ilişkilerimiz olmadığı halde kendisiyle görüşmeye gittim. Ondan sonra Saddam Mısır’la ilişkileri yeniden kuracağını açıkladı ve ona müteakiben de kral Hüseyin (Ürdün kralı)...Böylece Mısır’ın Arap ülkeleriyle ilişkileri kendi rayına döndü ve Arap Birliği de Kahire’deki merkezine dönmüş oldu.
Fav operasyonu sırasında Irak’a İran’a karşı savaşta yardım etmek için bu ülkeye gittim ve operasyon merkezinde Saddma’la, Iraklı generallerle görüştüm. Bütün Körfez ülkeleri, Saddam gibi birinin Arap dünyasının doğu cephesini savunduğunu söylediğine bakarak mali destek sunuyorlardı. Kuvet’teki İslam liderleri zirvesinde Hafız Esad ta vardı. Benim konuşma sıram ondan önceydi ama benden önce konuşma yapmakta ısrar ettiler. Ben de sorun yok dedim...Ancak Hafız Esad konuşmasına Sadat’ı hedef alarak başladı. Benimle eşlik eden heyetteki bazı kişiler ‘kalkıp gidelim’ dediler ama ben ‘hayır’ dedim. Sonra sıra bana gelince, ‘Hafız Esad’ın Sadat hakkında böyle konuşması doğru değildi. Sadat ölmüş, Allah ona rahmet etsin ve o, Mısır Cumurbaşkanı ve Arap bir liderdi. Biz İslam liderleri zirvesindeyiz ve bu saygısızlığa yanıt vermeyeceğim’ dedim...Benim konuşmam başlar başlamaz Hafız Esad ve Suriye heyeti salonu terkettiler ve konuşmamı dinlemek istemediler. Ben de önemsemedim ve konuşmamı sürdürdüm. Mısır’ın önceki cumhurbaşkanı Enver Sadat’a saygısızlık yapılmasına izin veremezdim.
İsrail’e bir imtiyaz vermedim!
El Enba: Arap ülkeleriyle ilişkilerin yeniden başlaması için Mısır İsrail’e ne tür imtiyazlar verdi?
Mübarek: Hayır, ne imtiyazı? Bu, Mısır’ın stratejik ve geridönülmez yaklaşımıydı. Arap ülkeleri bunu gayet iyi biliyorlardı. Başta Filistin meselesi olmak üzere Arap dünyasını ilgilendiren konularda hizmet etmek için kendi tarihsel rolümüzü yerine getirmekten geri adım atmayacağızı vurgulamıştım. Bu nedenle, Arap ülkeleriyle ilişkiler başladıktan sonra, tek ses olmamız için bu ülkeleri birleştirmeye çalıştım. 1990’da Bağdat’ta bir araya gelen Arap liderleri zirvesinde, mevcut ihtilafları gidermek için Hafız Esad dışında bütün Arap liderlerini buna hazır olma noktasında ikna etmeyi başardım. Esad’ı da ikna etmeye çalıştım ama Saddam’la olan derin ihtilafları ve 1989’da Fas’ta düzenlenen önceki Arap zirvesinde –liderlerin ilk zirvesiydi bu ve Arap ülkeleriyle ilişkilerin yeniden düzelmesinden sonra bu zirveye katılmıştım – aralarında çıkan şiddetli tartışma nedeniyle zirveye katılmadı...O günlerde Saddam’la konuşmuş ve kendisine, Hafız Esad’a sert davrandığını söylemiştim...Derin anlaşmazlıkları vardı.
Welayet News
Yeni yorum ekle