Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının başında Sri Lanka’da düzenlenen son terör saldırılarına değinerek, bu olayı korkunç bir suç ve cinayet olarak nitelendirdi.

Welayet News - Seyyid Hasan Nasarallah konuşmasına şöyle devam etti: ‘Biz terörizmle ve bu olgunun kökeniyle ve aynı zamanda onun destekçileriyle ve arkasındakilerle kapsamlı bir şekilde mücadele edilmesini istiyoruz.

En zor şartlarda, insanın umudunun olması gerekiyor ve bu günlerde ihtiyacımız olan şeyde bu, çünkü girdiğimiz savaş umut ve güven savaşı ve hayal kırıklığı ve teslim olma savaşıdır.

Filistin halkı hayal kırıklığına uğrarsa, Yüzyılın Anlaşmasını onlara dayatmaları mümkün olabilir.

Filistin halkı umutsuzluğa kapılırsa, Yüzyılın Anlaşması onlara dayatılabilir, ama ümitli olurlarsa hiç kimse onlara herhangi bir şey empoze edemez.

Lübnan’da direniş seçeneğine karşı çıkanlar, “Bizim direnecek gücümüz yok” diyorlardı ve onların sorunu da umutsuzluğa kapılmaktı oysa ki direniş yolunda adım atanların güçlü noktası umutlu olmaktır.’

Hizbullah Genel Sekreteri ayrıca şu ifadelerde bulundu: ‘Kuveytli bir gazetede İsrail ile savaş hakkında yayınlananlar yanlıştır ve yanlış aktarılmıştır, ben böyle bir şey söylemedim.

Şahsen benim kanaatim İsrail’in Lübnan’a karşı savaşma olasılığının çok uzak bir ihtimal olduğu yönündedir.’

İsrail açgözlü bir düşmandır

Seyyid Hasan Nasrallah Konuşmasına şöyle devam etti: ‘İsrail açgözlü bir düşmandır ve onun doğası aldatıcılık ve hiledir ve tüm olasılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.

Olaylar İsrail’in iç cephesinin savaşa hazır olmadığını kanıtlamıştır ve bu rejimin savaşı havada kendi lehine sonlandırdığı dönem artık sona ermiştir.

Suriye'de sahadaki iş birliği daha önce de olduğu gibi devam ediyor

İsrail çevrelerinde, bu rejimin kara kuvvetlerinin savaş için hazır olmadığı hakkında çok fazla konuşma geçtiğini belirten Hizbullah Genel Sekreteri şu ifadelerde bulundu: ‘Suriye'deki müttefikler arasındaki saha iş birliği eskisi gibi devam etmektedir.’

Dünya, Amerika’nın İran’a ve Filistin’e karşı müstekbir politikalarını kınamalıdır.

Seyyid Hasan Nasrallah sözlerine şöyle devam etti: ‘Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun İran hakkındaki açıklamaları yeni bir istikbar, tecavüz ve ayaklanma sahnesidir.

Amerika Başkanı Donald Trump, terör eylemleri gerçekleştirmekte, terörizmi desteklemekte ve farklı ülkelerde binlerce kişiyi öldürmektedir.

Dünya halkı, Amerika’nın İran’a, Filistin’e, Yemen’e ve diğer ülkelere karşı müstekbir politikalarını kınamalıdır.’

Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Yüzyılın Anlaşmasının hazırlanmasında gerçek bir rol oynuyorlar

Uluslararası kurumları resmi olarak tanımayan bu baskıcı hükümetin kültürümüzde ilk düşmanımız olması gerektiğini belirten Hizbullah Genel Sekreteri şu ifadelerde bulundu: ’Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen ve Bahreyn’deki düşmanca politikaları ve Sudan ve Libya’daki müdahaleleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Yüzyılın Anlaşmasının hazırlanmasında gerçek bir rol oynuyorlar.

Umut ve güvenle yolumuza, direnişe ve sabrımıza devam edeceğiz ve zaferler yaratacağız.’

Hizbullah Genel Sekreteri şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo kısa bir süre önce İran’a uygulanan petrol ambargosundan bazı ülkelerin muafiyetinin uzatılmayacağını açıkladı. İran’ın petrol ihracatı durduğunda, bu durum petrol fiyatlarının artmasına neden olacaktır ve Trump’ın kararının en önemli sorunlarından biri de budur.

Amerika Dışişleri Bakanı, “Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bize, petrol fiyatlarının etkilenmemesi için piyasalardaki petrol eksikliğini gidereceklerinin sözünü verdiler” dedi.

Bizler, Amerika’nın büyük ve önemli bir ülkeye ve bütün dünyaya karşı yeni bir istikbar gösterisi ile karşı karşıyayız. Çünkü Amerika bu kararıyla bütün uluslararası kurumları ve ülkelerin menfaatlerini ve büyük müttefiklerini görmezden gelmiştir.

Bugün neden İran ve Venezüella’ya ve daha öncesinde de Suriye’ye yaptırım uygulanmaktadır? Bu davranışlar ABD hükümetinin şemsiyesi altında orman yasalarının hüküm sürdüğünü gösteriyor. Terörizmi destekleyen ve binlerce kişiyi öldüren Amerika terörle mücadele iddiasında bulunuyor.

Trump’ın İran’a karşı saldırıları karşısında sessiz kalan hükümetler ve halklar, Amerika’nın ülkelere ve halklara karşı saldırılarına karşı kapılarını açacaklarını bilmelidirler.

Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin petrol fiyatları konusundaki duruşu utanç verici değil mi? Onlar, Amerika için Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin önemli olmadığını ve Amerika için önemli olan tek şeyin kendi menfaati olduğunu ve amacının Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin komşularını kuşatmak olduğunu bilmelidir.

Birleşik Arap Emirlikleri ve Arabistan’ın politikalarının gerçeği Arap ve İslam dünyasına açıklanmalıdır. Onların, Sudan, Libya, Yemen, Cezayir ve Bahreyn’deki duruşu herkese gösterilmelidir. Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Arap ve İslam Dünyasına ve bölgemize ne yapıyorlar?’