İmam Hamanei'nin Irak'tan ABD'yle İlgili Talebi Hangi Mesajları Taşıyor?
Filistinli gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, "İmam Hamanei'nin Irak'tan ABD'yle İlgili Talebi Hangi Mesajları Taşıyor?" başlıklı bir makale kale aldı.
Welayet News - İmam Hamanei, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi'yi ülkesinde ağırlarken, Amerikan güçlerinin Irak topraklarından en kısa sürede çıkarılması gerektiği konusunda çağrıda bulundu. Bu teşvik içerikli mesajın değerlendirilmesi, ABD yönetiminin çıkmayı reddetmesi durumunda, askeri operasyona başvurma aşamasına tanık olabileceğimizi gösteriyor. Elbette bu aşama, uzak bir olasılık değildir.
Irak'ta hâlihazırda sayıları 5500'ü aşan ABD askerleri yer alıyor. Bunlardan büyük bir kısmı uzmanlar ve ”donanma” ekiplerinden oluşurken, bunun yanı sıra çeşitli hizmetler veren çok sayıda “sözleşmeli asker” de bölgede bulunuyor. Bu askerlerin sayısı henüz tam olarak bilinmiyor.
Irak parlamentosu, yaklaşık 6 ay önce, hükümetinin ABD yönetiminden tüm kuvvetlerini zorunlu olarak geri çekmesi ve bu birliklerin varlıklarını meşrulaştıran anlaşmanın iptal edilmesini isteme kararı aldı. Ancak, bu kararı karada uygulamak için hiçbir adım atılmadı ve bu mesele en azından şimdiye kadar rafa kaldırılmıştı.
***
Amerika'nın İran karşıtı yaptırımlarının ikinci aşamasının uygulanmaya başlayacağı tarihin (3 Mayıs) yaklaşması ile birlikte, ABD birliklerinin bölgedeki varlığı konusu yeniden masaya yatırıldı. Irak lideri Abdulmehdi'nin ziyareti sırasında, Seyyid Ali Hamanei'nin geri çekilme zorunluluğuna dair sözleri ve tehdit dili kullanması bir takım mesajlar taşımaktadır. Buna göre Seyyid Hamanei, yaptırım aşamasının uygulanmasının ardından İran – ABD ilişkilerindeki gerginliğin bir tırmandırmaya dönüşmesi durumunda, İran yanlısı gruplara saldırı seçeneğine geçmeleri için yeşil ışık vermiş olabilir. Bilindiği üzere yaptırımların ikinci aşaması, İran'ın petrol ihracatının tamamıyla engellenmesi anlamına geliyor.
Bugün gelinen noktada Irak, Suriye ile Hizbullah'ın katılımıyla İran'ın liderlik ettiği Direniş Ekseni'nin ayrılmaz bir üyesi haline geldi. Bu bağlamda Irak Ordusu Genelkurmay Başkanı, İranlı ve Suriyeli mevkidaşlarının Şam'da düzenlediği üçlü toplantıya katıldı. Bahsi geçen toplantı, yakın gelecekte Amerika'nın Suriye ya da İran'da herhangi bir tırmandırmaya kalkışması durumunda, üç ülkenin ordularının koordinasyon sağlamasını hedefliyor.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ile İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani arasında imzalanan ticari anlaşmaların büyüklüğünün yanı sıra, iki ülke sınırında üç adet endüstri şehri kurulması, ticaretin önümüzdeki aylarda 12 milyar dolar seviyesinden 20 milyar dolara çıkarılması ve iki ülke vatandaşları arasında vize ücretlerinin kaldırılması kararları, bu gerçeği doğruluyor. Bu bağlamda Abdulmehdi'nin ülkesinin topraklarının hiçbir komşu ülke aleyhinde kullanılmasına izin vermeyeceğini vurgulaması da, İran konusunda Amerika'ya verilen açık bir işaret olarak yorumlandı.
Abdulmehdi'nin Tahran ziyaretinin, Suudi Arabistanlı 9 bakan ve 100'ün üzerinde ekonomist ile işadamından oluşan dev bir heyetin Irak'a gerçekleştirdiği temaslardan birkaç gün sonra gelmesi dikkat çekti. Bu heyet iki ülke arasında bir spor kenti kurulması gibi çok sayıda projede kullanılması için Suudi hükümetinin sağladığı bir milyar dolarlık bir maddi hibe ile Irak'a gitmişti.
Abdulmehdi'nin ziyaretinin, geçtiğimiz ay Irak'ı ziyaret eden ve Irak'ın en büyük dini otoritesi Ayetullah Ali Sistani ile görüşen Ruhani'nin ziyaretine cevap olarak mı geldiği merak ediliyor. Diğer yandan bu ziyaret, Riyad ile Tahran arasındaki şiddetli rekabetin ışığında, İranlı liderlerin, Suudi heyetin İran aleyhindeki Irak ziyaretinin tehlikelerini Iraklıların kalbini kazanarak bertaraf etmek için gelmiş olabilir.
Ne var ki, bu sıcak yarış yoluyla, Suudi Arabistanlı ve İranlı komşuları arasında denge kurma girişimlerinin kolay bir süreç olmadığı ve tehlikelerle dolu olduğu için, Irak liderliğinin kritik bir kırılma noktasında olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Abdulmehdi'nin İranlı ziyaretçileri ile petrol ve doğalgaz alanlarında işbirliğini güçlendirmeye ve üç endüstri şehrinin kurulmasına yönelik anlaşmalar imzalaması, Irak'ın İran'a karşı hiçbir yaptırıma uymayacağı ve askeri saldırının meydana gelmesi durumunda Washington'un yanında yer almayacağı anlamlarını taşıyor.
***
İmam Hamanei'nin açıklamaları, İran'ın Irak ve diğer bölgelerde etkinleştirebileceği baskı kartlarının olduğu mesajını Amerika'ya vermekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki günlerde Irak'tan gitmek zorunda bırakmak için bu güçleri hedef alma tehdidini de içerisinde barındırıyor. Bu sözler ABD'nin çadırı altında müttefik olarak kalabilmesi için 6 trilyon dolardan fazla para harcadığı, ancak tam tersi sonuç aldığı Irak'ın her türlü ABD etkisinden arındığı mesajını taşıyor.
İran ve Amerika arasındaki Irak bağlamlı çatışmalar tırmanıyor. Suudi Arabistan'ın da bu hatta girişi kendiliğinden gelişmiş bir adım değildir. Amerika'nın isteği ile gerçekleşmesi ise asla şaşırılacak bir durum değildir. Belki de kapıya dayanmış bir savaşın hazırlık aşaması olabilir. En doğrusunu Allah bilir.
intizar
Yeni yorum ekle