Abdulkerim Suruş: İmam Humeyni İran’ın en popüler lideriydi
Suruş geçenlerde Kaliforniya’da yaptığı bir konuşmada, İmam Humeyni (r.a) hakkında, ‘Ahamenişler döneminden bugüne kadar eşsiz bir lider’ ifadesini kullandı.
Welayet News - Adulkerim Suruş, konuşmasında İmam Humeyni (r.a) ile igili şöyle diyor: “Eğer bugün Şah ve Humeyni arasında birini seçecek olsanız hangisini tercih edersiniz, ya Şah’ı ya Humeyni’yi seçmemiz dışında başka bir seçeniğimizin olmadığını farz edecek olursak bendeniz yüzde yüz Humeyni’yi tercih ederim. Çünkü Humeyni, bu ülke tarihinde zuhur eden en popüler liderdi. İran’a gelirken nasıl karşılandığını ve vefat ederken nasıl uğurlandığını görmeniz bile yeterlidir. Halkın gönlünde böyle yer edinmiş bir lider İran tarihinde yoktur. Şah ki hiç, Şah’ın dedesinin dedesi de böyle bir halk desteğinin rüyasını göremüyorlardı. Halk bir şey görmüştü, sevdikleri lidere matuf olunan bir sevgi, bir duygu nişanesiydi bu; onda bir şey görmüşlerdi. Humeyni bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en bilgili lideriydi; Ahamenişlerin ilk günlerinden günümüze kadar hiç kimse ilmi açıdan onun payesine yetişmiyordu.
Neden? Şundan dolayı; evvela birinci dereceden bir fakihti, hem irfanı hem felsefeyi biliyordu. Peki Şah kimdi? İsviçre’den kalkıp İran’a gelmiş ve padişah olmuş 20 yaşında bir genç. Padişahlığından sonra zaten ders, okul ve medrese diye bir şey yoktu; öncesinde ise en fazla bir diploması vardı, o da eğer vardıysa, bu konuda benim bilgim yok. Şah cahildi. Ya ondan önceki padişahlar? Tarih kayıtları bize gösteriyor ki, onlar okuma yazma bilmiyorlardı. Aradaki açık o kadar büyük ki tarihi delilleri getirmemize gerek yok. Sadece İran’ın değil, Britanya ve Fransa’nın krallarına bakarsanız, onlar da bilgili ve fikir ehli insanlar değildi. Bizim tarihimizde Humeyni yöneticilik konusunda gerçekten eşsiz bir örnekti. Humeyni’nin temiz bir özgeçmişi vardı. Özgeçmişinde kirli bir şey yoktu. Ne halkın malını yemiş, ne insan öldürmüş ne de başkasının hakkını çiğnemişti. Bunların hiçbiri yoktu. Cesur bir adamdı. Bizim tarihmizde kabadayı ve zorba kişiler olmuştur ama cesur adamlar ender çıkmıştır, cesaret ahlaki bir erdemdir. Gücünüzün fazla olmasından farklı bir şeydir bu. Nadir Şah da zorba bir adandı. Ama cesaret bambaşka bir konudur. Şah dönemindeki baskıcı ve dayatmacı ortamda kimse bir şey söylemeye cesaret edimiyordu ama Kum’da bir kimse (İmam Humeyni) aya kalkıyordu, feryad ediyordu ve Şah yönetimine karşı durarak, ‘göğsümü Şah’ın süngüleri için hazırlamış’ diyordu. Bunu diye bilmek için ne kadar cesur olmak gerekir?!”
Welayet News
Yeni yorum ekle