Putin: Şam’ın Kürt temsilcilerle diyalog içinde olmasını teşvik ediyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin ortak toplantı düzenledi. Erdoğan 'Mültecilerin geri dönüşünün önünü açan formatın Fırat’ın doğusunda da uygulanması gerekiyor' dedi.
Welayet News - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya'nın başkenti Moskova'ya gitti. Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti.
Erdoğan, günübirlik çalışma ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 17:45 sularında bir araya geldi.
2 saat süren ziyaret çerçevesinde, iki liderin gündeminde, Suriye’nin kuzeyinde kurulması önerilen ‘güvenli bölgeler’ ve ABD’nin Suriye’den çekileceğini açıklamasıyla bölgedeki durum vardı.
Heyetler arası görüşmeden sonra iki lider ortak basın toplantısı yaptı. Putin toplantıda, "İdlib’deki durumun istikrara kavuşması için daha ne yapılabilir konusunu konuştuk. ABD’nin çekilme kararını da ele aldık. ABD’nin çekilmesini olumlu buluyoruz. Şam’ın Kürt temsilcilerle diyalog içinde olmasını teşvik ediyoruz. Diyalog Suriye toplumunda birlik ve uzlaşma sağlayacaktır" diye konuştu.
FIRAT'IN DOĞUSUNA GERİ DÖNÜŞ FORMATI ÖNERİSİ
Erdoğan da “Suriye’deki durumu ele alma fırsatımız oldu. İdlib başta olmak üzere sahadaki durumu ele aldık. ABD’nin çekilme sürecinde doğacak boşluğu terör örgütlerinin doldurmaması kritik önemdedir. Başta DEAŞ olmak üzere YPG/PYD gibi terör örgütlerine karşı bunların temizlenmesi görevimizi özellikle ifade ettim. Türk Rus işbirliğini dinamitleyen terör örgütlerine karşı ortak hareket edeceğiz. Geri dönüşlerin (mültecilerin) önünü açan formatın Fırat’ın doğusunda da uygulanması gerekiyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’ın katılımıyla Şubat ayında Rusya'da yeni bir üçlü zirve gerçekleştireceklerini de duyurdu.
Toplantıda daha sonra soru-cevap kısmına geçildi.
GÜVENLİ BÖLGE KONUSU: Erdoğan: Güvenli bölge konusunda görüşmeler devam ediyor. Bu konuda bizler için tehdit olan bölgeler önem arz ediyor. Bu bölgelerde tedbir alma noktasında ABD olumlu yaklaşımını bizlere zaten ifade etti. Güvenli bölge terörden arındırılmış bir bölgedir.
Putin: Türkiye’nin güvenliğini önemsiyoruz. Değerli Türk dostlarımızın menfaatlerine saygı duyuyoruz. Suriye-Arap hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti 1998 sözleşmesi var. Eminim ki bu birçok hususu kapatıyor. Bu konuları ayrıntılı bir şekilde konuştuk.
İDLİB MESELESİ: Putin: Bugün çok ayrıntılı bir şekilde bu konuyu görüştük. Tekrar vurgulamak istiyorum. Türk meslektaşlarımızın mutabakatın şartlarını yerine getirmek için çabalarını görüyoruz. Tabii ki orada sorunlar var. Türk meslektaşlarımızla önümüzdeki dönemde neler yapabileceğimizi görüştük. Bizimle birlikte Savunma Bakanlarımız bu konuyu görüştük, neler yapacakları konusunda anlaştılar. Bizim ortak fikrimiz, tüm teröristlerle mücadele etmemiz şart. Görüşmemiz örtüşüyor bu anlamda.
Anayasa Komitesi konusu çok önemli bir alan. Sahadaki başarılarımızı örtüştürecek bir konudur. Tüm ihtilaf tarafları arasında diyalog kurulması lazımdır. Suriye'deki bütün kesimler için uygun bir çalışma yapmak lazım. Suriye geleceğini ilgilendiren tüm taraflar bu çalışmaya katılmalıdır. Samimi bir istek gösterilmelidir. İstanbul'da Sayın Erdoğan'ın girişimiye 4'lü zirve yaptık, anlaştık. Avrupalı meslektaşlarımız bize bir ricada bulundular; Suriye hükümeti ile gerekli Anayasa kısmının oluşturulması konusunda çaba istediler. Biz gerekli çalışmaları tamamladık. Çok zor bir çalışmaydı. Şam ve Tahran ile zor bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye de gerekli kısımlarda çaba gösterdi. Ama Sayın Erdoğan sözlerime katılacak ki, biz çalışmalarımızı tamamladık.
BM'YE YAZILAN MEKTUP: Putin: Burada şunu söylemek istiyorum, bizim hiç beklemediğimiz bir yaklaşımdı. Fransa, Almanya ve İngiltere BM Genel Sekreterine bir mektup gönderdi. Bu bizi şaşırtan bir durumdu. Böyle bir yaklaşım beklemiyorduk. Bunu yorumlamak zor benim için. Böyle bir mektup yazdı Avrupalı ortaklarımız. Ama biz sabırlı bir şekilde onlarla da çalışma sürdürmek istiyoruz. Ben zaten bu konuyu hem Fransa ile hem de Almanya ile görüştüm.
Erdoğan: İdlib'de terör örgütlerine karşı mücadelemiz ortak devam edecektir. Terör örgütleriyle mücadeleler anlık değildir. Hedefimiz Suriye halkının huzurunu mutluluğunu sağlamaktır. Anayasa Komitesi konusunu da görüştük. Şimdi yeni bir özel temsilci var. Yeni süreç nasıl devam eder bilemiyorum ama az önce okunan mektup bizi de şaşırtmıştır. O, onlar için geçerlidir. Bizim için geçerli değildir. İstanbul Zirvesi'nde herkesin kanaate vardığı bir netice var. Biz bu süreci buradan devam ettireceğiz. Dileriz ki hayırlı olur. Bu anayasa çalışmasının da bir yandan sürdürülmesi lazımdır."
DAHA ÖNCE DE KISA BİR GÖRÜŞME YAPTILAR
İki lider ikili görüşme öncesinde de kısa birer konuşma yaptı. Erdoğan, Kremlin Sarayı'nda şunları söyledi: "Dayanışmamız bölge barışına katkıda bulunacak. Astana süreciyle başlattığımız üçlü zirvelerde gerçekten dünyanın ilgisini çeken görüşmelerimiz oldu. Yine bu görüşmemizde sürecin devamının faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle turizmdeki gelişmeler iki ülke halkı arasında çok önemli kaynaşmalara neden oluyor. İki ülke arasındaki ticari gelişme de sürekli bir artış gösteriyor. Tabii sizle aramızda büyük bir hedef koyduk, malum 100 milyar dolarlık bir hedef. Tabii bu vesileyle de bu arada Kerç Boğazı'ndaki iki geminin çarpışması neticesinde ölenlere ben de rahmet diliyorum. Bunların içinde 16 tane de Türk vardı."
Putin de Erdoğan'a başsalığı dileyerek şunları söyledi: "Türk vatandaşlarının ölümü nedeniyle başsağlığı diliyorum. Bu olay Rus karasularının dışında cereyan etti. Tarafsız sularda. Bizim kurtarma gemilerimiz yoğun bir şekilde olaya müdahale etti. Oradaki insanların hayatını kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar."
GEÇEN SENE 7 KEZ GÖRÜŞTÜLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta telefonda görüştüğü ABD Başkanı Donald Trump’a da ‘YPG’den arındırılmış güvenli bölge oluşturulması’ fikrini iletmişti.
İki lider geçen sene 7 kez baş başa görüşmüş, 6 kez düzenlenen zirvede bir araya gelmiş, 18 kez de telefon görüşmesi yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pazartesi günkü konuşmasında masa ‘güvenli bölgeler’ olacağını söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen hafta yaptığı açıklamada Suriye’nin kuzeyinin kontrolünün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’da olması gerektiğini ifade etmişti. Moskova ayrıca, Kürt birliklerin çekildiği Mınbic’e Suriye ordusunun girmesinden memnuniyet duyduklarını da söylemişti.
RUSYA'DAN İDLİB MESAJI
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uçağının Moskova'ya indiği dakikalarda, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İdlib'deki gerilimi azaltma bölgesindeki durumun hızla kötüye gittiğini ve bundan dolayı ciddi endişe duyduklarını söyledi.
Haftalık basın toplantısında konuşan Zaharova "İdlib'le ilgili durum ciddi endişe verici. Gerilimi azaltma bölgesindeki durum hızla kötüye gidiyor" dedi.
Zaharova, İdlib'deki gerilimi azaltma bölgesinin neredeyse tamamen Heyet Tahrir uş-Şam'ın kontrolüne geçtiğini ekledi.
Bölgedeki bu durumun silahlı ılımlı muhaliflerin yer değiştirmesinden kaynaklandığını belirten Zaharova "Ateşkes ihlallerinde bir artış görülüyor. Rusya ile Türkiye arasında 17 Eylül 2018'de imzalanan (İdlib'i silahsızlaştırmaya yönelik) memorandumdan beri 2 binden fazla bu tür olay görüldü. Bunlar sonucunda 68 kişi öldü, 200'den fazla kişi de yaralandı" dedi.
Zaharova, son 24 saatte ateşkesin 30 kez ihlal edildiğini belirterek "Provokasyonlar; siviller,Suriye askerleri ve Rusya'nın Hmeymim hava üssü için tehdit oluşturuyor" ifadesini kullandı.
Yeni yorum ekle