BAE, Yemen'de Siyonist Suikast Ekibini Kullanıyor
Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen'deki Abu Dabi şüphelilerine suikast yapmaları için Siyonist bir suikast ekibine aylık 1,5 milyon dolar para ödedi.
Welayet News - 27 Haziran 2017'de, Aden Uluslararası Havaalanına yerleştirilen BAE kuvvetleri, Abdurabbu Mansur Hadi'nin desteğiyle Tuğgeneral Mehran el-Kabati Selefi'nin Aden'e girişini engellediler ve onu birkaç saat süresince tutukladılar. Onlar devamında el-Kabati'yi havaalanını Riyad'a bırakmaya zorladılar. Bunun nedeni ise, Selefi olmasına rağmen el-Kabati'nin Mansur Hadi tarafından desteklenmesi ve BAE'nin onu desteklememesiydi.
29 Aralık 2015 gecesi, BAE'nin Aden'e getirdiği Amerikan paralı askerleri bazı üst düzey siyasi figürleri mayın ve el bombalarıyla öldürmeye çalıştı. Aden'deki bu kişilerden bir tanesi de Selefi el-Islah Partisi başkanlarından biri olan İnsaf Mayu idi. Bu bilgiyi Amerikan sitesi Buzzfeed News yayınladı.
Aden'deki bazı suikastik görevleri gerçekleştiren İsrail-Macaristan güvenlik yüklenicisi ve Speer Grubu'nun kurucusu Abraham Golan, Buzzfeed News'e ''Yemen'de sukiast yapılacak bazı kişi ve figürler için bir program vardı ve ben onun yöneticisi görevindeydim. Birleşik Arap Emirlikleri programı onayladıktan sonra biz onu uyguladık. Anlaşmanın şartları ise; suikast grubu Birleşik Arap Emirlikleri'nden aylık 1,5 milyon Amerikan doları alacaktı ve bazı başarılı suikastlar ödüllendirilecekti.'' açıklamalarında bulundu.
Bu anlaşmaya göre yapılan suikastlar, BAE’nin Abu Dabi’deki askeri üssündeki bir İtalyan restoranında yapılan öğle yemeği ziyafeti sonrasındaki haftalarda, ABD Donanması Özel Kuvvetleri eski çalışanı Ashal Gilmore ile özerk Filistin Güvenlik Teşkilatı eski Sorumlusu Muhammed Dahlan arasında gerçekleşti. Mevcut bilgilere göre O, Birleşik Arap Emirlikleri veliaht prensi Muhammed bin Zayed el-Nahyan'a yakın olan danışmanlardan biri.
Birleşik Arap Emirlikleri Aden şehrinin kontrolünü ele geçirdikten sonra paralı askerleriyle birçok cami imamına, din adamlarına, askerlere, gazetecilere ve siyasi şahsiyetlere suikast düzenledi. Bunlar, BAE'nin Yemen’deki genişlemeci yaklaşımının önündeki en büyük engeller olarak gördüğü özellikle el-Cem'e el-Yemeni el-Islah partisinin destekçileriydi.
Bununla birlikte, BAE suikastlarını tamamlamak için yeterli zamana sahip değildi. Bu ülke Yemen'den duyulan her muhalif sesleri bastırmaya çalışıyordu.
Birleşik Arap Emirlikleri, 30 Haziran 2016'da el-Mukelle'yi el-Kaide terörist grubu unsurlarından geri aldı. BAE, ABD birliklerinin el-Mukelle'nin serbest bırakılması operasyonuna resmen katılmaları konusunda ısrar etti, ancak Abdurabbu Mansur Hadi bunu reddetti. Bu şekilde BAE, Hadramut'a kendisi girmek zorunda kaldı ve bu bölgeyi el-Kaide’den üç gün içinde ve neredeyse hiç çatışma olmadan geri aldı. Bu sırada, BAE medyası kendi askerlerinin yaklaşık 2 bin el-Kaide unsurunu öldürdüğünü iddia etti. Fakat gerçekte, el-Kaide unsurları ve BAE güçleri arasında herhangi bir çatışma olmadı.
El-Kaide unsurları Twitter'da yayınladıkları bir bildiriyle, sadece bir kurşun ateş ederek bütün el-Mukelle şehrini tahliye ettiklerini belirten bir açıklama yaptı.
Birleşik Arap Emirlikleri Hadramut kentinde yasadışı güçler teşkil etmiş ve onlara Hadramut Özel Güçleri adını verdi. Bu kuvvetler, BAE tarafından bu ülkenin tehlikeli planlarını yürütmek için eğitildi. 22 Ağustos 2006'da BAE'ne bağlı Hadramut Özel Güçleri, el-Mukelle'nin doğusundaki el-Ridde bölgesinde, Hüseyin Said el-Keledi adlı bir Yemenli vatandaşı öldürdü. Ayrıca bu güçler el-Mukelle şehrinde, BAE'nin bölgede yayılma politikasına karşıt çok sayıda kişiye kaçırma, cinayet ve suikast operasyonu gerçekleştirdiler.
BAE ayrıca Hadramut şehrindeki bazı askeri bölgeleri kendi özel askeri üssüne dönüştürdü. Bu bölgelerden biri, BAE el-Mukelle'deki varlığının ana merkezi olan el-Rayyan Havaalanı idi. BAE tutukladığı unsurları bu havaalanında saklıyordu. Abu Dabi, hükümet taleplerine rağmen oranın incelenmesine iznini vermiyordu. El-Rabva askeri kampı, BAE tarafından yeni güçler yetiştirmek için kullanılan başka bir bölgelerden biriydi.
BAE, bu şehrin cumhurbaşkanlığı sarayını kendi askeri üssüne çevirdi ve hükümetin her türlü bina gözetimini reddetti.
El-Duba limanı, BAE'nin petrol ihraç etmek için askeri üsse dönüştürdüğü diğer alanlardan biriydi. Abu Dabi timi, terörist unsurlara karşı üslerini koruma bahanesiyle Özel Amerikan Birimi'ni bu bölgeye getirmişti. Doen bölgesindeki Baza kampı da, BAE'nin el-Vadi coğrafyası üzerinde daha fazla nüfuz sahibi olması için kullanılıyordu. BAE, el-Halidiye ve el-Giyan kamplarına da sahipti ve Hadramut Özel Birimleri bu kampın kontrolünü sağlıyordu. Bu şekilde BAE, Hadramut ilini, mümkün olan en düşük maliyetle ve akla gelebilecek en kısa zamanda tam kontrolü altına aldı.
2 Ağustos 2017'de, el-Şabaniye Özel Kuvvetleri olarak adlandırılan silahlı bir grup, Şebve şehrinin merkezi olan Atak şehrini el-Kaide terörist grubundan kurtarmak için kapsamlı bir operasyon başlattı. Bu operasyonda Birleşik Arap Emirlikleri Hava Kuvvetleri ve Amerika Hava Kuvvetleri de bu grubun yardımına geldi. Bu silahlı örgüt, Geçici Ulusal Konseyi destekliyordu ve ayrıştırmacı bir yaklaşıma sahipti ve bu grup Abdurabbu Mansur Hadi'nin ülkenin güneyindeki etkisini ortadan kaldırmak için BAE'ni destekliyordu. BAE bu kuvvetleri, petrol zengini Şebve eyaletinin tam kontrolünü ele geçirmeleri için eğitti. Doğal olarak BAE, bu güçlere direnen ya da BAE'nin Yemen'deki planlarına karşı çıkan figürlerin çoğunu öldürdü.
29 Mart 2018 Perşembe günü, Yemenli vatandaşlardan Muhsin el-Mubdi Baktemi, el-Şabaniye Özel Kuvvetleri'nin zindanlarındaki işkence sonucu hayatını kaybetti. Baktemi, iki hafta önce BAE'nin Yemen'deki politikalarına muhalefet bahanesiyle Şebve'de tutuklanmıştı.
9 Eylül 2018'de, el-Şabaniye Özel Kuvvetleri üyeleri Atak şehrinin el-Nusab mahallesinde, Ahmet Muhammed el-Tulsi adlı Yemenli vatandaşın kişisel eşyalarını gasp ettikten sonra öldürdüler. Ayrıca geçtiğimiz yaz, Useylan bölümü güvenlik güçleri şefi, Mansour Hadi'ye bağlı Ali Salih el-Celali de öldürüldü.
BAE kuvvetleri, Şebve kentinde kendilerine özel birkaç hapishaneye sahip ki bunları, bazı bölgelerde ve askeri bölgelere bitişik büyük su depolarına yakın yerlerde kurmuşlardır. Onlar bu hapishanelerde, mahkumlara işkence ve tecavüz etmekte ve insanları ailelerinden gizli tutmaktadır.
BAE'nin Yemen'deki operasyonları bununla sınırlı değildi. 2 Mayıs 2018'de BAE güçleri Yemen'in Sokotra havaalanına saldırdı ve Yemen kuvvetlerinin geri çekmesi için uğraştı. Bu olay BAE'nin dört nakliye uçağı, El-Şebuh ilindeki BAE'nin resmi kuvvetlerine zırhlı araçlar ve silah gönderirken oldu. Bu durum Hadi hükümetini rahatsız etti ve BAE'de sert eleştirilere yol açtı. Abdurabbu Mansur el-Hadi’nin başbakanı Ahmed Abid Bin Dağr bir gün sonra konuşma yaptı ve BAE güçlerinin Sokotra adasından ayrılmadığı sürece adadan ayrılmayacağına dair söz verdi.
Yeni yorum ekle