İsrail medyasının bu raporları, Seyyid Nasrallah'ın İranlıların da destek ve teşvikiyle, Golan cephesinin yeniden açılması ve Suriye devletinin tam bağımsızlığına geri döndürülmesi için stratejik bir karar aldığını vurguluyor. Nasrallah'ın yaklaşan savaşa karşı uyardığı, canlarını kurtarmaları için şimdiden yüzme öğrenmelerini tavsiye ettiği İsrailliler, bu savaşın yakıtı olacak gibi görünüyor.

Welayet News - İsrailliler bu günlerde en çok, Golan cephesinin kızıştırılması ve Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın, Golan'ı Kuzey'de Güney Lübnan cephesine ve Güney'de Gazze Şeridi cephesine paralel bir cephe haline getirmesinden korkuyor.

Siyonist basın, son günlerde Seyyid Hasan Nasrallah'ın oldukça önemli bir stratejik karar aldığına dair çok sayıda rapor yayınlıyor. Bu raporlar, özellikle geçtiğimiz aylarda Suriyeli silahlı muhaliflerin ülkenin güneyinden çıkarılmasının ardından, Seyyid Nasrallah'ın İranlıların da destek ve teşvikiyle, Golan cephesinin yeniden açılması ve Suriye devletinin tam bağımsızlığına geri döndürülmesi için stratejik bir karar aldığını vurguluyor.

Hizbullah, Golan'daki bu cephenin açılmasını yıllardan beri öncelikler listesinde tutuyor. Şehit Samir Kuntar ve yardımcısı olan Şehit Cihad Muğniye, bununla görevlendirilmişti. İkisi de İsrail'in saldırılarında şehit edilmeden önce, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'nin desteği ile, Golan cephesinin açılması için ciddi bir yol kat etmişti.

Hizbullah bugün, Şehid Kuntar'ın yerini alan yeni liderin kimliğini gizli tutuyor. Ancak Siyonist medyasında, bu konuda hareketlenmeler olduğunu gündeme getiren İsrailliler, oldukça endişeli, daha doğrusu korkuya kapılarak paniklemiş durumdalar. Bu durum, İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot'un yardımcıları ile birlikte birkaç gün önce Golan Tepelerine saha ziyareti yapması ve burada ordusunun İran'ın Suriye'de konuşlanma girişimlerinin tamamını engelleme çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan konuşmasının arkasındaki nedenleri açıklıyor.

Donald Trump yönetimi de İsraillilerin bu endişelerine ortak oluyor ve İsrail Ordusunun Golan'daki hareketleri ile buradaki petrol sondaj projelerini destekliyor.

Yıl sonunda görevini tamamlayacak olan Amerika'nın BM Temsilcisi Nikki Haley'in, geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Konseyi'nde İsrail'in Golan Tepelerini işgalini kınayan bir karara karşı “hayır” oyu kullanması dikkat çekti. Zira uluslararası örgütün tarihinde ilk kez, bu karar İsrail elçisi dışında biri tarafından veto edildi. Bu arada 151 ülke kararın lehine oy kullanırken, 14 ülke ise çekimser kalmayı tercih etti. Haley'in bu adımı, BM'nin İran'ın Suriye'deki askeri varlığına ilişkin karara itiraz bağlamında geldi.

Bize kalırsa, Amerikalı “Genie Energy” şirketi ve onun İsrail şubesi olan “Avec” petrol ve gaz şirketine Golan tepelerinde petrol aramak için sondaj çalışmaları yapmaları için izin verilmesi, bu cephenin açılmasını hızlandırabilir. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde İdlib meselesi çözüldükten sonra Rusya'nın da onayı ile Golan'ın kızıştırılması bekleniyor.

Eğer gerçekten Golan cephesinin açılmasına karar verilirse –ki biz bu ihtimali yakın görüyoruz- bu durum işgalci İsrail devleti için, belki de Güney Lübnan'dakine benzeyen kan kaybettirecek bir savaş ihtimalini önüne getirecek yıkıcı bir sonuca götürebilir. Zira 2000 yılında Lübnan'ın güneyinde meydana gelen savaş, İsrail'in güvenlik önlemleri adı altında, korkarak kaçışı ile sona erdi.

İsrail üç sıcak cepheden kuşatılacaktır. İlki kuzeyden Hizbullah'ın cephesi, ikincisi güneyden Gazze'deki Hamas Hareketi liderliğindeki Direniş grupları, üçüncüsü ise doğudan, Hizbullah ile birlikte Suriye liderliği tarafından temsil edilen cephe olacaktır.

Seyyid Nasrallah'ın yaklaşan savaşa karşı uyardığı, denizden Batı'ya kaçmalarını ve canlarını kurtarmaları için şimdiden yüzme öğrenmelerini tavsiye ettiği İsrailliler, bu savaşın yakıtı olacak gibi görünüyor. En doğrusunu Allah bilir.

Ray el-Yevm