İslam İnkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei bugün sabah saatlerinde bilim alanında öne çıkan yetenekli seçkinler ile bir araya geldi.

Welayet News - İmam Humeyni (r.a) Müsellası'nda yapılan bu samimi görüşmeye bilim temelli firmaların başkanları, ülkeye dönen seçkinler, bilim festivalleriyle olimpiyatlarda başarılı olanlar, üniversitedeki seçkin araştırmacılar, üst düzey yetenekler ile üniversiteye giriş sınavlarında başarılı olan önde gelen öğrenciler katıldı.

İslam İnkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei’nin konuşmalarından satır başları şu şekilde:

Hükümetimiz elitlerle seçkinlere hizmet vererek onların etkin bir rol oynamasını sağlamalıdır; onların etkili olmaması takdirde ülkemiz asla gelişmeyecek.

Günümüzde artık hiçbir şeyin insan kaynağı kadar ülkenin kalkınma alanında etkili olmadığı gün ışığına çıkmıştır. İnsan kaynakları aslında değerli bir hazine misali düşmanın peşinde olduğu zenginliklerden biridir.

Düşman, bilim alanında kısıtlama yapmak istiyor ve işte bu yüzden de diğer ülkelerin bilim adamlarını terör yoluyla ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu sorun ise sadece bizimle sınırlı değil ve Irak’ta da işgal altında tutulduğu dönem boyunca onlarca bilim adamı terör edildi zira Saddam’ın olmadığı bir ortamda bu ülkenin gelişmesini istemiyorlardı.

Genç elitlerimiz İranlı ve Müslüman olmakla birlikte milli kimlik ve sahip olduğumuz muhteşem tarihi değerlerden dolayı onur duymalı. Zira düşmanın en belirgin planlarından birisi milli kimliğin ortadan kaldırılmasıdır, bu yüzden de hepimiz dikkatli olmalıyız.

Seçkinlerimiz ekonomi, siyaset ve güvenlik alanında bize dayatılan savaşta bir şey yapmadan kayıtsız kalamaz. Kutsal Savunma Dönemi’ne benzer bir şekilde reklam ve tanıtım olanaklarımız kısıtlı olsa da o mücadelede zafere ulaştığımız gibi rabbin yardımıyla bu sefer de başaracağız.

Düşmanın dünya ve İran’daki kamuoyunu etkileme amacıyla oluşturduğu yanlış imaja karşı genç elitlerimiz üzerine düşen görevi yerine getirmeli.

Bilim alanında gelişim kaydeden ülkelerle ilişki kurma konusunda bu tür ülkelerin çoğunlukla Asya’da yer aldığına göre, gözümüzü Doğu’ya dikmeliyiz Batı’ya değil, zira Batı’ya bağlı olmamızın sonu zaman kaybetmekle küçük düşürülmenin dışında başka bir şey değil.