Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bugün Kudüs'te gerçekleştirdikleri zirvenin ardından ortak basın konferansı gerçekleştirdi.

Welayet News - Burada gazetecilerin sorularını da yanıtlayan iki lider, hükümetlerinin Filistin sorununda görüş farklılıkları olmasına karşın örnek alınması gereken iyi ilişkilere sahip olduğunu ve İran'ın Suriye'deki askeri varlığının son bulması konusunda aynı pozisyonu paylaştıklarını vurguladı.

İsrail'in aşırı sağcı lideri Netanyahu, basın konferansındaki konuşmasında, "İsrail ve Almanya arasındaki güçlü bağların bu bölgeye ve dünyaya örnek teşkil edebileceğini düşünüyorum. Geçmişin korkularının üstesinden gelmeyi başardık - bunları asla unutmayacağız ve siz de asla unutmayacaksınız bunları - ancak ilişkimizi sıcak ve yapıcı bir dostluğa dönüştürdük. Bu anlaşmazlıklarımız yok demek değil ancak bütün bunların altında saygı duyduğum ve takdir ettiğimi bir bağlılık var" ifadelerini kullandı.

Basın konferansında konuşan Merkel ise, 2008 yılındaki ziyareti sırasında İsrail Parlamentosu'nda (Knesset) yaptığı konuşmada, "İsrail'İn güvenliği Almanya'nın varlık sebeplerinden biridir" dediğini anımsattı. Merkel, Almanya'nın, Holokost suçlarından kaynaklanan "daima sürecek bu sorumluluğa" bağlı olduğunu belirtti.

'İRAN'IN SURİYE'DEN ÇEKİLMESİNİ DESTEKLİYORUZ'

Almanya'nın, İran'ın nükleer silah geliştirmesine engel olma konusunda, İsrail gibi kararlı olduğunu vurgulayan Merkel, bunun nasıl yapılacağı konusunda İsrail ile anlaşmazlık içerisinde olunduğunu söyledi. Merkel, İsrail'in İran ordusunun Suriye'den tamamen çekilmesi yönündeki talebine de tam desteğini açıkladı. 

Gazetecilerin, kısa bir süre önce İsrail parlamentosundan geçen Ulus Devlet Yasası hakkındaki sorusunu da yanıtlayan Merkel, İsrail'in kendini bir Yahudi devleti olarak tanımlamaya hakkı olduğunu ve Filistinlilerin herhangi bir barış anlaşması imzalanması durumunda bunu da tanımak zorunda kalacağını ifade etti. 

Merkel'in, Ulus Devlet Yasası'na ilişkin soruya yanıt verirken yaptığı "önemli olan azınlıkların bütün haklarına saygı gösterilmesi ve bunların korunmasıdır" uyarısı üzerine, İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail'in Ortadoğu'da azınlıkların haklarına saygı gösterilen tek ülke olduğu iddiasında bulundu.

Gazetecilerin İsrail Savunma Güçleri'nin (IDF) Gazze sınırına yaptığı sevkiyata ilişkin sorusunu da yanıtlayan Netanyahu, Gazze'de bugün iki eğilim olduğunu, bunlardan ilkinin Hamas'ın İsrail'e saldırmak üzere silahlanmayı sürdürmeye dönük girişimlerle temsil edildiğini, ikincisinin ise Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın Gazze'de ciddi bir basınç yaratan Hamas'ı finansal olarak "boğma" çabaları olduğunu ifade etti.

Netanyahu, Filistin Yönetimi'ni de tehdit ederek, "Hamas, Filistin Yönetimi'nin uyguladığı basınç sonucunda İsrail'e saldıracak olursa, İsrail'in büyük bir güçe harekete geçeceği"ni söyledi. Netanyahu, dünya ülkelerini Mahmud Abbas'a Gazze'yi "boğmaktan" vazgeçmesini söylemeye çağırdı, aksi takdirde bunun "çok ağır sonuçlara yol açabileceği" uyarısını yaptı.