Ehl-i Beyt sadece Allah Resulü’nün ailesi ve emaneti değil aynı zamanda ümmetin siyasetnamesi ve yönetimi organize eden yönetime yön veren bir mekanizmadır aynı zamanda. Bugün ümmetin en büyük eksiği bu temelde Ehl-i Beyti tanımlama ve ona iman etmeme sorunudur.

Hepimizin malumu insan yaptıklarını sorgulayan ve yaptıklarından ders çıkaran ve pişmanlık duyan tek varlıktır. Buna rağmen insan eğitilmezse bu vasfını yitiren olur. Dolayısıyla aklının değil duygularının esiri olur. Bilgi çağında ve öncesinde yaşananlar gösteriyor ki sorun çok acil ve karmaşıktır. Bu gelinen nokta insanlık ailesinin varlık içinde yokluğa , bilgi çağında cehalete mahkum edildiğini gösteriyor. Bu girdaptan kurtulmanın yolu mutlaka akıl, irade ve emeğe sarılarak kurtuluşa ulaşmaktır Genel anlamda insanlık bunu yapadursun Müslümanlar ise akıl, iradeleriyle beraber kendi hidayet meşalelerine ve hidayet vesilelerine yönelmelidirler.

Ümmetin hidayet meşaleleri Kur'an-ı Azimşan ve Ehl-i Beyt’tır. Kur'an’a kimsenin itirazı yok ama Ehl-i Beyt (a.s)‘ı kabul etmekle beraber iman etmede noksanlıklar var. Ehl-i Beyt sadece Allah Resulü’nün ailesi ve emaneti değil aynı zamanda ümmetin siyasetnamesi ve yönetimi organize eden yönetime yön veren bir mekanizmadır aynı zamanda. Bugün ümmetin en büyük eksiği bu temelde Ehl-i Beyti tanımlama ve ona iman etmeme sorunudur. Ehl-i Beyt İslâm toplumunun, islam ümmetinin anayasasıdır. Ehlibeyt.ümmetin üst yönetimi olan İmametinde okuludur. O Ocak insana dair ne varsa hepsinin kemal halini örneğini özünde barındıran bir ekol ve eğitim ocağıdır. İmamet bu okulun bu ekolün toplumsal işleyişe yansımış hâlidir. Dolayısıyla Ehl-i Beyt ümmetin ahlak ocağı ise imamete ümmetin üst yönetimidir. Bugün Kur’an ve İmamet bir arada ancak Ehl-i Beyt ile rabıta edilebilir. Ümmetin şahlanışı Kur'an’ı dost doğru açıklayan ve Onu uygulayan İmametine. İmamet ve Rehberiyet olmasa bu ümmet dindar ve özgür rehberlik makam ümmetin adeta nefes borusuna benzer. Rahmetli İmam Humeyni sayesinde İmametin toplumsal ayağı olan Rehberiyet işlevsellik kazandı. İran inkılâbı öncesinde emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçi yönetici ve yandaşları İslam'ın devlet yönetimi ve iktisadi ve sosyal yaşama dair bir projesinin olmadığını iddia ediyorlardı. İnkılap sonrası petrol ve diğer kazançlarının muslukları kesilince basladılar ahu figan etmeye. Allah'a hamdu senalar olsun ki artık bir medeniyet yeniden inşa edilmiş ve kurumları kültürü ve eserleri filiz filiz boy atıyor. İmamı Zaman ağamızın zuhur zemini adım adım inşa ediliyor. Bu gün Felsefe ve düşünce dünyası yepyeni bir sayfa yepyeni bir altın çağ ile tanıştı. Rahmetli Ebazerin yalınayaklı, akılları ceplerinde olmayan nice büyük düşünürler yetiştirdi. İslâm Kültür dünyası büyük bir şahlanışa tanıklık etti. Siyasetten savaşa, ekonomik atılımdan teknolojik atılımlara ümmete moral kaynağı oldular. Artık geri dönüş yoktur. Artık ne doğu ne batı yalnızıca İslam ve hidayet güneşi olan Rehberiyet makamı var. Allah yıllarını açık etsin bizleri onların şefaati den mahrum etmesin inşallah. Selametle kalın nasip olursa daha güzel yazılarla beraber olacağız inşallah...

Halil İbrahim Toprak