Hamas: Hiçbir Yabancı Tarafın Gazze’nin Yönetimi Konusuna Müdahale Hakkı Yoktur
Hamas Siyasi Bürosu Üyesi Basim Naim, Gazze savaşında direnişin elde ettiği başarıları ve Filistinli mültecilerin tarihi dönüşünü vurgulayarak şunları kaydetti: Gazze'nin yönetimine karar vermek tamamen Filistinlilerin meselesidir ve hiçbir yabancı tarafın müdahale etme hakkı yoktur.
Welayet News - Filistin Hamas Hareketi Siyasi Büro Üyesi Basim Naim, ateşkesin ardından yaşanan son gelişmeleri ve 15 ay sonra mültecilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüşünü değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi: Yerinden edilenlerin Gazze'nin kuzeyine dönüş günü, Filistin tarihindeki en büyük ve en önemli günlerden biridir.Zira işgalci rejimin denklemlerini istikrara kavuşturma ve Filistin halkını yerinden etme yönündeki tüm çabalarına rağmen Siyonist düşmanla olan çatışma tarihinde ilk kez Filistinliler kitlesel olarak yerinden edildikleri evlerine geri döndüler.
Aksa Tufanı, Filistin-Siyonist Çatışmasının Düzeyinde Stratejik Bir Değişim Yarattı
Basim Naim, esir değişim süreci ve ağır hapis cezalarına çarptırılan çok sayıda Filistinli esirin serbest bırakılmasına ilişkin şunları söyledi: İsrail hapishanelerinde ömür boyu hapse mahkûm edilen bu kadar çok sayıdaki esir, Filistin-Siyonist çatışmasının tarihinde ilk kez direnişin gücüyle serbest bırakılmış, işgalci güçler direnişin darbeleri altında geri çekilmiştir.
Bu sahnenin, Siyonist düşmanla yaşanan çatışma döneminde çok önemli olduğunu düşünüyorum ve çatışma düzeyinde Filistinlilerin topraklarına büyük dönüşüne doğru stratejik bir değişimi temsil ettiğine inanıyorum. İsrail ordusunun yetkililerinin ve komutanlarının sözlerini hatırlayalım. Özellikle Herzi Halevi'nin istifa ederken söylediği ‘İsrail'i savunmada feci şekilde başarısız olduk ve bu aylarda ağır bir bedel ödedik’ sözlerini hatırlayalım.
Siyonistlerin vahşi yüzünün tüm dünyaya gösterildiğine atıfta bulunan bu yetkili: ‘Son aylarda tüm dünya neo-Nazilerin, faşistlerin, ırkçıların, vahşilerin kim olduğunu anladı. Üstelik bu, Siyonist söylemin dünyada yıllardır yarattığı ve Batı medyası tarafından da yaygınlaştırılan aldatıcı söylemlerinin dünya kamuoyunua bu sahte Siyonist söylemi empoze ettirdiği sürecin ardından gerçekleşti’ ifadelerinde bulundu.
Basim Naim şunları kaydetti: Gazze ve Lübnan'la yapılan savaşlarda Siyonist rejim çok sayıda yenilgiye uğramıştır. İşgal rejiminin başbakanı Binyamin Netanyahu yenilgilerini "İsrail hâlâ Yahudiler için güvenli bir liman" gibi sözlerle örtbas etmeye çalışsa da, gerçek şu ki, ateşkesin sağlanmasından sonra bile Siyonist yerleşimciler, işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşim yerlerine ve Gazze çevresindeki yerleşim yerlerine geri dönmeye cesaret edemiyorlar.
Ayrıca İsrail resmi kurumlarından alınan istatistikler, Siyonistler arasında tersine göç olgusunun Aksa Tufanı sonrasında da önemli yoğunlukta devam ettiğini, bunun büyük bir bölümünün geri dönüşü olmayan kesin göçle olduğunu teyit etmektedir.
Ateşkes devam edecek
Bu yetkili Gazze Şeridi'nde ateşkesin devamı konusunda ne gibi garantilerin bulunduğuna ilişkin ise şunları söyledi: Bu anlaşmanın devam etmesi sonucuna vardık. Çünkü bizi bu anlaşmaya götüren bütün koşullar hâlâ geçerli. Burada Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki feci yenilgisinden bahsetmeliyiz ve Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nde pratikte arayacağı hiçbir şey kalmadı. Gazze'de istediği kadar cinayet ve suç işledi ancak hedeflerinden hiçbirine ulaşamadı. Netanyahu'ya ateşkesin devam etmesi yönünde içeriden önemli bir baskı var.
Gazze Şeridi'nde ateşkesin devamını garanti altına alacak yönde uluslararası değişimler de yaşanıyor. Özellikle Donald Trump başkanlığındaki yeni ABD yönetimi, bölgedeki savaşı sürdürmeyi kendi çıkarına görmüyor. Biz de bu anlaşmanın tam olarak uygulanması konusunda kararlıyız ve Siyonist düşmanın, daha önceki günlerde olduğu gibi, anlaşmayı bozmak için bahane aramaya devam edeceğini beklesek de her türlü zorluğa göğüs gereceğiz. Ancak bu rejimin son 15 ayda Gazze'de yaşadığı yenilgi göz önüne alındığında, savaşa geri dönmenin onun açısından feci sonuçları olacaktır.
Filistin halkı Trump'ın zorla yerinden etme planını boşa çıkardı
Bu Hamas yetkilisi, Trump'ın birkaç gün önce Gazzelilerin Ürdün ve Mısır'a göç ettirilmesine ilişkin açıklamalarına yanıt olarak şunları söyledi: Bu açıklamalar, Siyonist rejimin Filistin topraklarını ilhakına destek vermek, rejimin Batı Şeria üzerindeki egemenliğini ilan etmek ve Arap Yarımadası ile normalleşme projesini genişletmek gibi diğer tehlikeli projeler çerçevesinde Amerika'nın bölgeye yönelik yeni yaklaşımının bir parçası olabilir.
Ama vurguladığımız gibi, 15 ay boyunca en iğrenç soykırım, yıkım, katliam vb. suçlara maruz kalan Filistin halkı, bütün bu acılara katlandıktan sonra, kesinlikle yerinden edilmeyi veya sözde "alternatif vatan" projelerini kabul etmeyeceklerdir. Filistin halkı son onyıllarda tüm yerinden etme projelerini başarısızlığa uğrattı ve topraklarımızın dışında yaşayan 7 milyon Filistinlinin hayali hala Filistin'e ve kendi evlerine dönmektir.
Gazze yönetimi davasına hiçbir yabancı tarafın müdahale etme hakkı yoktur
Basim Naim, savaş sonrası Gazze yönetimi ve bu şeritteki siyasi süreç hakkında şunları söyledi: Teorik düzeyde, savaşın ilk günlerinden itibaren diğer Filistinli ulusal grupların ve İslami grupların katılımıyla savaşın ertesi gününü konuştuk ve ortaya çıkan sonuç şu oldu: Hiçbir yabancı tarafın Filistinlilere herhangi bir şey dayatma hakkı yoktur.
Bu yetkili: ‘Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için gerekli finansmanın sağlanması amacıyla tüm uluslararası ortakların katılacağı uluslararası bir konferans düzenlenecek. Bu finansmanın 70 ila 100 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Gazze Şeridi'ndeki savaşın ertesi günü için çeşitli seçenekler ve senaryolar var. Filistin evini ve siyasi sistemini yeniden inşa edene ve Kurtuluş Örgütü'nü yeniden inşa edene kadar,Ulusal hedeflere bağlı geçici bir ulusal birlik hükümeti kurmak bu senaryolardan biri’ ifadelerini kullandı.
Bu Hamas yetkilisi şunları vurguladı: Mısır tarafı bize, Gazze'deki uzman kişilerden oluşan bir Filistin heyeti oluşturulmasını ve bu heyetin, istisnasız olarak Gazze Şeridi’nin tüm sivil işlerini geçici olarak yönetmesini önerdi. Ancak bu seçenekler hayata geçirilmezse, sorumluluk alacağız ve Gazze Şeridi'ndeki tüm Filistinli gruplar, sivil toplum, aileler ve kabilelerden oluşan ortaklarımızla Gazze Şeridi'nin işlerinin nasıl yeniden düzenleneceğini görüşeceğiz.
Basim Naim, Gazze Şeridi'nin yeniden inşa projesi hakkında da şunları söyledi: Aylardır Gazze'nin yeniden inşası için fon sağlamak amacıyla yardım, barınak inşaatı, yeniden inşa planları vb. konularda uzmanlaşmış komiteler çalışıyor ve Filistin dışında onlarca dernek ve örgüt, halkın temel ihtiyaçları için fon sağlamaya çalışıyor.
Ateşkes anlaşması kapsamında Gazze'ye yardımların nasıl ulaştırılacağına ilişkin vizyon ve yol haritasını ortaya koyan bir insani yardım anlaşması imzalandı. Daha sonra Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için gerekli finansmanın sağlanması amacıyla tüm uluslararası ortakların katılacağı uluslararası bir konferans düzenlenecek. Elbette bu, Siyonist rejimin ateşkes anlaşmasına ve geçiş noktalarının açılmasına olan bağlılığının düzeyine, ayrıca arabulucuların İsrail'e baskı yapma gücünün düzeyine bağlı/tesnim
Yeni yorum ekle