Yeni Plan Eski Oyun: İsrail Lübnan İşgalini Daha Da Uzatacak
Tel Aviv, işgal güçlerinin Lübnan'dan çekilmesi için kendisine tanınan üç haftalık ek süreyi uzatmak için yeni koşullar getiriyor. Ordunun aldığı sözde güvenlik önlemleri henüz İsrailli yerleşimcileri ikna edebilmiş değil. Lübnanlıların geri dönmesi onlar için Hizbullah'ın dönüşü anlamına geliyor.
Welayet News - Lübnan'ın güneyinden vaktinde çekilmeyip üç haftalık ek süre alan İsrail yeni bahanelerle işgali uzatmanın peşinde. Yediot Aharonot gazetesine konuşan İsrailli bir askeri yetkiliye göre Tel Aviv, Lübnan ordusunun ateşkes anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirdiğine “kanaat getirene kadar” sınırın diğer tarafındaki askerlerini çekmeyecek.
İsrail gazetesi, işgal güçlerinin önümüzdeki üç haftalık programını şöyle açıkladı:
“Terörist bölgeleri yok etmek ve Hizbullah'ın sakladığı ve çoğunlukla Yukarı Celile bölgesi sınırındaki doğu kesiminde kalan silahları toplamak için uzun bir dizi operasyon yürüteceğiz.”
SINIR BOYUNCA KARAKOL İNŞASI
Askeri yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lübnan'ın güneyinde batıdan orta kesimlere kadar çite bitişik olmayan köylerde kontrolü Lübnan ordusuna geri verdik. Ancak bize bitişik köylerde ve tüm sınır çiti boyunca hala oradayız. Sakinlerimizin güvenliğinden sorumlu olan güçlerimizdir ve kesinlikle Lübnan ordusu veya başka bir yabancı güç değildir.”
SÖZDE ÖNLEMLER YETMİYOR
İsrail ordusunun 28 Ocak'ta Lübnan'dan servis ettiği bir foto.
Yediot Aharonot ayrıca Tel Aviv'in her İsrail yerleşimi ile Lübnan sınır çiti arasında bir karakol kurmayı planladığını ve bazılarının inşasının başladığını belirtti. Yine de Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın önceki gün belirttiği gibi göz boyama amaçlı tüm bu güvenlik önlemleri, İsrailli yerleşimcilerin kuzeye geri dönmesi için yeterli olmuyor. Aksine Lübnanlıların pazar gününden beri köy ve kasabalarına dönmeye başlaması yerleşimcileri daha da tedirgin ediyor.
Kuzeyli yerleşimciler, Lübnan'ın güneyini direniş güçleri çekilse de çekilmese de Hizbullah'ın ta kendisi olarak görüyor. Bu yüzden bazıları geri dönmeye başlasa da birçoğu bunu yapmaya isteksiz ve Hizbullah'ın kendileri için tehdit oluşturduğundan korkuyor.
'HİZBULLAH BİZİ ÇIPLAK BIRAKTI'
Yediot Aharonot'a demeç veren kuzeydeki Avivim kentinden Rafi Biton, Tel Aviv'den şikayet ederek şunları vurguladı:
“Sakinlerin geri dönmesini istiyorsak, güçlü ve büyük bir güvenlik bölgesi olması gerekiyor. Bizi terk ettikleri son on yıldaki gibi değil, burada yaşayanlara güvenlik sağlayacak bir bölge. Bizi radar ve kameralar gibi teknolojik harikalara bel bağlamak zorunda bıraktılar ve savaşın ilk gününde Hizbullah her şeyi yıktı ve bizi çıplak bıraktı.”
Gazeteye göre Biton'un ailesi savaşın başlamasından bu yana Tiberias'taki bir otele tahliye edildi ve son zamanlarda karısı Rachel'ı ve çocuklarını Avivim'e dönmeye ikna etmeye çalışıyor ancak başarılı olamadı. Rachel, "7 Ekim'den sonra artık bu korku yerinde olmak istemiyorum." dedi ve "Masumiyetimizi kaybettik." diye ekledi.
Büyük krizin eli kulağında
İsrail'in kendisine tanınan 60 günlük sürenin sonunda Lübnan'dan tümüyle çekilmesi gerekiyordu. Tel Aviv'in Washington'a yaptığı baskının sonucunda uygulama süresi 18 Şubat'a kadar uzatıldı. Lübnan Devleti isteksizce de olsa uzatmayı kabul etti.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım pazartesi akşamı geri çekilme süresinin uzatılmasını kesinlikle kabul etmediklerini kaydetti. Direnişin “çatışmanın biçimi, doğası ve zamanlaması” konusunda “uygun gördüğü şekilde” hareket etme hakkı olduğunu vurguladı.
Kasım sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşgalin devam etmesi Lübnan egemenliğine bir saldırıdır. Herkesin işgale karşı koymaktan sorumlu olduğunu söylüyorum: Hükümet, halk, direniş, partiler, halk ve mezhepler. Herkes işgalle karşı katkıda bulunmaktan sorumludur. Bu, direnişle ilgili bir yerin işgali değil, Lübnan topraklarının işgalidir."
ÜÇLÜ MEKANİZMANIN ÇÖKÜŞÜ
Lübnanlılar 26 Ocak'ta kasabalarına geri dönmeye başlayınca işgal güçleri halka ateş açtı, pazardan çarşambaya kadar 25'i aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Yaralı sayısının 150'ye yaklaştığı belirtiliyor.
İsrail, geri dönen Lübnanlı sakinleri “Hizbullah aktivistleri” ve “isyancılar” olmakla suçluyor. Ayrıca Lübnan ordusunun anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirmediğini, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyinde hâlâ mevcut olduğunu ileri sürüyor.
Tel Aviv iki ay önce imzalanan ateşkes anlaşması başladığından beri bin 300'den fazla ihlale imza attı. Ateşkes ihlallerini denetlemekle görevli ABD liderliğinde Fransa ve Birleşmiş Milletler'in katılımıyla oluşturulan üçlü mekanizma, İsrail'i sorumlu tutmadı. Tel Aviv, anlaşmaya "uygun" şekilde hareket ettiğini iddia ediyor/aydınlık
Yeni yorum ekle