Naim Kasım: Direniş, Lübnan ve Gazze’de zafer kazandı
Ateşkes anlaşmasının direnişin dayanıklılığının sonucu olduğunu vurgulayan Kasım, Filistin halkının topyekûn mücadelesinin İsrail’i geriletmeyi başardığını ifade etti.
Welayet News - Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, "Lübnan'a ve Gazze'ye yönelik saldırılar, yasaları tanımayan ve kutsallara saygı göstermeyen Amerikan ve Batı destekli bir saldırıydı. İnsanları öldürüyor, taşı, ağacı ve yaşamı kuralsızca yok ediyordu," dedi.
El-Menar kanalının aktardığına göre son gelişmeler hakkında televizyonda yaptığı konuşmada Şeyh Kasım, "Direniş ne kadar kapasite biriktirirse biriktirsin, açık ve net olmalıyız ki, direnişin elindeki askeri kapasiteye karşı olağanüstü bir İsrail-Amerika’nın askeri üstünlüğü var," dedi ve ekledi:
"Buna karşılık, direniş bir tercihtir; işgalciye ve hırslarına karşı koymak, işgal altındaki toprakları kurtarmak için inançsal, siyasi, ulusal ve insani bir tercihtir."
Öte yandan Kasım, "Direnişin hakkı ve kutsal projesinin gücü ile işgal ve saldırganlığın batılı ve gayrimeşruluğu arasında büyük bir fark var," diye vurguladı.
Şeyh Kasım, "Hak batıla galip gelir ve hak batıldan daha güçlüdür," dedi ve şöyle devam etti: "İki sahne ile karşı karşıyayız: İsrail'in askeri üstünlük sahnesi ve direnişin hakkının ve iradesinin işgalin batılına karşı üstünlük sahnesi."
Kasım, "Biz inancımız, tercihimiz ve haklarımızla onların işgal ve saldırganlığından daha güçlüyüz," dedi ve "Askeri güce odaklanmak yerine İsrail'e karşı mücadelede inanç, bağlılık, irade, direniş, yüzleşme, fedakârlık ve zorlukları göğüsleme gücüne odaklanmalıyız," ifadelerini kullandı.
Şeyh Kasım, konuşmasında, "Not edin, bu bir zaferdir ve İsrail ile Amerika direnişi bitirmek istemişti," dedi ve "İsrail bu hedefi gerçekleştirmek için yaklaşık 75 bin asker ve subaydan oluşan beş tümenle, aşırı güç ve vahşetle geldi," diye ekledi.
Kasım, "Direniş, tüm kesimleriyle direndi. İslami Direniş, Hizbullah, Emel Hareketi, İslami Cemaat, Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi ve diğer farklı gruplardan tüm direnişçiler karşı koydular. Direniş destansı bir sebat ve olağanüstü bir cesaretle, şehadet kararlılığıyla direndi," diye konuştu.
Kasım, "Lübnan'a ve Gazze'ye yönelik saldırılar, yasaları tanımayan ve kutsallara saygı göstermeyen Amerikan ve Batı destekli bir saldırıydı. İnsanları öldürüyor, taşı, ağacı ve yaşamı kuralsızca yok ediyordu," dedi. Kasım, "İsrail-Amerikan askeri gücü ile direniş kapasitesi arasında büyük bir fark var," şeklinde konuştu.
Şeyh Kasım, direniş liderlerinin şehadeti hakkında konuşurken, "27 Eylül'den 7 Ekim'e kadar, en zor günleri yaşadık. Bu, Hizbullah'a kesin bir darbe indirmeyi amaçlayan İsrail planının sonucuydu. Ancak imanın gücü ve direniş seçeneğiyle varlığımızı yeniden kazandık," dedi.
Kasım, "Ümmetin şehitler efendisinin bize verdiği bu momentumla varlığımızı geri kazandık," diye ekledi.
Ateşkes konusunda Şeyh Kasım, "Hizbullah ve İslami Direniş olarak ve bizimle birlikte tüm direnişçiler olarak anlaşmaya tam olarak bağlı kaldık," dedi.
Kasım, şöyle devam etti:
"Ancak İsrail anlaşmayı hava, kara ve denizden yaklaşık 1350 kez ihlal etti. Bu ihlaller bombardıman, saldırı veya evlerin ve yaşamın yok edilmesi şeklinde gerçekleşti."
Kasım, "Gazze'deki, Batı Şeria'daki ve 48 topraklarındaki mücadeleci Filistin halkını ve direnişini ateşkes başarısından dolayı kutluyorum," dedi. "Zafer ortaklarımız olan, İmam Hamenei liderliğindeki İran İslam Cumhuriyeti'ni, bu halka ve direnişe verdiği tüm destekten dolayı kutlamak gerekir," değerlendirmesini yaptı.
İç siyasi konulara değinen Şeyh Kasım, "Savaş esnasında iki kez Taif Anlaşması ve anayasa çerçevesinde olduğumuzu ve cumhurbaşkanı seçimine bağlı olduğumuzu açıkladım," dedi.
Kasım, "Devletin inşasına, ulusal birlik için çalışmaya, İsrail'i tüm araçlarla Lübnan'dan çıkarmaya, yeniden imar çalışmalarına ve yolsuzluk ve yolsuzluk yapanlarla mücadeleye katkıda bulunacağız," vurgusunu yaptı.
Şeyh Kasım, yakın zamanda şehit düşen Hizbullah Batı Bekaa Sorumlusu Şeyh Muhammed Hamadi'yi anarak, "Şehit Hamadi, kelimenim tam anlamıyla bir liderdi. Şehit Muhammed Becici ve diğer şehitlerle birlikte şehitlerin yoldaşıydı. Her zaman o bölgedeki direnişçileri gözetir, onlara destek ve yardım sağlardı," dedi. "
Genel Sekreter, “Şeyh Hamadi yüce bir ahlak sahibiydi, hiçbir isteyeni ve ihtiyaç sahibini geri çevirmezdi, insanları seven biriydi ve bölgedeki tüm mezhepler arasında çok geniş bir ilişkiler ağına sahipti,” dedi.
Konuşmasının sonunda Şeyh Kasım, "Bugün Recep ayının yirmi yedisindeyiz. Allah'ın kullarına rahmetini bol bol indirdiği bu ayın bu günü, Peygamber Efendimizin Miraca yükseliş günüdür," diyerek sözlerini tamamladı.(YDH)
Yeni yorum ekle