Yüzbinlerce Gazze'li, Kuzey Gazze'ye geçmek için toplandı
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 15 ayı aşkın süredir düzenlediği saldırılar sonucu zorla yerinden edilen Filistinliler, ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasının tamamlanması ile kuzeydeki evlerine dönebilmek için toplandı.
Welayet News - Selahaddin Caddesi'ndeki Netzarim Koridoru'na yakın bir noktada bekleyişlerini sürdüren yüzbinlerce Kuzey Gazzeli ateşkes gereği Kuzey'e geçmek için Direniş Grupları'nın kararını bekliyor. İsrail işgal ordusu ise, ateşkes ihlallerini sürdürüyor.
ORDU ATEŞ AÇTI, 5 KİŞİ YARALANDI
İsrail işgal ordusunun, ateşkes ve esir takası anlaşmasını ihlal ederek, kuzeydeki evlerine dönmeyi bekleyen Filistinlilere ateş açması sonucu biri çocuk, 5 kişi yaralandı. Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail işgal güçleri, anlaşmanın ikinci aşamasının tamamlanmasıyla evlerine dönmek için bekleyen Filistinlilerin bulunduğu noktaya ateş açtı.
Anlaşmayı ihlal eden saldırıda, Gazze kent merkezine dönmeyi bekleyen Filistinlilerden 1'i çocuk, 5 kişi yaralandı.
Şiddetli soğuğa rağmen çok sayıda yerinden edilmiş Gazzeli, Netzarim kontrol noktasına en yakın noktada toplanarak, esir takas anlaşmasına göre Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmelerine izin verilmesini bekliyor.
Hamas ile İsrail işgal güçleri arasında varılan Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girmişti. Varılan anlaşmaya göre, Gazze'nin güney ve orta kentlerinden yerinden edilmiş Filistinlilerin 26 Ocak Pazar sabahından itibaren kuzey bölgelere geçebilecekleri duyurulmuştu.
Ancak İsrail işgal güçleri dün anlaşmanın hükümlerinin aksine Gazze Şeridi sakinlerinin kuzeye geçişine izin verilmeyeceğini açıklamıştı.
İsrail işgal rejimi Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Arbel Yehud isimli esirin serbest bırakılmaması bahane gösterilerek, Yehud serbest bırakılana kadar Gazze sakinlerinin kuzeye geçmesine izin verilmeyeceği kaydedilmişti.
İsrail işgal basını, Tel Aviv yönetiminin Yehud'un serbest bırakılması talebini arabuluculara ilettiğini, Hamas'tan söz konusu esir İslami Cihad Hareketi'nin elinde olduğu için bu konuda söz verilemeyeceği cevabının geldiğini paylaşmıştı.
'DİRİLERİN MEZARLIĞI'
Dün, ateşkes kapsamında ikinci gerçekleştirilen rehine takasında serbest bırakılan Filistinli Mahmud Samir Cabbarin, İsrail hapishanelerini "dirilerin mezarlığı" şeklinde nitelendirdi. İşgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı sakinlerinden ve uzun süredir İsrail işgal hapishanelerinde olan Cabbarin, Hamas'ın serbest bıraktığı 4 İsrail işgal askerine karşılık, İsrail işgal rejiminin serbest bıraktığı Filistinliler arasında yer aldı.
"İsrail hapishanelerinde 7 yıl geçirdim. İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım yaptığı dönem (7 Ekim 2023'ten bu yana) kötü muamele, darp ve hakaretler açısından geçirdiğim en zor dönemdi" diyen Cabbarin, İsrail işgal hapishanelerini "dirilerin mezarlığı" ifadeleriyle tanımladı.
Cabbarin, gördüğü kötü muamele ve işkenceyi şu ifadelerle anlattı: "Gördüğümüz muamele çok kötüydü. Tüm dünyadan kopuktuk. Her şeyimizi elimizden aldılar, Yaşlı, çocuk veya hasta ayırt edilmeden hepimiz daredildik, işkence gördük, üstelik buna, verilen yiyeceğin azaltılması da eklendi. İsrail özel kuvvetleri, gece yarısından sonra saat 2'de tutukluların odalarına baskın düzenliyor, işkence ediyor, üzerlerine basınçlı soğuk su püskürtüyor ve sebepsiz yere göz yaşartıcı gaz bombası atıyordu."
İsrail işgal askerlerinin "keyfine göre Filistinli mahkumları darbettiğini" söyleyen Cabbarin, "Mahkumların kaldığı oda 12 metrekareyi geçmiyordu ve burada 12 mahkum yataksız bir şekilde kalıyordu" ifadelerini kullandı.
'SON SAATLERE KADAR İŞKENCE GÖRDÜK'
Filistinli esirlerden Beha Uveysat ise, İsrail işgal kuvvetlerinin özel birliklerince "son saatlere kadar işkence" gördüklerini söyledi. Kudüs'te bıçaklı saldırı düzenlemeye teşebbüs suçundan İsrail işgal güçleri tarafından 14 yıl hapis cezasına çarptırılan ve hapishanede 9 yıl geçiren Uveysat, İsrail işgal kuvvetlerinin Filistinli esirlere muamelesi ile Gazze'deki Filistinli grupların İsrailli esirlere muamelesi arasındaki büyük farka dikkati çekti.
Uveysat, "İsrail yönetimi, Filistinli esirlere serbest bırakılmadan önceki son saatlere kadar işkencelerde bulundu" dedi.
Batı Şeria'nın güneyindeki Beytullahim kentinden olan Uveysat, "Hapishanedeki son saatlere kadar her gün açlığa, hastalığa ve en korkunç hakaretlere maruz kaldık. İsrail özel birlikleri çarşamba günü baskı yaptı, işkencede bulundu, köpekleri üzerimize saldı ve bizi darbettiler" diye konuştu.
Uveysat, "Teşekkürler Gazze. Teşekkür ederim. Onurunuz uğruna, ablukayı kaldırmak, Kudüs ve tutukluları kurtarmak için ailelerinizi ve evlerinizi feda ettiniz" dedi.
30 YILINI HAPİSHANEDE GEÇİRDİ
Filistinli Muhammed Arakan da, İsrail işgal hapishanelerinde 30 yıl tutuklu kaldıktan sonra, Hamas ile Tel Aviv yönetimi arasında varılan esir takası ve ateşkes anlaşmasıyla özgürlüğüne kavuştu. El-Halil kentinde 1959 yılında doğan Muhammed Arakan, erken yaşlarda Fetih hareketine dahil oldu.
İsrail işgal rejimi mahkemesince ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Arakan, son günlerini İsrail'in güneyindeki bir hapishanede zor koşullar altında geçirdi.
Filistin Esir Araştırmaları Merkezi'ne göre Muhammed Arakan, en uzun süre İsrail işgal hapishanesinde kalan tutuklulardan biri.
Merkez açıklamasında, "Arakan, 24 Şubat 1995'ten bu yana tutuklu. İşgal güçleri onu Fetih hareketine bağlı bir askeri gruba üye olmakla ve çok sayıda yerleşimcinin öldürülmesine ve yaralanmasına yol açan birçok özel operasyon yürütmekle suçladı" bilgisine yer verildi. Daha önce iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Arakan'ın, karaciğer hastalığına rağmen, hapishanede "yalnızca ağrı kesici verilmesi" nedeniyle sağlık durumunun "kritik" seviyede olduğu kaydedildi. (Kaynak: duvar/HSH Haber)
Yeni yorum ekle