Rey el Yevm gazetesi Baş editörü şu ifadelerde bulundu: ‘Direniş ekseni hala güçlü ve Siyonistler füze korkusundan uyuyamıyorlar. Netanyahu hayali zaferler peşinde koşarken, Yemen füzelerinden korktuğu için ameliyatını bile yeraltında gerçekleştirdi.’

Welayet News  - Arap Dünyası’nın önde gelen analistlerinden ve Rey el Yevm Gazetesi Baş editörü Abdel Bari Atvan yeni makalesinde Siyonist rejimin son günlerde yaşadığı sorunları, özellikle de Yemen'den gerçekleşen füze saldırılarını değerlendirdi ve şunları yazdı: ‘Lübnan, Suriye ve Gazze Şeridi'ndeki hayali zaferden gurur duyan işgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu, aylardır Yemen Ensarullah hareketinin hipersonik balistik füzelerinden ve aynı zamanda Gazze Şeridi'nin kuzeyinden fırlatılan ve Aksa Tufanı savaşının başlangıcından bu yana ilk kez işgal altındaki Kudüs'ü hedef alan Filistin direnişinin roketlerinden korktuğu için yeraltındaki güçlü odalarda kalıyor.’

NETANYAHU'NUN DİRENİŞİN FÜZELERİNİN KORKUSUYLA YERALTINDA SÜRDÜRDÜĞÜ YAŞAMI

Atvan makalesine şöyle devam etti: ‘Resmi bilgiler şunu gösteriyor ki, Pazar günü prostat kanseri nedeniyle ameliyat edilen Netanyahu, Yemen ve Filistinlilerin roketlerinden korktuğu için bu ameliyatı işgal altındaki Kudüs'teki Hadasah Hastanesi'nin yer altındaki sağlam bir odasında oldu. Peki Netanyahu, Knesset'in yanı sıra Bakanlar Kurulu ve Savaş Kabinesi toplantılarını 60 metre yerin altında yaparken ve burada yapılması şartıyla toplantılara katılacağını söylerken hangi zaferden bahsediyor?

Netanyahu'nun yaşadığı bu korku hâli, Lübnan İslami direnişinin işgal altındaki Hayfa şehrinin kuzeyindeki Kaysara kasabasındaki evininin yatak odasını hedef almasının ardından oluştu. Netanyahu ayrıca, Yemen'in hipersonik füzelerinden endişe duyduğunu bahane ederek yolsuzluk davaları için mahkemeye gitmeyi de reddediyor; Tel Aviv'i isabetli bir şekilde hedef alan füzeler, Siyonistler arasında ölü ve yaralı olmak üzere kayıplar bırakıyor.

İSRAİL'İN YEMEN'E YÖNELİK SALDIRILARI HİÇBİR HEDEFE ULAŞMADI

Yemen'nin saldırıların büyüklüğü nedeniyle ağır askeri sansüre maruz kalan Siyonist çevreler bile bu saldırıların verdiği zararı gizleyemiyor. İsrail, Yemenliler arasında korku yaratmak amacıyla 100'den fazla savaş uçağıyla Yemen'e saldırdı ve San’a ve Hudeyde limanını hedef aldı ancak bu saldırıların Yemen'in mevzileri üzerinde hiçbir etkisi olmadı ve onları hiçbir durumda korkutmadı aksine, bu saldırıların sonuçları işgalcilerin hayallerinin tamamen tersiydi.  Yemen'in San’a havaalanı ve udeyde limanı 24 saatten kısa bir sürede normal faaliyetlerine döndü ve Yemen'in Tel Aviv ve Ben Gurion Havalimanı'na yönelik füze ve İHA saldırıları yeniden başladı.’

Bu makaleye göre, Siyonistlerin Yemen'e yönelik saldırısından sadece birkaç saat sonra, bu ülkenin silahlı kuvvetleri Negev'in rkezindeki stratejik Navatim hava üssünü hedef aldı ve aynı zamanda Yemen'in Amerikan, İngiliz, İsrail gemileri ile Siyonist rejime bağlı tüm gemilere yönelik saldırıları da devam ediyor.

Öte yandan Saraya el-Kudüs taburlarının (İslami Cihat hareketinin askeri kanadı) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kentinden Siyonist rejimin Tel Aviv, işgal altındaki Kudüs ve Gazze etrafındaki sabalrdaki mevzilerine doğru attığı üç roket, Siyonist rejimin faşist bakanı Itmar en Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırısına güçlü bir yanıttı. Bu roketlerden biri Netanyahu'nun yer altında tutulduğu Hadasah hastanesinin yakınlarına düştü.

Abdel Bari Atvan şu ifadelerde bulundu: ‘Bu roket saldırıları, işgal rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım savaşı ve Cibaliye'deki Şehit Kemal Advan Hastanesi'nin yakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.  Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze'de Hamas ve İslami Cihad'a bağlı direniş taburlarını yok etmeyi başardığını iddia ediyor ama gerçek şu ki Filistin direnişi 15 ay öncesinden bu yana hâlâ güçlü ve ayakta ve direniş ekseni iyi durumda ve füzeler de dahil olmak üzere silah stoku a gayet güçlü durumda.

 Suriye ve Lübnan'da şahit olduğumuz durum geçicidir ve uzun sürmeyecektir ve Siyonistlerin bu ülkelerdeki hedefleri başarısızlıkla sonuçlanacaktır.’

Abdel Bari Atvan ayrıca Siyonist rejimin Yemen'e yönelik tehditlerine ve Ensarullah Hareketi lideri Seyid Abdülmelik el-Husi'ye suikast tehdidine değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Şehadet arzusunu gerçekleştiren Seyyid Hasan Nasrallah, İsmail Haniye ve Yahya Sinvar’ın şehadeti sonrasında direnişin her zamankinden daha da güçlendiğini ve istikrarının devam ettiğini herkes gördü. Bugün herkes milyonlarca Siyonist yerleşimcinin ve liderleri Netanyahu'nun nasıl yer altında yaşamaya zorlandığını ve güneş yüzü görmediğini görüyor. Biz de Siyonistlere “Zaman her şeyi gösterecek, bekleyin” diyoruz.