Suriye özgürleşti diyenler, İsrail'in 3 Gazze büyüklüğündeki Suriye işgalini görmek istemiyor...
Terör örgütü sözcüsü Arnavut, Muhabirin, "İsrail'in ülkenize 300'ü aşkın saldırıda bulunması hakkında söyleyecek bir şeyiniz yok mu?” sorusuna cevap vermekten kaçındı...
Welayet News - Şam'a 15 kilometre mesafeye kadar yaklaşan İsrail Ordusu, Suriye'de Gazze'nin üç katı büyüklüğünde bir alanı işgal etti. Tel Aviv, güneyde ve tampon bölgedeki operasyonlarda çok sayıda Suriye tankını ele geçirdiğini duyurdu. Hermon Dağı'ndaki üslerde yer alan askeri mühimmata da el kondu
Şam'ın güneybatısına 15 kilometre mesafede mevzilenen İsrail ordusu şu anda Suriye'de Gazze'nin üç katı büyüklüğünde bir alanı kontrol ediyor. İşgal güçleri çarşamba akşamı, Suriye'nin güneyi ve tampon bölgedeki operasyonlarda çok sayıda Suriye tankını ele geçirdiğini duyurdu.
Pazar günü işgal edilen ve İsrail'e güvenlik açısından büyük faydalar sağlayacak stratejik Hermon Dağı'ndaki üslerde bulduğu füze, mayın, patlayıcı ve ek askeri mühimmata da el koydu.
Şu anda 210. Tümen’e bağlı dört tugay seviyesindeki bir muharip güç tampon bölgeden Şam kırsalına kadar uzanan bir alanda faaliyet gösteriyor. Tümenin geri kalanı ve yeni oluşturulan Pereh özel birliği İsrail-Suriye sınırında konuşlu. Paraşütçü ve komandolardan oluşan iki tugay da ayrıca işgal bölgesinde “savunma operasyonları” yürütüyor.
ARDA KALANLARI SÜPÜRÜYOR
Karadan ilerleme şimdilik dursa da Suriye ordusunun stratejik askeri altyapısı ile silahlarının yüzde 80'ini yok eden İsrail Hava Kuvvetleri ülkeyi bombalamayı sürdürüyor. Çarşamba akşam üstü Lazkiye'de sadece liman değil, demiryolları da vuruldu, yanan trenlerin görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı.
Tartus kırsalındaki farklı yerleşimlerde bulunan silah depoları da jetlerin hedefindeydi. Bloomberg ayrıca aynı gün daha önce yerle bir edilen Şam'daki Mezzeh üssünün de yeniden bombalandığını bildirdi.
Üç gün önce dümdüz edilen Şam'daki Mezzeh üssünde geriye kalanlar çarşamba günü imha edildi, 11 Aralık.
NETANYAHU: İŞGALE DEVAM!
Bu arada İsrail Başbakanı perşembe günü Batı Kudüs'te ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile bir araya geldi. Görüşmeye Mossad Şefi David Barnea ve Şin Bet Başkanı Ronen Bar da katıldı. Netanyahu İsrail'in her türlü tehdit karşısında güvenliğini korumak için mümkün olan her şeyi yapacağını vurguladı.
Suriye'de 1974'te imzalanan Kuvvetler Ayrılığı Anlaşması'nı etkin bir şekilde uygulayabilecek bir güç oluşturulana kadar İsrail ordusunun işgali sürdüreceğini söyledi.
Irak ordusu Suriye sınırında alınan önlemler kapsamında hendek kazmaya, yeni tahkimat yerleri oluşturmaya başladı, 11 Aralık.
HTŞ'DEN TOP ÇEVİRME SANATI
Bir gün önce HTŞ Lideri Cevlani, İngiliz Sky News'a İsrail ile “savaşmayacaklarını” söylemişti. Çarşamba günü de yine bir İngiliz kanalı olan Channel 4, grubun sözcüsü Ubeyde Arnavut'a mikrofon uzattı.
Muhabirin İsrail'in Suriye'ye düzenlediği saldırılar hakkında görüş beyan etmesini istemesi üzerine Arnavut şu yanıtı verdi: “Önceliğimiz güvenliği ve hizmetleri yeniden sağlamak, sivil hayatı canlandırmaktır.”
Muhabir bunun üzerine “Önceliklerinizi anlıyorum ancak gerçekten de İsrail'in ülkenize 300'ü aşkın saldırıda bulunması hakkında söyleyecek bir şeyiniz yok mu?” diye ısrar edince HTŞ Sözcüsü, topu çevirmeye şu şekilde devam etti: “Hiç şüpheniz olmasın, herkesin bizim egemenliğimize saygı göstermesini istiyoruz.” Arnavut'un yanıtlarında İsrail'i anmaması özellikle dikkat çekti.
ABD’den 'gizli mesajlar'
Suudi gazetesi Şarkul Avsat'ın perşembe günkü haberine göre Biden yönetimi, Şam'ın düşüşünden bir gün sonra Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki Suriyeli muhalif güçlere “DEAŞ ve diğer terörist gruplarla işbirliği yapmamaları” konusunda uyarıda bulunan ayrıca yeni hükûmete desteğini ifade eden gizli mesajlar gönderdi.
Diğer yandan Washington'ın HTŞ'yi terörist organizasyonlar listesinden çıkaracağı haberleri arasında bazı ABD Kongre üyeleri, Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi için harekete geçti.
Hafifleten mektup
ABD Temsilciler Meclisi Orta Doğu Dış İlişkiler Alt Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Joe Wilson ile Özgür Suriye Grubu Başkanı Demokrat Brendan Boyle, Washington'ın iktidardaki eski muhaliflere “iyi niyet” göstergesi olarak kapsamlı ekonomik yaptırımların bir kısmının "askıya alınması" gerektiğini belirten bir mektubu Beyaz Saray'a gönderdi.
Reuters'a göre mektupta, “Suriye'ye yönelik yaptırımların ve ihracat kontrollerinin kaldırılması için aşamalı bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bu jest, geçiş hükûmetinin uluslararası normlara uymasını teşvik edebilir.” denildi.
HTŞ içindeki kaynaklar da Reuters'a, Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanımlanan grubun yaptırımların bazı kısımlarını kaldırmak için Washington'daki yetkililerle "temas halinde" olduğunu söyledi. Yayın kuruluşu, HTŞ'nin "Suriye halkının ve geleceğinin karşı karşıya olduğu tüm engellerin kaldırılması gerektiğini" belirttiğini aktardı.
Doha Suriye’ye dönüyor
Katar Dışişleri Bakanlığı çarşamba günü Doha'nın 13 yıl önce kapattığı Şam Büyükelçiliğini yakında yeniden açacağını duyurdu. Bakanlık Sözcüsü Macid bin Muhammed el-Ensari, Katar'ın "iki ülke arasındaki yakın tarihi kardeşlik ilişkilerini güçlendirmeyi ve koordinasyonu artırmayı amaçladığını" söyledi.
Katar, Suriye savaşının önemli finasörlerinden biriydi, desteklediği başlıca gruplar arasında HTŞ'nin öncüsü Nusra Cephesi de vardı. ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) 2016'da “Nusra Cephesi muhtemelen Katar hükümetine bağlı unsurlardan lojistik, finansal ve maddi yardım alıyor." açıklamasında bulunmuştu.
WikiLeaks, 2016 yılında eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Suudi Arabistan ve Katar'ın DEAŞ'e sağladığı mali desteği konu alan yazışmasını yayımlamıştı. Son birkaç yıldır Körfez ülkeleri, yıllardır süren izolasyonun ardından Şam ile bağlarını istikrarlı bir şekilde yeniden inşa ederken, Katar direnen taraf olmaya devam etmişti.
'Mesele boru hattı'
Ünlü Brezilyalı gazeteci Pepe Escobar dokuz yıl önce olduğu gibi bugün de Katar'ın Suriyeli muhaliflere desteğinin arkasında boru hattı projesi olduğunu düşünüyor: “Avrupa'ya Rus enerjisine bir alternatif sağlamak için Suriye topraklarından geçen Katar-Türkiye gaz boru hattının inşa edilmesi projesini Esad reddetmişti, ardından Doha onu devirmek için Suriye savaşını finanse etmeye yardımcı oldu.”
'Direnişin yolları açık'
İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami perşembe günü yeni oluşan koşullarda direnişin geleceğine dair açıklamalarda bulundu. Selami, direniş cephesini destekleme yollarının “açık” olduğunu, ayrıca “Suriye ile sınırlı kalmadığını ve oradaki koşulların da “değişebileceğini” vurguladı.
İran'ın son yıllarda Hizbullah ve Filistin Direnişi'ni Tahran'dan bağımsız biçimde güçlendirmeye çalıştığını ve bunun büyük ölçüde başarıldığını kaydetti.
Zorluklardan fırsatlara
Aynı gün Meclis Başkanı Kalibaf, “Esad'ın düşmesinin direnişin çalışmalarını etkileyeceğini” doğruladı ancak ekledi:
“Direniş güçleri, özellikle de Hizbullah, er ya da geç yeni koşullara uyum sağlayacak, hatta geçmişte olduğundan daha güçlü hale gelebileceğini kanıtlamıştır.”
Bölgenin hızla yeni dönüşümlere doğru ilerlediğini kaydeden Kalibaf, “mevcut zorlukları fırsatlara dönüştürmek için akıllıca hareket edilmesi gerektiğini” vurguladı.
'İsrail şartları ağırlaştırıyor'
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İsrail'in Suriye'ye yönelik işgaline yönelik açıklamalarda bulundu.
Sivil ve askeri unsurlara yönelik eylemlerin “Suriye'deki durumu istikrara kavuşturma amacına hizmet etmediğini” kaydeden Zaharova, “ülkede son günlerde oluşan son derece zor durumu daha da ağırlaştırıyor.” diye ekledi.
Golan Tepeleri'ndeki duruma ilişkin olarak, “İsrail ordusunun eylemlerinin, Suriye ile İsrail arasında 1974'te yapılan anlaşmaların şartlarını ihlal ettiğini” hatırlattı.
Rus diplomat, Suriye konusunda uluslararası hukuk normlarına uyulmasının ayrıca ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin önemine işaret etti.
Suriye'deki varlıklar
Suriye'deki Rus varlıklarına da değinen diplomat, “Suriye'de Rus vatandaşlarının güvenliği, Rus unsurları ve temsilciliklerin dokunulmazlığı bizim için öncelikli konu. Bunların arasında diplomatik, askeri unsurlar ve ticari şirketler bulunuyor. Viyana Sözleşmeleri dahil, Suriye'deki Rus kurumlarının statüsü ve faaliyetlerini düzenleyen uluslararası yasal normlara uyulmasından başka bir yol yok.” ifadelerini kullandı.
Rusya'da HTŞ'nin terör listesinden çıkarılması ihtimalini de değerlendiren Zaharova, bunun grubun ilerideki eylemlerine bağlı olduğuna işaret etti.(Aydınlık)
Yeni yorum ekle