Dugin: Büyük Ortadoğu Projesi'nin Geri Dönüşü

Çar, 11/12/2024 - 06:53

Rus stratejist Aleksandr Dugin, Ulusal Kanal Özel Yayını'nda Kıvanç Özdal'ın sorularını yanıtladı. Programın çevirisini Işık Gün Akfırat yaptı. Çok önemli açıklamalarda bulunan Dugin Suriye'de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden sonra bölgede yaşanacakları ve bu tabloda Rusya'nın nasıl bir konum alacağını değerlendirdi.

Welayet News  - Dugin, "Şu anda Büyük Ortadoğu Projesi'nin geri dönüşünü gözlemliyoruz" dedi ve şu tehlikeye işaret etti: "Bunun içindeki ana unsur da bağımsız Kürt devletinin kurulmasıdır. Aynı zamanda bu İsrail'in pozisyonudur. Soros gibi yapılar da bu projenin bir tarafıdır. Kürselcilerin planı budur. Putin, Trump, Erdoğan ve bütün küreselleşmeye direnenlere karşı bir plandır. İran'a ve elbette Çin'e karşı da bir plandır. Çok kutupluluğa karşı bir plandır."

ABD'NİN ESAD'IN DEVRİLMESİNDEKİ DAHLİ

Dugin'in açıklaması şöyle:

"Öncelikle bu yaşananları bir özel harekat olarak adlandırmak gerekir. Beyaz Saray'ı terketmeye hazırlanan Biden ve Amerikan özel servisinin ürünü olarak değerlendirmek gerekir. Bu operasyonun amacı da Beşar Esad yönetimini devirmek ve Rusya'nın çaresizliğini, dayanıksızlığını göstermektir. Bunun arkasındaki motivasyon da Washington ve Moskova arasındaki görüşmelerin, konuşmaların seyrini düzeltmektir. Özellikle Trump yönetiminin başlangıcından sonra bu görüşmelerin seyrini düzeltmektir. Eğer Rusya'nın stratejik ortaklarını savunamadığını gösterirseniz -Beşar Esad örneğinde olduğu gibi- Rusya'ya karşı öne sürülecek taleplerin de yüksek ve radikal olmasını sağlayabilirsiniz.

BÜYÜK İSRAİL PROJESİ

"Ancak öte yandan da bu operasyonda Büyük İsrail Projesi söz konusudur. İsrailli siyasetçiler amaçlarını Şam'ı işgal etmek ve eskatolojik dini temeldeki amaçlarını hayata geçirmek olarak ifade etmektedir.

"Amerika açısından Suriye'deki savaş Rusya'ya karşıdır, İsrail açısından da Şii kuvvetlere İran'a ve onun desteklediği Hizbullah gibi kuvvetlere karşıdır.

ANKARA'NIN GÜVENLİK STRATEJİSİ

"Bu yaşanan olayların en trajik kısmı Türkiye'nin buna dahiliyetidir. Bir yandan Türkiye'yi dostumuz olarak değerlendiriyoruz. Türkiye BRICS ortaklığının bir parçası olma taahhüdünde bulundu. Aynı zamanda Türkiye ile çok sayıda bağlarımız mevcut. Türkiye'nin bu Suriye'deki plana, provokasyona dahiliyeti Rusya'da bir 'geriye gidiş' olarak değerlendirildi. Bu Ankara'nın kendi güvenlik stratejisi açısından da büyük bir hata olarak değerlendirilmelidir.

'KÜRTLER BATI TARAFINDAN DESTEKLENİYOR'

"Şu anda Kürt grupların denetimindeki topraklar Batı tarafından desteklenmektedir. Şu anda da serbest kalmış durumdalar çünkü artık Suriye diye bir devlet bulunmuyor. Bu fırsattan istifade Kürtlerin bağımsız bir Kürdistan yaratmak isteyeceklerini, bu yönde hareket edeceklerini düşünüyorum. Aynı zamanda radikal islamcı gruplar da anti Kemalist ve milliyetçilik karşıtı olarak değerlendirilebilecek yapıdalar. Türkiye tek bir adımda kendisi için potansiyel stratejik müttefiklerinden ikisini kaybetti; Rusya ve İran. Ve aynı zamanda şu anda kendi bulundukları yerde serbestlik kazanan iki radikal düşman kazandı.

STRATEJİK HATA

"Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı olarak Büyük İsrail Projesini eleştirdi ve karşı olduğunu söyledi fakat bu adımla birlikte bu projeye destek vermiş durumdadır. Şu çok açıktır ki Erdoğan'ın ve Türkiye'nin Batı'daki düşmanları bu durumu Türkiye ve Erdoğan'a karşı kullanacaklardır. Batı Erdoğan'ın kendisini iktidardan devirmek istiyor. Geçmişte bu girişimler olduğu zaman Rusya Erdoğan'ın yanında durdu ve iktidarda kalması için çok yardımda bulundu. Batı tekrar Erdoğan'ı devirmek için harekete geçtiğinde bu gelişmeler ışığında yanında şu dakikadan itibaren bir dost bulamayacak. Bu nedenle Türkiye'nin Beşar Esad'ı devirme operasyonunda yer alması bunun parçası olmasını Türkiye'nin stratejisi açısından çok büyük bir hata olarak değerlendiriyorum.

'SURİYE'DE BİR SAVAŞ DAHA OLACAK'

"Suriye'de bir savaş daha olacaktır. Kitlesel katliamlar, dini ve etnik azınlıklara karşı şiddet olayları ve benzerleri yaşanacaktır. Türkiye'nin Suriye'deki etkisini genişletme düşüncesinin aksine sonuç bunun tam tersi olacaktır. Bu plan Türkiye'ye iç istikrarını ve güvenliğini sarsacak, bozacak bir etki olarak geri dönecektir ve bu çok tehlikelidir. Türkiye'ye yönelik tehdit Rusya'dan gelmiyor, küreselci Batı'dan geliyor. Erdoğan'ın bağımsız politikalarını ve egemenlik yönündeki hareketlerini eleştiren Batı'dan geliyor... Dolayısıyla Rusya, Türkiye'nin düşmanı değildir. Fakat Türkiye sanki kendisi Rusya'nın düşmanı gibi davranmaktadır. Ve bu çok üzücü bir durum. Bence bu büyük bir stratejik ve hayati bir hatadır ve yanlıştır. Bu çok açıkça anti Kemalist bir adımdır. Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Ve Araplar da Türkiye'ye karşı seferber ve organize olmuş durumdalar. Çünkü Suriye içindeki cihatçi gruplara desteğini Osmanlı gücünün yeniden uyanışı olarak değerlendiriyorlar.

İSRAİL'İN SINIRLARINI GENİŞLETME AMACI

"Geçtiğimiz yıllarda Erdoğan'ı Türkiye'de destekledik. Aramızdaki pek çok çatışmayı çözecek adımlar attık. Fakat bu yapıcı tutumu sürdürmenin şu anda imkanı bulunmuyor. Türkiye'ye karşı elbette düşmanca bir tutum takınmayacağız. Türkiye'nin bağımsızlığını, egemenliğini ve Türk toplumunu destekliyoruz. Ancak Ankara'nın atmış olduğu bu yanlış adımı da çok yanlış buluyoruz. Oluşturulabilecek olan ortak stratejik hatta cepheden karşı bir adım olarak görüyoruz. Şu an için konuşacak olursak durumu iyileştirmek için herhangi bir hamle de şu anda düşünemiyorum. Erdoğan, ortak düşmanımıza, Türkiye'nin düşmanlarına Esad'ı devirmesi için yardım etmiştir. Tam olarak Esad iyiydi demek istemiyorum, demiyorum fakat onun devrildiği bu an çok çok yanlıştı. İsrail'in Gazze'deki soykırımı ve Lübnan'daki müdahalesiyle birlikte sınırlarını genişletme amacı güttüğünü görüyoruz. İsrail'deki radikal güçler, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı havaya uçurmak istiyorlar. Şimdiden de Golan Tepelerini işgale başladılar. Bana kalırsa bu hamle hem tüm İslam dünyasının hem de Türkiye'nin çıkarlarına aykırı bir gelişmedir. Suriye parçalanmış, bölünmüş yeni bir ülke olarak karşımıza çıkıyor.

'RUSYA ÇOK AKTİF OLMAYACAK'

"Rusya şu anda Ukrayna'ya odaklanmış durumda. Ukrayna, Rusya'daki pekçok şey için en önemli mesele. Ukrayna, Rusya'ya varoluşsal bir tehdit ortaya koyuyor. Rusya'nın Ortadoğu'da çok aktif olacağını düşünmüyorum. Fakat Rusya'nın Ortadoğu'da yokluğu, dahil olmaması çok kötü bir durum ortaya koyuyor. İran etkisi de daha az olacaktır. Şii gücü de şu anda iyi bir durumda değildir.

BATI İÇİN YENİ ALAN

"Ve şu anda Batı hegemonyası için yeni bir alan açılmış durumdadır. Büyük İsrail Projesi için yeni bir alan açılmış durumdadır. Ve radikal selefi islamı için yeni bir alan açılmış durumdadır. Ve aynı şekilde El Kaide ve IŞİD gibi orgütlerin önünde bir alan açılmış durumdadır. Şu anda Kürtlerin kendi devletini inşaaya başladığını düşünüyorum, elbeette Batı'nın yardımıyla bu gerçekleşiyor. Ortadoğu'daki kaos büyüyecektir. Türkiye'nin bu açıdan savunmasız bir pozisyonda olduğunu düşünüyorum. Rus güçlerinin şu anda Ortadoğu'dan çekilmesi bölge güçleri açısından bir kayıptır. Kürselcilerin gözünden Esad'ın düşmesinin ardından bir sonraki hedef Erdoğan'ın iktidardan devrilmesi olacaktır. Sayın Erdoğan için herhangi bir kötülük gelmesini istemiyorum onun için yalnızca iyi dileklerim var fakat şu anda bir tuzağa düşmüş durumdadır.

TRUMP'IN ELİNDEKİ MİRAS

"Aynı zamanda Trump'ın da iyi bir pozisyonda olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Trump barış istiyor. Fakat şu anda elinde Ortadoğu'da büyüyen bir savaşın mirasını tutuyor. Ve dolayısıyla Beşar Esad'ın iktidardan düşürülmesi olayların çok kötüye gittiğinin işaretidir. Türkiye'nin bu içinde bulunduğu karmaşadan nasıl çıkacağına dair herhangi bir fikrim yok. Ancak Türkiye'nin egemenliğine ve büyüklüğüne geri dönmesini diliyorum. Her şeye rağmen hala sizin dostunuzuz.

'RUSYA'YA YENİ CEPHELER AÇILACAK'

"Şu anda Rusya'da pekçok şeyin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Avrasya'da radikal islamcı örgütleri yeniden canlandıracaklarını düşnüyoruz. Rusya'nın içinde ve aynı zamanda Orta Asya'da... Rusya'yı Kafkasya'da ve Doğu Avrupa'da yeni cepheler açarak kuşatmaya devam edeceklerini düşünüyorum. Küreselcilerin aynı zamanda belki de Türkiye'nin içerisinde de yeni istikrarsızlıklar yaratmak isteyeceklerini düşünüyorum. Suriye'de bir Kürt devletinin oluşturulması elbette Türkiye'yi doğrudan etkileyecektir. Aynı şekilde Irak'ı da... Dolayısıyla çok zor zamanların yaklaşmakta olduğunu görüyorum. Trump'ın şu ana kadar yapılmış her şeyi tersine çevirebileceğini düşünmüyorum. Trump kendisi küreselci değil, fakat realist... Aynı zamanda Amerikan hegemonyasını da kurtarmak istiyor, farklı biçimlerde ve farklı araçlarla... Ve eşsiz bir süper güç olarak kalmasını sağlamak... Şu anki durumda sınırlı bir özgürlüğe sahip. Küreselciler Trump'ın hareket etme serbestliğini kısıtlamak üzere çeşitli planlar yapıyorlar ve bunda da başarılı oldular.

KÜRESELLEŞMEYE DİRENENLER

"Şu anda Büyük Ortadoğu Projesi'nin geri dönüşünü gözlemliyoruz. Ve bunun içindeki ana unsur da bağımsız Kürt devletinin kurulmasıdır. Aynı zamanda bu İsrail'in pozisyonudur. Soros gibi yapılar da bu projenin bir tarafıdır. Kürselcilerin planı budur. Putin, Trump, Erdoğan ve bütün küreselleşmeye direnenlere karşı bir plandır. İran'a ve elbette Çin'e karşı da bir plandır. Çok kutupluluğa karşı bir plandır."/aydınlık

Tags: 


Yeni yorum ekle