Hizbullah'a ait insansız hava aracının (İHA) Netanyahu'nun evine kadar ulaşması, Siyonist düşmanla savaşta yeni bir aşamaya girildiğini duyuran Lübnan direnişinin bildirisinin pratikte hayata geçirildiği anlamına geliyor.

Welayet News  - Lübnan’daki Hizbullah Hareketi Sözcüsü Muhammed Afif, düzenlediği basın toplantısında, Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Kayserya kentindeki evine 19 Ekim'de düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısını üstlendi.

Afif, “Hizbullah, savaş suçlusu Netanyahu'nun evini hedef alan operasyonun tüm ve tek sorumluluğunu üstlenmektedir. Eğer bu sefer ellerimiz size ulaşmadıysa, aramızda hala günler, geceler ve savaş meydanı var demektir.” dedi.

Siyonist İsrail medyası İHA'nın Netanyahu'nun evinin hedef alındığını itiraf etmişti.

Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, geçtiğimiz hafta Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadeti sonrasında yaptığı üçüncü konuşmasında Lübnan direnişinin Siyonist İsrail’in canını yakacak denklemleri uygulama aşamasına girdiğini duyurmadan önce, Hizbullah, Siyonist düşmana karşı özel operasyonlar başlamıştı.

ŞEHİT NASRALLAH DENKLEMİNİN HAYFA VE ÖTESİNDE UYGULANMASI

Geçtiğimiz hafta Hizbullah'ın işgalcilere indirdiği en ağır darbelerden biri Siyonist ordunun Golani Tugayı üssüne düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısıydı. İsrail ordusunun itirafına göre 70'ten fazla Siyonist subay ve asker öldürüldü veya yaralandı. Elbette bilgi sahibi kaynaklar, Siyonist rejimin askeri sansürünün doğru kayıp rakamlarının yayınlanmasına izin vermediğini ve ölü sayısının çok daha yüksek olduğunu söylüyorlar.

İHA’LAR NETANYAHU'NUN YANI BAŞINA ULAŞTI

İslami Direniş Operasyon Odası'ndan 18 Ekim’de yapılan açıklamada, Siyonist İsrail'e karşı yeni ve daha yoğun bir aşamaya geçildiği bildirildi. Düşmana ağır kayıplar verdirmeye devam edildiği kaydedilen yazılı açıklamada, işgalci İsrail’in toplam kayıpları 55 ölü, 500’den fazla yaralı, 20 tank, 4 askeri buldozer, bir zırhlı araç ve bir askeri nakliye aracı olarak açıklandı.

Siyonistler bu hafta Cumartesi gününe şok edici yeni bir gelişme ile başladılar; Hizbullah'a ait insansız hava aracının doğrudan Binyamin Netanyahu ve ailesinin yaşadığı eve çarparak infilak ettiği belirtildi.

Hizbullah İHA’sının Netanyahu'nun özel tatil konutunun bulunduğu Kayserya kentindeki bir binayı vurduğunu doğrulayan Netanyahu Ofisi, saldırı girişimi sırasında Başbakan ve eşinin konutta olmadığını belirtti.

İsrail medyası ayrıca Tel Aviv'in kuzeyine yakın bölgelerde ve Tel Aviv çevresindeki İsrail Askeri İstihbarat Birimi 8200'e bağlı Glilot Üssü'nden siren seslerinin yükseldiğini bildirdi.

Geçen hafta Hayfa'nın güneyindeki Benyamina bölgesindeki Golani Tugayı üssüne düzenlenen başarılı İHA saldırısının ardından Siyonistler  yeni bir şok yaşadı. Rejimin ordu radyosuna konuşan Siyonist bir askeri kaynak, Hizbullah'a ait insansız hava aracının Netanyahu'nun evine ulaşmasına neden olan güvenlik açıklarını araştırdıklarını kaydetti.

İsrail Ordusu Radyosu, güvenlik kurumlarının Hizbullah insansız hava aracının Kayserya kentini gelişini çok ciddi bir güvenlik hatası olarak değerlendirdiğini bildirdi.

İSRAİL İÇİN ACI VERİCİ BİR SÜREÇ BAŞLADI

Gazze'ye destek aşamasından Siyonist rejimle doğrudan savaş aşamasına geçerek bu rejime yıpratma savaşı dayatan Lübnan direnişi, İsrail ile mücadelede muhakkak sürprizler yaratacak yeni bir dönem başlattılar.

Hizbullah, Filistin direnişinin Aksa Tufanı operasyonu başlattığını duyurmasından bir gün sonra (8 Ekim 2023), Filistin’e destek için bu savaşa katıldı ve on binlerce subay ve askerin de aralarında bulunduğu Siyonist ordusunun üç tümenini Filistin'in kuzeyine konuşlanmasına yol açtı. 23 Eylül 2024'e kadar Hizbullah'ın Siyonist rejimle savaşı Gazze'ye destek amaçlı bir savaştı ancak bu tarihten sonra doğrudan çatışmaya dönüştü. Bu grup Siyonistlere büyük bir yıpratma savaşı dayattı.

Hizbullah'ın Gazze’ye destek cephesindeki performansı şöyle oldu:

Siyonist rejimin askeri merkezlerine yönelik özel askeri operasyonlar düzenlemek.

Siyonist düşmandan imtiyaz alabilmek için askeri ve güvenlik hedeflerinin yanı sıra siyasi ve stratejik hedeflere ulaşmak.

Gazze’ye baskıların azalması için Siyonist ordunun askeri gücünün önemli bir kısmının kuzey cephesinde oyalamak.

Siyonist İsrail’in güney cephesinde Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının etkisinin azaltılması.

Direniş Ekseni’nden Gazze Şeridi'ne destek için sahaya çıkan ilk grup  Hizbullah olmuştur, ardından Yemen ve Irak'taki direniş grupları da bu savaşa katıldı ve böylece direnişin “Sahaların Birliği” teorisi hayata geçirilmiş oldu.

HİZBULLAH'IN SİYONİSTLERE ACI YAŞATAN SÜRECİ NASIL BAŞLADI?

Hizbullah'ın Siyonist düşmanla mücadelede girdiği yeni aşamada Hizbullah'ın operasyonlarının türünde çok önemli değişiklikler yaşandı:

- Yeni aşamada Hizbullah savaşçıları, işgal altındaki Filistin ile Lübnan sınırında ve ön cephede Siyonist güçlerle savaşıyor.

Son dönemde Hizbullah'ın lideri Seyyid Hasan Nasrallah  ve üst düzey komutanlarının şehit edilmesinin ardından Lübnan direnişinin yapısına büyük zarar verdiğini düşünen Siyonist rejim, ani bir kara saldırı ile amacına ulaşacağını sanıyordu, ancak her gün askerlerini Lübnan sınırlarında bir cehenneme gönderiyor ve işgalci güçlerin bu sınırlarda Hizbullah savaşçıları tarafından ezilmesi senaryosu her gün tekrarlanıyor.

-Bu aşamada Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin'de güvenlik operasyonları yürütmeye başladığını, daha doğrusu rejimin derinliğindeki stratejik hedefleri vurmaya başladığını görüyoruz; Bu kapsamda merkezi bölgeler özellikle Hayfa ve Tel Aviv sürekli olarak hedef alınıyor.

ŞEHİT NASRALLAH'IN KURDUĞU DENKLEMLERA ARDI ARDINA YÜRÜTÜLÜYOR

Hizbullah'ın işgal altındaki Hayfa'nın tamamını askeri hedef olarak belirmesinin ardından bu bölgede sık sık patlama sesinin duyulduğuna  ve Siyonistlerin sığınaklara kaçtığına tanık oluyoruz, birkaç gün önce Siyonistler bile Hizbullah'ın füzelerinin Tel Aviv'e ulaştığını itiraf etti. Son günlerde Hizbullah'a ait bir İHA'nın Netanyahu'nun evini vurduğunu gördük.

Tüm bunlar Şehit Nasrallah'ın kurduğu denklemlerin peşi sıra yürütüldüğü anlamına geliyor. Şehit Hasan Nasrallah geçtiğimiz aylarda yaptığı bir konuşmada işgalcilere seslenerek, "Tanklarınızı Lübnan'a sokarsanız tank sıkıntısı yaşamazsınız, çünkü sahada tankınız kalmayacak." diye uyarmıştı. Bu doğrultuda Hizbullah savaşçılarının her gün işgalci orduya ait tankları imha ettiğini görüyoruz.

Ayrıca Şehit Seyyid Hasan Nasrallah, Netanyahu ve diğer Siyonist yetkililere, kuzeydeki yerleşim yerlerinden kaçanları geri göndermek amacıyla savaşı genişletmeye çalışırlarsa, kuzeyden kaçanların sayısının artacağını bilmeleri gerektiğini söylemişti. Olup bitenler işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşim yerlerinin yanı sıra Hayfa şehri de güvensiz hale geldiğini gösteriyor.

Yerleşimciler uzun süre sığınakta kalmaktan sıkılıp kaçmak zorunda kalacaktır. Artık merkezi bölgelerin ve Tel Aviv'in bile güvenli olmadığını görüyoruz.

-Netanyahu kabinesine baskı ve savaş maliyetini artırmak amacıyla Siyonist rejim ordusunun muharebe ve lojistik gücüne zarar vermek.

- Hizbullah ayrıca Siyonist rejimin ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak daha fazla zarar vermekte ve bu sayede kamuoyunun Netanyahu kabinesi ve ordusuna yönelik savaşın durdurulması yönündeki baskısı da artmaktadır. Siyonist rejimin çeşitli ekonomik sektörlerinin gelirlerinin azaldığına ve yatırımcıların işgal altındaki topraklardan kaçışına tanık oluyoruz.

- Siyonistlerin psikolojik durumunu kötüleştirmek ve İsrail toplumu arasında korku yaratmak kuzey ve iç bölgeleri hedef almak.

- Siyonist rejimin askeri noktalarını vurmak: Şu anda işgalci rejimin askeri altyapısını hedef alan Hizbullah, sürekli olarak etkili eylemler gerçekleştirmektedir. Ancak sahadaki gelişmelere bakılırsa, işgalcilerin Lübnan ve Gazze'ye yönelik saldırılarını devam ettirme niyetinde olmaları durumunda Hizbullah mutlaka Siyonistlerin hayati önem taşıyan sivil tesislerine saldırı aşamasına girecektir.

- Savaşı sona erdirmeye yönelik herhangi bir anlaşmada Siyonistlerin ön şart ve baskılarının düşürülmesi.

-Tüm cephelerde kapsamlı bir ateşkesin sağlanması: Hizbullah, Siyonist rejimin Gazze ve Lübnan'a yönelik vahşi saldırılarına son vermesini istiyor. Lübnan direnişi, ABD ve Siyonist rejimin tüm iç ve dış baskılarına rağmen Gazze'ye desteğini sürdüreceğini ve Filistin'i asla yalnız bırakmayacağını vurguluyor. Lübnan Hizbullah'ı bu tavrını pratikte tam olarak kanıtlamıştır.

Hizbullah'ın  Siyonist rejimi, çıkışı olmayan bir yıpratma savaşı bataklığına soktuğu kesindir. Elbette ki, Hizbullah İHA'sının Netanyahu'nun evine kadar ulaşması, Siyonist düşmanla savaşta yeni bir aşamaya girildiğini duyuran Hizbullah'ın bildirisinin pratikte hayata geçirildiği anlamına geliyor ve Hizbullah yetkililerinin açıkladığı gibi, önümüzdeki günlerde yeni sürprizleri beklemeliyiz/tesnim