“Aksa Tufanı Filistin Davasının Yeniden Canlanması Açısından Bir Dönüm Noktasıdır”
Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı, ABD ve Siyonist rejimin, İsrail'in istek ve hedeflerine hizmet etmek amacıyla ateşkes talep ettiğine değindi ve şunları söyledi: ‘Direniş böyle bir şeyi asla kabul etmeyecektir ve Aksa Tufanı operasyonu Filistin davasının yeniden canlanması açısından bir dönüm noktasıdır.’
Welayet News - Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, ABD ve Siyonist rejimin, İsrail'in istek ve hedeflerine hizmet etmek amacıyla ateşkes talep ettiğine değindi ve şunları söyledi: ‘Direniş böyle bir şeyi asla kabul etmeyecektir ve Aksa Tufanı Operasyonu Filistin davasının yeniden canlanması açısından bir dönüm noktasıdır.’
Şeyh Naim Kasım ayrıca, Siyonistlerin Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varma sürecinde sürekli olarak karşılaştığı engellere değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘ABD ve Siyonist rejim İsrail’in istediği tarzda bir ateşkes istiyor.
Amerika ve İsrail ateşkesten bahsediyor, ardından işgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik vahşi saldırı ve bombalamalarına devam ediyor. Hamas'ın ve direnişin böyle bir şeyi kabul etmesini mi bekliyorlar? Direnişin böyle bir şeyi kabul etmesi mümkün değil.
Lübnan'da görüşlerimize ve duruşumuza karşı olanların Siyonist düşmana hizmet edecek planlar yapmaktan vazgeçeceklerini umut ediyoruz.’
DİRENİŞİN LÜGATINDA GERİ ÇEKİLMENİN VE ZAYIFLIĞIN YERİ YOKTUR
Öte yandan Hizbullah yürütme konseyi başkan yardımcısı Şeyh Ali Damuş da Aşura Merasiminde yaptığı konuşmada şunları söyledi: ‘Siyonist düşman, Gazze Şeridi'nde masum kadın ve çocukları öldürerek ve katlederek, uğradığı acizliği ve felaket niteliğindeki başarısızlığı örtbas etmeye çalışıyor.
Siyonistlerin bu barbarca suçları, uluslararası toplumun, dünya kurumlarının ve insan haklarını savunduğunu iddia eden tarafların gözleri önünde işleniyor ama söz konusu taraflar bu suçlarla mücadele için en ufak bir adım bile atmıyor.
9 ayı aşkın süredir Gazze'de yaşananlar, Batı'nın iddia ettiği değer sisteminin ve insan haklarının utanç verici çöküşüdür. Batılıların ahlaki değerlere ve insani duygulara yönelik aldatmacaları, yalanları, ikiyüzlülükleri ve bariz umursamazlıkları ortaya çıkmıştır ve artık Batı'nın kendi düşünce ve değerlerini milletlerimize empoze etmesi kabul edilemez.
Uluslararası toplumun, Güvenlik Konseyi'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nın ve Birleşmiş Milletler'in, işgalcilerin savunmasız Gazze halkına karşı yürüttüğü bu soykırım savaşını durdurmaktaki acizliği şunu kanıtlıyor: ‘Uluslarımızı koruma konusunda dünya toplumuna ve uluslararası kuruluşlara asla güvenemeyiz. Dolayısıyla işgalcilerin suçlarıyla mücadele etmenin, ülkemizi ve Filistin halkını savunmanın tek seçeneği direniş, sabır ve mücadeledir ve cani Siyonist düşmanı saldırıyı durdurmaya zorlamanın tek yolu budur.’
Şeyh Ali Damuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri hakkında da şunları söyledi: ‘Netanyahu anlaşma istemiyor ve Hamas'la kabul edilebilir bir anlaşma formülüne ulaşılmasını engelliyor. Netanyahu'nun şu anda yaptığı tek şey siyasi geleceğini kurtarmak için zaman kazanmak; Çünkü Gazze savaşındaki ağır yenilginin ardından savaştan sonra kendisi için siyasi bir geleceğin kalmayacağını anlamıştı.
Netanyahu'nun Gazze'deki suç ve cinayetlerin sürdürülmesindeki ısrarı ona zafer kazandırmadığı gibi onu uçuruma doğru sürüklüyor. Bu da pek çok Siyonist yetkilinin itiraf ettiği bir şeydir ve onlar şunu vurgulamaktadır: ‘Eğer Netanyahu Gazze ve Lübnan'daki direnişi katliam, yıkım ve terörle mevzilerinden çekilmeye zorlayabileceğini sanıyorsa yanılgı içindedir.’
Bizler bu direnişin milletleriyiz ve İmam Hüseyin'in (as) sevdalılarıyız ve bizim lügatimizde geri çekilmeye, zayıflığa ve aşağılanmaya yer yoktur. Çünkü bizim her zaman baki kalacak olan sloganımız İmam Hüseyin'in Kerbela'daki "Zillet Bizden Uzaktır" sloganıdır.’
Yeni yorum ekle