CHP Genel Başkanı Özel'den Suriye açıklaması: 'Gerekirse Esad ile ilk görüşmeyi ben yapacağım'
CHP Genel Başkanı Özel, Halk TV'de "İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Welayet News - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye'deki Suriye vatandaşları konusuna ilişkin, "Suriye ile Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açılması için gerekirse ilk görüşmeyi, gideceğim, ben yapacağım Esad'la. Bunun zeminini araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var. Günü geldiğinde açıklayacağız" dedi.
"Türkiye'de sığınmacıların kalmasını, fiili bir durumun kalıcılaşmasını istemiyoruz. Esad'la görüşmek dahil tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Birkaç ay içinde çok aktif bir tutum alacağız" sözlerinin hatırlatılması ve bunu nasıl çözeceklerinin sorulması üzerine Özel, inisiyatif almaya hazır olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Özel, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile bir araya geldiği yemekte kendisine ve bütün büyükelçilere "Yanı başınızda hem demokratik hem istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Bunun olabilmesi için de sığınmacı sorununun tamamen çözülmüş olması lazım" dediğini de aktardı.
Özel, "Suriye ile Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açılması için gerekirse ilk görüşmeyi, gideceğim, ben yapacağım Esad'la. Bunun zeminini araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var. Günü geldiğinde açıklayacağız. Gidip, Sayın Esad'la görüşüp, Türkiye'yle bir masaya oturmasıyla ilgili net talebimizi iletip, bu konuda kolaylaştırıcılık mı dersiniz, arabuluculuk mu dersiniz, ana muhalefet sorumluluğu mu dersiniz, bunu yapacağız. Çünkü masaya oturmadan bu sorun çözülmeyecek" diye konuştu.
Özgür Özel, Esad'ın, Suriye'deki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin varlığıyla ilgili ön şartları olduğunu, bunun da meseleyi Türkiye açısından müzakere edilemez bir zemine çektiğini belirterek, "Yoksa Erdoğan dünya kadar laf etti ama 'Esad'la yakında görüşebiliriz' noktasına da geldi. Çünkü bu sorun artık Türkiye'nin taşıyamayacağı bir noktada" ifadesini kullandı.
Türkiye'deki Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönmesi için şartların konuşulması, Esad'in de bu konuda belli güvenceler vermesi gerektiğini söyleyen Özel, Türkiye'nin bu konuda belli garantörlükleri ortaya koymasının gerekebileceğini kaydetti.
Özel, örneğin Türkiye'de doğan Suriyeli çocuklar için okul zamanlarında ya da ileri yaşlarda tatile gelmek istediklerinde vize kolaylığı gibi birtakım jestlerin yapılabileceğini, bunlar üzerine çalıştıklarını dile getirdi.
Özgür Özel, "Yarın, öbür gün Esad meselesinde bir mesafe alırsak, ben Sayın Erdoğan'dan randevu da alırım. Gerekirse Esad'la Erdoğan görüşmesine aracılık da yaparım. Yeter ki masaya oturalım. Bu işe para lazımsa ben o parayı AB'den bulacağım. AB'de o irade var. Onlar parasında değil işin. Onların korkusu o sığınmacıların kendilerine gelmesi. Türkiye, Avrupa'nın sınırı. Her sınırı geçen Avrupa'da. Bunun yerine, bunların hepsinin memleketlerine dönmesi Avrupa için de en büyük güvence" görüşünü paylaştı.
'Rakibiz, düşman değil'
Özel, bu fotoğrafın, toplumsal barışa katkı sağladığını, Türkiye'deki ayrılıkların ülkeyi dışarıda zayıflatması durumunda, "Türkiye olarak bir ve bütünüz" mesajı verdiğini belirtti.
Erdoğan ile rakip olduklarını ama düşman olmadıklarını vurgulayan Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
Tayyip Erdoğan'ın 22 yıldır bu ülkede yaptığı bir sürü yanlışı biliyorum. Bir sürüsüne itirazım var. Siyasetin sınırlarını aşan hataları, yanlışları, ülkeye kötülükleri var, ayrı. Ama kendisine oy veren seçmenlere saygım var, ben onu yok sayamam, o da beni yok sayamaz, saymamalı. Bu fotoğrafın böyle bir işlevi var. Kutuplaşmadan kim fayda görüyor, kim zarar görüyor, buna baktığımızda CHP'nin seçmenleri, sevenleri şunu bilmeli; bir tarafta devletin televizyonu, bir tarafta merkez medya, bir tarafta iktidara çok yakın medya, bu partiyi sürekli şeytanlaştırırken, sürekli yok terörle yok onunla bununla ilişkilendirirken, bu fotoğraftan sonra bu olur mu artık? Sayın Erdoğan gelmiş, el sıkışmış. Çayımızı, kahvemizi içmişiz. Burası terör yuvası olabilir mi? Ama çok uzun zamanlar özellikle belli televizyonların çok baskın olarak izlendiği coğrafyalarda hep CHP'nin teröristlerle işbirliği yapan, vatan hainlerinin partisi olduğunu vurguladılar. Bu fotoğraf artık o işleri bitirmiştir.
Özel, normalleşme sürecinin bitmeyeceğinin altını çizerek, iktidarla muhalefetin müzakere edebileceğini, belli konularda, milli meselelerde işbirliği yapabileceğini, sürecin sonunda da milletin kimin iktidar, kimin muhalefet olacağına bir daha karar vereceğini kaydetti.
'Erken seçim kaçınılmaz olur'
CHP Genel Başkanı Özel, "Erken seçim olur mu? Olursa, ne zaman olur?" sorusu üzerine, ilk günden beri her seferinde, "Erken seçimi millet isterse kaçınılmaz olur" dediğini dile getirdi.
Seçimin ertesi günü erken seçim talebi yüzde 20'yken, şimdi bu oranın yüzde 50'lere geldiğini aktaran Özel şu değerlendirmelerde bulundu:
Bu iş biraz daha yukarıya giderse erken seçim kaçınılmaz olur. Sayın Erdoğan, eğer Meclis seçimleri yenileme kararı almazsa bir daha aday olamıyor. 2,5 yıl yaptı, daha 2,5 yıl var. Biz, 'Gel seçimleri yenileyelim' deriz. Gelip aday olursa 2 buçuk yıl o koyar, 2 buçuk yıl biz koyarız ortaya. Tam ortasının öyle bir manası var. Kendine güveniyorsa gelir bir kere daha yarışırız. Yok güvenmiyorsa, artık geriye giden her gün onun seçimden kaçtığı gündür. Gel aday ol seçimleri yenileyelim dediğimizde nasıl kaçacak? Ben gelmem, daha 2,5 yılım mı var diyecek. O zaman bir daha aday olamayacak. Şartlar böyle gittikten sonra, biz bu kadar vatandaşın taleplerini dile getiriyorken, ittifak ortağı ona yüz çeviriyor diye taleplerin hiçbirini duymayıp memleketi bu hale getirirse, önümüzdeki yıl bu günlerde erken seçim talebini dillendiririz ve tam 2 buçukuncu yılda kendisine kaçamayacağı bir teklif sunarız. Kaçarsa millet görür neden kaçtığını.
'Somut bir şey maalesef beklemeyelim'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ile görüşmesinde neler konuşulduğu sorusu üzerine Özel, "Somut bir şey maalesef beklemeyelim" ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek'e, vatandaşın taleplerini, CHP'nin bu konudaki önerilerini ve bir makro çözüm önerisi götürdüklerini aktaran Özel, "En düşük emekli maaşını asgari ücret durumuna yükseltelim", "Asgari ücrete enflasyon zammı verelim", "Çay taban fiyatının 25 lira, buğday taban fiyatının 15 lira, çiftçinin aldığı desteklemenin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'i olmasını sağlayalım", "Kredi kartı faizlerini düşürelim, faizden alınan yüzde 30 vergiyi sıfırlayalım ve bir kereye mahsus, bilhassa esnafın kredi kartı faizlerini silip, ana parasını bölelim" şeklinde 4 taleplerinin bulunduğunu anlattı.
Özgür Özel, bunlar için kaynağa ihtiyaç olduğunu, bunun için de "Türkiye'nin vergi sistemini Meclis'te baştan aşağıya değiştirelim" önerisinde bulunduklarını belirtti.
Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacaklarını, kazanmayandan vergi almayacaklarını söyleyen Özel, "Aslında Sayın Mehmet Şimşek de 'Bu öneriniz yanlış' demedi. 'Bizim tercihimiz bu olamaz' diyorlar, yani tercümesi bu dediklerinin. Onlar vergi sistemini böyle sürdürmek istiyorlar. Biz vergi sistemini tersine değiştirmek istiyoruz. Çok kazanan ödesin. Onlar diyor ki 'Şirketler, muafiyetler, aflar, vergi kaçırmalar. Şirketler böyle az ödesin, biz yine vatandaşın sırtından inmeyeceğiz'. Bizim itirazımız buna" diye konuştu.
Özel, vergi konusunda yaptığı değerlendirmede, "İğneden ipliğe vergi yapacak bir paket geliyor. Maalesef bu paketin ödeyeni, yani kimin sırtına binecek derseniz, yine yoksulun sırtına binecek, işçinin, emeklinin, esnafın, çalışanın sırtına binecek. Şunu açıklasalar, 'vergi cennetlerini ilan edeceğiz' deseler iş bitecek. Beklediklerinin 50 katı para gelecek. Ama para kimden gelecek, kayırdıklarından gelecek. Onlar, onları kayırmak istemiyorlar" sözlerini sarf etti.
Küçükkaya'nın, "AK Parti cenahına 'Sayın Erdoğan, Özgür Özel'le ilgili (görüşmesinde) ne izlenim edindi' diye baktım. Şu iki tutumunuzun belirleyici olduğunu söylüyor. 15 Temmuz'daki tutumunuz Erdoğan'ı etkilemiş. Bir de görüşmede dediniz ya 'Yurt dışında güçlüyüm, özellikle Avrupa'da siyasi akrabalarım var.' Bu da onu çok etkilemiş" şeklindeki sözlerinin ardından yönelttiği soruyu Özgür Özel şöyle cevapladı:
'Biz, Türkiye'de ana muhalefet partisiyiz. Yurt dışına çıkınca Türkiye'nin partisiyiz.' dedim. Yurt dışında örneğin Alman Başbakanı, SPD'den siyasi akrabam. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez -ki şimdi Filistin'i tanıdı- Sosyalist Enternasyonal'da onun yardımcısıyım. Dünyada 24 sol, sosyal demokrat lider ülkesinde iktidar. Önemli ülkelerde iktidarlar. Hepimizin ortak çıkarları noktasında Türkiye'nin hakkını, menfaatini korumak için üzerime ne düşüyorsa yaparım. İlk başta en ortak mutabakatımız Filistin. Filistin konusunda 119 ülke liderine mektup yazdık. Pedro Sanchez'e mektup yazdım, yüz yüze iki kere konuştum, defalarca sosyal medyadan yüreklendirdim. Filistin'i tanıması bence çok çok önemli... Çok cesur bir adım oldu, İspanya gibi bir ülkenin ve arkası geliyor.
Yeni yorum ekle